Eğitim Sen, yönetici atamaya dava açtı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 09 Mayıs 2008 13:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA,
ANKARA.
Yürütmenin durdurulması istemlidir.

DAVACI : EĞİTİM SEN (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası)
Cinnah Cad. Willy Brant Sok. No:13 Çankaya / ANKARA.

DAVALI : Milli Eğitim Bakanlığı. Bakanlıklar / ANKARA.

VEKİLLERİ : Av. Zühal ÇOLAK, Av. Mahmut Nedim Eldem , Av. Necmiye BAŞEL,
Av. Mehmet Rüştü TİRYAKİ. ( Davacı ile aynı adresteler)

DAVA KONUSU : 24 Nisan 2008 gün ve 26856 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliği'nin; 11/1. maddesinin (c) ve (ç) bentlerinin,12/1. maddesindeki "bir yıl", "iki yıl" ve "üç yıl" ibarelerinin, 18 /1. maddesinin (ç) bendinin, 21/1. maddesinin (b) bendinin, Geçici 2. maddesinin 1. fıkrasındaki "müdür yardımcılığı için" ve "sınavların geçerlik süresi ile sınırlı olmak kaydıyla" ibareleri ile Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formu'nun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemidir.
SÜRE : Davaya konu yönetmelik 24.04.2008 günlü Resmi Gazetede yayımlandığından, davamız süresinde açılmaktadır.

....

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI, İPTALİNİ İSTEDİĞİMİZ DÜZENLEMELER VE HUKUKSAL DEĞERLENDİRMELERİMİZ :

1. Dava konusu yönetmeliğin "Son üç yıllık hizmet süresi içinde, yöneticilik görevleri olanların yöneticilik görevi adli veya idari soruşturma sonucu üzerinden alınmamış olmak" biçimindeki 11/1-ç maddesi suiistimale, kötüye kullanılmaya, öznel değerlendirmelere sonuna değin açık ve memur güvencesini yok sayar niteliktedir. İdarenin yada amirlerin sevmedikleri, siyasal yandaş olmayan eğitim kurumu yöneticilerinden kısa yoldan kurtulmalarına, dolayısıyla siyasal kadrolaşmaya olanak verecek, keyfi ve kasıtlı soruşturmalarla görevden almalara meşruiyet kazandıracaktır.
Öte yandan bu düzenleme masumluk karinesini ve hukukun üstünlüğü ilkesini de yok saymakta, yargı kararı ile ortadan kaldırılma olasılığı olan bir idari kararla yöneticilik görevinden alma işlemini veri saymaktadır. Ki ileride iptal bile edilecek olsa söz konusu idari görevden alma işlemi, olası iptal kararını da işlevsiz kılacak, idari kararla yöneticilik görevinden alınacak üyelerimiz için telafisi imkansız zararlara yol açacak niteliktedir. Düzenleme bu biçimiyle hukuka aykırıdır, yürütmesi durdurulmalı ve iptal edilmelidir.

2. Dava konusu yönetmeliğin, 12/1. maddesindeki "? bir yıl" , "?iki yıl" ve "?üç yıl" ibareleri konuya ilişkin bundan önceki, birçok hükmüne yürütmenin durdurulması kararı verilmiş olan, 13 nisan 2007 gün ve 26492 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1/a bendine de, kendi dönemlerinde yapılan atamalarla yönetici yapılmış yandaşların önünü açmak, onları daha kısa sürede bir üst yönetici pozisyonuna taşımak ve siyasal kadrolaşmayı hızlandırmak amacıyla konulmuş, önceki yönetmelikteki daha uzun olan süreler o amaçla kısaltılmıştı.

