Kamu-Sen: En az %100 zam gerekli
Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan, yeni memur maaş zamlarıyla hükümetin toplum suçu işlediğini ileri sürdü. Hükümetin memur maaşlarına en az yüzde 100 zam yapması gerektiğini belirten Bostan, Türkiye Kamu-Sen olarak Uluslararası Çalışma Örgütü'ne (İLO) başvurmak ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) dava açmaktan başka yollarının kalmadığını bildirdi.
Hanefi Bostan hükümetin yeni bütçede belirlediği memur maaş zamlarıyla ilgili değerlendirmesinde, 2005 yılı için kamu çalışanlarının ücretlerine ortalama yüzde 10.7 zam takdir edildiğini, bu durumun hukukun ve insan haklarının çiğnendiği bir karar olduğunu belirtti. Türkiye Kamu-Sen olarak hükümetin almış olduğu bu kararı kabul etmediklerini kaydeden Bostan, "Hükümetin bu zam kararı ilk olarak devlet sorumluluğu ile bağdaşmaz niteliktedir. Çünkü, her şeyden önce devlet sorumluluğu, Kamu hizmeti yapan kamu çalışanının geçimini sağlamakla mükellef olmanın bilincini taşımak demektir. Halbuki, mevcut hükümet, iki yıldan beri, bu konuda en ufak bir adım dahi atmış olmadığı gibi almış olduğu bu yeni kararla önümüzdeki yıl da aynı olumsuz tavrını devam ettireceğini göstermiş bulunmaktadır" dedi.
"İNSANLIK SUÇU"
Devlet sorumluluğunun iktidarların, devlet adına vermiş oldukları sözlerin bağlayıcı
nitelikte olduğunun bilincine sahip olmayı da gerektirdiğine işaret eden Hanefi
Bostan, "Halbuki, bizzat Başbakan tarafından verilen ve en düşük ücretli
devlet memuru maaşının, ikramiyesi de dahil olmak üzere en düşük ücretli devlet
işçisinin aylık ücretiyle eşitleneceği şeklindeki söz tutulmamış olmaktadır.
Diğer taraftan devlet adına söz verip de tutulmaması devletin güvenilirliğinin
aşınması ve onurunun çiğnenmesi demek olduğundan, buradan da iktidarın toplum
nezdinde devletin itibarını sarsma suçu işlemekte olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır"
diye konuştu.
Hükümetin aldığı kararla hukukun üstünlüğü ilkesini de ihlal ettiğini ifade eden Bostan, "Çünkü, 2004 yılında Anayasa'nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle uluslararası bütün sözleşmeler birincil hukuk haline getirilmiş olmasına rağmen, bu kapsama giren, kamu çalışanlarının 2002 ve 2003 yılı Uzlaştırma Kurulu kararları uygulanmamıştır. Halbuki, aynı hükümet, aynı maddedeki değişikliğe dayanarak, DEP milletvekillerinin tahliyesini sağlamıştır. Hükümet bu sorumsuz davranışı ile birlikte, ayrıca başka bir suç daha işlemiş, insan hakları ihlalinde de bulunmuştur. Çünkü; aynı zamanda bir işveren olarak hem işçi hem de memur istihdam eden devletin, iki ayrı çalışanına eşit muamelede bulunmaması; istihdam ettiği memuruna, işçisinden çok daha az bir ücret ödeyerek onun hem geçim sıkıntısı içerisinde kıvranmasına ve hem de gerek memurluk statüsünün ve gerekse de kişisel statüsünün çiğnenmesine bilerek sebep olunması, apaçık bir şekilde insanlık suçu işlemekten başka bir anlam taşımamaktadır" dedi.
"EN AZ YÜZDE 100 ZAM GEREKLİ"
Hükümetin sadece "enflasyon düşüşü" ve "bütçe imkanı" gibi
hususları gündeme getirerek işin içinden sıyrılmaya çalıştığına değinen Bostan,
"Bütçe imkanı denen şeyin ne olduğunu bir yılda faizciye 60 katrilyon lira
öderken, veya batık bankaların on milyarlarca dolarlık borcunu fakir milletimizin
sırtına yıkarken değil de çalıştırdığı memuruna ücret öderken aklına getiren
bir hükümetin samimiyeti asla sözkonusu olamaz" diye konuştu.
Hanefi Bostan, kamu çalışanının insan onuruna yaraşır asgari bir geçim sağlayabilmesi için enflasyon tamamen durdurulmuş olsa bile en az yüzde 100 zam alması gerektiğini belirterek, "Bu durumun devam etmesi halinde, Türkiye Kamu-Sen olarak ILO'ya başvurmaktan ve AİHM'de dava açmaktan başka yolumuz da kalmamaktadır" ifadelerini kullandı.
Netgazete