O yönetmeliğe ilişkin olarak açtığımız davada Danıştay İkinci Dairesi 30.04.2007 gün ve 2007/1198 sayılı kararıyla bu düzenlemenin de yürütmesini durdurmuştu. Söz konusu kararla hukuka aykırılığı sabit düzenlemenin dava konusu yönetmeliğe de konulması hukukla ve Danıştay'la inatlaşmak, idari yargı kararını uygulamamak ve "yargı kararı da olsa ben bildiğimi yaparım, siyasal kadrolaşma amacımın önünde engel tanımam" demektir. Ki bu keyfi ve hukuk tanımaz bir tavırdır. Sözü edilen Danıştay kararına ve hukuka aykırı düzenlemenin yürütmesi durdurulmalı ve dava sonunda da düzenleme iptal edilmelidir.

3. Yönetmeliğin dava konusu 18/1-ç maddesindeki "Görev yapmakta oldukları eğitim kurumları herhangi bir nedenle kapatılanların" biçimindeki düzenleme hukuka uygun olarak kazanılmış hakları yok sayar , yönetilenin yönetime güvenini sarsıcı ve memur güvencesini tanımaz, dolayısıyla kamu yararı ve hizmet gerekleri ile de bağdaşmaz niteliktedir. Oysa kazanılmış haklara saygı idare hukukunun en temel ilkelerinden biridir.
Söz konusu düzenleme aynı yönetmeliğin 19/1. maddesine de aykırıdır. Yönetmelikte 19/1. madde varken, dava konusu 18/1-ç maddesi olmamalıdır. Bu haliyle sözü edilen yönetmelik hükümleri bir birini yok saymaktadır. Öte yandan 18/1-ç maddesindeki bu muğlak ifadeli ve gereksiz düzenleme, siyasi saikle davranacak kötü niyetli yöneticiler elinde 19/1. maddedeki hükmü işlevsiz kılma amacıyla da kullanılabilecek niteliktedir. Siyasal kadrolaşmayı birincil amaç belleyen üst yöneticiler, yöneticisi olduğu okulu bir biçimde kapanmış olan eski yöneticiyi sevmiyor, ondan kurtulmak ve onu bir daha eğitim kurumu yöneticisi olarak görmek istemiyorlarsa " çok isterdik ama, senin durumuna uygun bir boş kadro bulamadık , üzgünüz ama yöneticilik göreviniz sona erdi !..." mazeretinin arkasına sığınabilirler. Dava konusu hüküm, bu durumla karşılaşacak üyelerimiz için telafisi imkansız zararlara neden olacaktır. Yürütmesi durdurulmalı ve dava sonunda da iptal edilmelidir.

4. Dava konusu yönetmeliğin "Yöneticilik görevinden alınması gerekenler ihtiyaç bulunan eğitim kurumlarına öğretmen olarak" atanırlar biçimindeki 21/1. maddesinin b bendi de hukuka aykırıdır. Öncelikle, kazanılmış bir hakkın; herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın idari bir tasarrufla geri alınması kabul edilemez. Söz konusu düzenlemeye göre; idarenin güdümündeki bir soruşturmacının soruşturma sonunda yapacağı teklif yönetimce uygun görülerek, yasal düzenlemelere uygun bir biçimde eğitim kurumu yöneticisi olmuş bir üyemiz yönetim görevinden alınacak, ihtiyaç bulunan eğitim kurumuna öğretmen olarak atanacaktır. Burada soruşturmacıya ve yöneticiye tanınan taktir yetkisi sınırsızdır. Oysa taktir yetkisinin kullanılması ancak hukuk sınırları içinde ve asla keyfiliğe meydan vermeyecek biçimde olmalıdır. Bir yöneticinin yöneticilik görevinden alınması gerektiğine karar verecek üst yöneticiye verilen, objektif ölçütlere bağlanmamış, sınırsız taktir yetkisi hukuk devleti ile bağdaşmaz. Soruşturmacı, eğitim kurumu yöneticisinin yönetim görevinden alınmasını hangi ölçütlere göre teklif edecek? Yönetici soruşturmacının teklifi ile ne kadar bağlı olacak? Bunlar belli değil. Yılların eğitim kurumu yöneticisi, hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı olmaksızın, bir anlık keyfi kararla öğretmen yapılabilecektir. Bu durumu hukuka bağlı devlet düzeni ile bağdaştırmak olası değildir.
Kaldı ki, yapılan soruşturma nedeniyle açılacak olası bir dava sonunda soruşturulan aklansa bile, ilgilisi ayrıca bir dava açıp, karar alıp, uygulatıncaya değin, yöneticilik görevine dönemeyecek, yasal yollarla elde ettiği eğitim kurumu yöneticiliğinden yıllarca uzak kalacak, maddi ve manevi zararlara uğrayacaktır.
Öte yandan dava konusu maddede "ihtiyaç bulunan eğitim kurumlarına" denilerek idarecilik görevinden alınan kişinin görev yeri dışında bir başka yerleşim yerine atanmasına da kapı aralanmaktadır. Ki bu aralık kapı kötü niyetli yöneticilere; soruşturmayla görevden alınan eğitim kurumu yöneticisini verilecek disiplin cezasından ayrı olarak ikinci kez cezalandırma, yani sürgün etme olanağı da verecektir. Dava konusu yasal düzenleme bu nedenle de hukuka aykırıdır. Yürütmesi durdurulmalı ve dava sonunda da iptal edilmelidir.

5 . Dava konusu yönetmeliğin Geçici 2. maddesindeki "müdür yardımcılığı için" ibaresi hukuka aykırıdır. Bu ibare daha önce sınav kazanmış olan müdür yardımcılarının bu haklarını saklı tutar gibi yaparken, müdürlük için yapılan müdürlük düzey belirleme sınavını kazanan müdür adaylarının kazanılmış haklarını yok saymaktadır. Bu durum anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi, kazanılmış haklara saygı ilkesini de ihlal eder niteliktedir. Sözü edilen "müdür yardımcılığı için" ibaresinin yürütmesi durdurulur ve ibare iptal edilirse, müdür yardımcısı adayları ile birlikte düzey belirleme sınavını kazanmış müdür adayları da kazanılmış haklarını kullanabileceklerdir.
Maddedeki "sınavların geçerlik süresi ile sınırlı olmak kaydıyla" ibaresi de Hukuka aykırıdır. Çünkü, davalı idare 11.01.2004 günlü yönetmelikle öngörülen müdür yardımcılığı sınavını kazanan adaylara başvuru olanağı vermemiştir. 26.05.2005 yılında yapılan sınavı kazanan adaylar zamanında atanmamışlar, davalı idarenin yarattığı olumsuz durum nedeniyle ve kendi kusurları olmaksızın, söz konusu yönetmeliğin 16. maddesindeki sınavların iki yıllık geçerlik süresini geçirmişlerdir. 30.06.2006 yılında yapılan sınavın geçerlik süresi de dolmak üzeredir, 15 Temmuz 2008'de dola-caktır.
Öte yandan 2006 yılında yapılan bu müdür yardımcılığı sınavının birçok sorusu Ankara 9. ve 4. İdare Mahkemelerince iptal edildiğinden, davalı bakanlık sınav sonuçlarını iptal edilen soruları yok sayarak yeniden değerlendirmiş ve değerlendirme sonuçlarını Ocak 2008'de ilan etmiştir. Yeniden değerlendirme sonunda önceden sınavı kazanamadığı bildirilen bir çok aday sınavı kazanmış, sınavı kazandığı bildirilen kırk kadar adayın da son değerlendirmeye göre sınavı kazanamadığı saptanmıştı. Aynı sınavın iki sorusu da Ankara 6. İdare Mahkemesince daha sonra iptal edilmiş, bu iptal kararına göre ise Bakanlıkça yeni bir değerlendirme henüz yapılmamıştır.
Dava konusu geçici 2. maddede sınav sonuçlarının geçerlik süresinin sonuçların ilk ilan edildiği tarihte mi, soru iptallerinden sonraki yeni değerlendirme tarihinden mi geçerli olacağına ilişkin bir hüküm de yoktur. Düzenleme eksik ve konuya açıklık getirmekten uzaktır.
Davalı idare sınav yapmakta ve değerlendirmedeki beceriksizliği ile atama ve ilgili diğer işlemlerindeki kendi kusurlarının sorumluluğunu bu eğitim yöneticisi adaylarına yüklemekte, faturasını sınav kazandığı halde başvurusu alınmadığı yada ataması yapılmadığı için sınav sonucunun geçerlik süresi kendi kusuru dışındaki nedenlerle dolan adaylara çıkartmakta, onları mağdur etmektedir. Ki bu adayların çok büyük çoğunluğu bizim sendikamız üyeleridir. İşin davalı bakanlıkça bu denli karmaşık hale getirilmesi ve sürüncemede bırakılmasının bu nedenle ve bizim üyelerimizi yönetici yapmamak amaçlı olduğu kanısındayız.
Tüm bu nedenlerle geçici 2. maddedeki "sınavların geçerlik süresi ile sınırlı olmak kaydıyla" ibaresi de hukuka aykırıdır. Kazanılmış hakların kaybedilmesine neden olacaktır, hakkını kaybedenler telafisi çok güç zararlara uğrayacaktır. Yürütmesi durdurulmalı ve iptal edilmelidir.

6 . Davalı idare, eğitim kurumu yöneticilerini seçerken, Danıştay 2. Dairesi'nin "sınav yapılmasının objektif değerlendirmenin ön koşulu" olduğuna ilişkin ve ayrıca "Kamu hizmetinin etkin ve süratli bir şekilde yürütülmesinin sağlanması amacıyla, liyakatin ; kriterleri objektif olarak belirlenmiş bir yazılı sınavla saptanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır" görüşü ve yerleşik Danıştay içtihatları doğrultusunda sınav yapması hukuka saygının gereği iken, bundan özellikle kaçındığı için, dava konusu yönetmeliğe değerlendirme formunu koymuştur.
Söz konusu Danıştay kararına karşın bu yönetmeliğe sınav koşulunun konulmaması bir eksik düzenlemedir, tek başına bir hukuka aykırılıktır. Bunun yanında dava konusu yönetmeliğin eki, Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formu tümüyle önceki Danıştay kararlarını, Danıştay'ın yerleşmiş içtihatlarını, kariyer ve liyakat ilkelerini yok sayar, mesleki deneyim ve kendini geliştirme için ek eğitim alma çabalarını önemsemez niteliktedir. Yürütmesinin durdurulması ve iptalini istediğimiz Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formunda takdire dayalı değerlendirmelerde verilen puanlar çok yüksek tutulmuş, üst yöneticilerin taktir hakları çok genişletilmiştir. Söz konusu form davalı idarenin sayısız Danıştay ve idare mahkemeleri kararları ile sabit siyasal kadrolaşma amacına hizmet etsin, "benim adamımı, siyasal yandaşımı eğitim yöneticisi yapmama yardımcı olsun" diye hazırlanmıştır. Hukuka aykırıdır. Örneğin;

a ) Formun, "Eğitimi" bölümünde Yüksek Lisans ve doktoraya 3 - 8 arasında puanlar verilirken, "Ödüller, Sicil, ceza" bölümündeki aylıkla ödül, taktir ve teşekkür bölümünde, son üç yılın sicil ortalaması 90 ve yukarı olanlara 10 puan, 76-85 olanlara 8 puan verilmektedir. Oysa son 6 yılın sicil ortalaması 90 ve üzeri olanlar zaten kademe ilerlemesi ile ödüllendirilmekte, sicili iyi derecenin altında olmamak da bu yönetmelikle yönetici adaylığı için ön koşul sayılmaktadır. Ödüller bir kez daha ödüllendirilmektedir. Çünkü son üç yılın sicilleri kendi atadıkları yö-neticilerce verilmiştir. Davalı yönetime göre yüksek lisans ve doktora yapmaksa o kadar önemli değildir !...
Aynı biçimde, her aylıkla ödül ayrıca 8 puanla, her takdir belgesi 5 puanla değerlendirilirken, bunlar değerlendirme puanı bakımından yüksek lisans ve doktoraya eşdeğer sayılmakta, her teşekkür belgesi de 3 puanla değerlendirilmektedir. Ki, yüksek lisans için en az iki yıl, doktora için en az dört yıl ek eğitim almak gerekirken, eğitim yöneticisi yapılmak istenen yandaş öğretmene aynı yıl içinde üç kez teşekkür ve takdir belgesi verilerek - süre sınırı yok - daha çok değerlendirme puanı kazanması sağlanabilir, bu düzenleme ile istenilen yandaş öğretmen eğitim yöneticisi yapılabilir. Tersine, formun "Aldığı Cezalar" bölümünde , öğretmene verilmiş olan disiplin cezaları için yüksek eksi puanlar verilerek, kendi dönemlerinde birçoğu yanlı soruşturmalarla cezalandırılmış üyelerimiz bir kez daha cezalandırılmakta, yüksek eksi puanlarla yönetici olmalarının önü kesilmek istenilmektedir.

b ) Yönetici Değerlendirme Formu'nun "Kariyer" bölümünde uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik için verilen puanlar hem düşük tutulmakta, hem de formun altındaki tek yıldızla işaretlenmiş açıklama ile yüksek lisans ve doktora yapmış uzman öğretmenlere sözü edilen puanların ayrıca verilmeyeceği belirtilmektedir. Yani, ya uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik değerlendirilecek yada yüksek lisans ve doktora. Çünkü bu kalemlerin davalı idarece kontrol altında tutulması, siyasal yandaşlara kolayca kariyer kazandırma, yüksek lisans ve doktora yaptırma olanağı yoktur. Zaten davalı idarece kariyer ve liyakatin de önemi yoktur. Yasal bir zorunluluk olduğu için kariyer ve liyakate önem verileceği kabul edilmiş gibi yapılmakta, ama bunların içi boşaltılmaktadır.

c ) Formun " Ek puan" bölümünde kurucu müdür olarak görev yapanlara verilecek ek puan da hiçbir özellik aranmadan yapılan kurucu müdür görevlendirmesinde, özellikle seçilmiş, ileride müdür yapılmak istenen o kurucu müdüre ek olarak 5 puan verilmesi de kadrolaşma amaçlı ve siyasal yandaşı koruyup kollama için kullanılacak niteliktedir. Bu niteliği ile de hukuka aykırıdır. Yürütmesi durdurulmalı ve iptal edilmelidir.

ç ) Formun "Yönetim Hizmetleri" bölümünün 1. , 3. ve 5. sırasındaki vekaleten görevlendirilmiş kişilerin bu görevleri için verilen puanlarla, 2. , 4. ve 6. sıradaki asaleten yapılan görevlere verilen puanlar arasında çok az fark vardır. Bunlar neredeyse bir birine eşit puanlarla değerlendirilmektedir. 7. sıradaki Eğitim Kurumu Yöneticiliğinde Görevlendirme olarak geçen süreler için verilen 1 puan da çok fazladır. Ki bu iki durum da hukuka aykırıdır. Amaç özellikle son zamandaki, yürütmesi durdurulan bir önceki yönetmelikle yapılan atamaları geri alınan, halen vekaleten görevlendirilmiş , büyük bir çoğunluğu davalı idare yandaşı eğitim yöneticisi adayını koruyup, kollamak, bunları asaleten eğitim kurumu yöneticisi yapabilmektir.

d ) Öte yandan, formda vekaleten ve görevlendirme biçiminde yürütülen eğitim kurumu yöneticiliği yüksek puanlarla değerlendirilirken, müdür yetkili öğretmenlikte, zor koşullarda geçen eğitim kurumu yöneticiliği süreleri için puan verilmesi düşünülmemiştir bile. Bu bir eksik düzenlemedir, formu hukuken sakatlamaktadır.
e ) Kariyer ve liyakate, özellikle mesleki deneyime hiç değer verilmediğinin bir kanıtı da Formun son sırasındaki " öğretmenlikte geçen sürelerin her yılı için" 0.1 puan gibi, çok küçük, sonucu etkilemeyecek biçimde değerlendirme yapılmış olması da davalı idarenin neyi önemsediğinin karinesidir. Amaç bakımından hukuka aykırılığın da kanıtıdır.

f ) Ek.2 Yönetici Değerlendirme Formu için dava dilekçemizin bu bölümünde ileri sürdüğümüz hukuksal gerekçelerimiz Dairenizce yeterli bulunur, formun istediğimiz maddelerinin tümü yada büyük bir bölümü için yürütmenin durdurulması ve iptal kararı verilerse, formun diğer maddelerinin de uygulanabilirliği ve işlevselliği kalmayacağından söz konusu formun tümü için yürütmenin durdurulması ve iptal kararı verilmesini istiyoruz.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİMİZİN GEREKÇESİ: Dava konusu maddelerde ileri sürdüğümüz hukuka aykırılıklar çok açıktır, ilk bakışta görülmektedir. Bilindiği gibi, davalı idare de idari yargı kararlarına uymamayı, olup bitti yaratmayı siyasal kadrolaşma amacının gereği saymaktadır. Eğitim kurumu yöneticiliğinde halen yaşanan kargaşanın temelinde bu vardır. Bu davamızda kısa sürede yürütmenin durdurulması kararı verilmez ise aynı kargaşa yinelenecek, özellikle üyelerimiz açısından telafisi çok zor zararlar oluşacaktır. İdari Yargılama Usul Yasasının öngördüğü koşullar birlikte oluşmuştur. O nedenle olası iptal kararınızdan önce yürütmenin durdurulmasını da istiyoruz.
DELİLLER :
1 . Dava konusu Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliği.
(Ek.1)
2 . Danıştay İkinci Dairesi'nin 2004/8022 , 2006/493, 2006/878, 2007/1198, 2007/2022, 2007/2076 esas sayılı ve ilgili öteki kararları.
3. Her türlü yasal delil.
HUKUKSAL NEDENLER :
1 . İdari Yargılama Usulü Kanunu,
2 . Devlet Memurları Kanunu.
3 . Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun.
4 . Dilekçemizde sözü edilen idari yargı kararları.
5 . İlgili öteki yasal düzenlemeler.
SONUÇ VE İSTEM :
Açıkladığımız ve Mahkemenizin kendiliğinden gözeteceği diğer gerektirici nedenle, dava konusu 24 Nisan 2008 gün ve 26856 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliği'nin; 11/1. maddesinin (c) ve (ç) bentlerinin, 12/1. maddesindeki "bir yıl", "iki yıl" ve "üç yıl" ibarelerinin, 18 /1. maddesinin (ç) bendinin, 21/1. maddesinin (b) bendinin, Geçici 2. maddesinin 1. fıkrasındaki "müdür yardımcılığı için" ve "sınavların geçerlik süresi ile sınırlı olmak kaydıyla" ibareleri ile Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formu'nun yürütmesinin durdurulması ve iptali ile yargılama giderlerinin davalı idareden alınmasına karar verilmesini vekil edenimiz adına saygılarımızla dileriz. 08.05.2008

DAVACI VEKİLLERİ

Av. Zühal Çolak Av. Mahmut Nedim ELDEM

Av. Necmiye BAŞEL Av. Mehmet Rüştü Tiryaki

EKLERİ : Onaylı vekaletname örneği
2 örnek Yönetmelik.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber