Kurum içi yer değişikliği işlemleri genelge ile yapılabilir mi?

Danıştay 2. Dairesi, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 29/04/2021 tarih ve 1185934 sayılı işlemi ile yürürlüğe giren "Tayin Dönemi" konulu, 2021/4 Nolu Genelge ile kurum personelinin yer değiştirme işlemlerinin yapılmasının hukuken mümkün olmadığına karar vererek söz konusu genelgeyi iptal etti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 16 Nisan 2024 14:00, Son Güncelleme : 15 Nisan 2024 11:19
Kurum içi yer değişikliği işlemleri genelge ile yapılabilir mi?

Bir norm kendisinden daha üst bir norma aykırı hüküm getiremez
Anayasa'nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği kuralına yer verilmiştir.
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen kanunlar yürürlüğünü Anayasa'dan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır. Kanunlar ve yönetmelikler açısından yukarıda belirtilen bu durum, daha alt düzeyde yer alan diğer hukuksal metinler ve idari işlemler açısından da geçerlidir.

Genelgeler bir üst normu açıklamak için çıkartılırlar
Bilindiği gibi, idare hukukunda, normlar hiyerarşisinde yönetmeliklerden sonra gelen genel düzenleyici işlemlerden olan genelgeler, bir yönetmeliğe veya üst hukuk normuna dayalı olarak hazırlanır ve genelgelerle yönetmelik ve / veya üst hukuk normu hükümlerinin, açıklık getirilmek suretiyle uygulamaya geçirilmesi amaçlanır.
Uyuşmazlık konusu olayda; yürürlükten kaldırılan 2019/10 Nolu Genelge ile, tayin dönemlerinin, Haziran Tayin Dönemi ve Aralık Tayin Dönemi olmak üzere yılda iki ayrı tayin dönemi olarak düzenlenmiş olduğu; dava konusu olan 2021/4 Nolu Genelge ile de, Haziran Tayin Döneminin, davalı idarenin yürüttüğü hizmetlerin yoğun olduğu sezon ortasına denk gelmesi sebebiyle, Aralık Tayin Döneminin yılda bir defa olmak üzere tayin dönemi olarak düzenlenmiş olduğu ve yürürlükten kalkan Genelge'de yer alan diğer düzenlemelerin ise, dava konusu Genelge'de aynen yer aldığı görülmektedir.

DSİ'nin çıkardığı genelgenin açıkladığı bir üst norm (yönetmelik) yok
Diğer taraftan; 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun'da, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin kurum içi tayinlerine ilişkin usul ve esaslarının yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediği; 12/08/2009 günlü, 27317 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Taşra Teşkilatı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin ise, ilgili Bakanlığın taşra teşkilatında belli kadrolarda görev yapan personeli kapsadığı; ayrıca Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü personelinin yer değiştirme suretiyle atanmalarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen bir yönetmeliğin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Böyle bir düzenleme genelge ile yapılamaz
İdarenin üstlendiği kamu hizmetini yerine getirmesi sırasında, değişen koşulları dikkate alarak önceki düzenlemelerle oluşturulmuş olan objektif hukuki durumları değiştirme veya yeniden düzenleme yetkisine sahip olduğu konusunda duraksama bulunmamakla birlikte, personelinin kurum içi atama ve nakillerini düzenleyen özel bir yönetmeliği bulunmayan idarenin, üst hukuk normu niteliğinde olan Yönetmelikle düzenlenmeyen bir konuda, yani Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin kurum içi tayinlerine ilişkin usul ve esaslarına ilişkin düzenlemenin, Genelge olarak isimlendirilen tasarrufla yapılamayacağı sonucuna varılmaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/17004
Karar No: 2023/3199

DAVANIN KONUSU:
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 29/04/2021 tarih ve 1185934 sayılı işlemi ile yürürlüğe giren "Tayin Dönemi" konulu, 2021/4 Nolu Genelge'nin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI:
Dava konusu Genelge ile, daha önce kurumda Haziran ve Aralık olmak üzere iki ayrı dönemde gerçekleştirilen tayin döneminin yılda bir defa olmak üzere "Aralık Tayin Dönemi" olarak belirlenmesine karar verildiği, ayrıca tek döneme düşürülen tayin dönemi için de şartlara ilişkin ağır düzenlemeler getirildiği; Genelge'nin hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğu; idarenin tayin dönemine ilişkin tesis ettiği düzenleyici işlemde herhangi bir kamu ya da birey menfaati söz konusu olmadığı gibi, hukuk devleti anlayışından uzaklaşıldığı; idarenin düzenleme yapma konusunda sahip olduğu takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanması gerektiği; Genelge'nin gerekçesi olarak, "işlerin yoğun olduğu sezon ortasına denk gelmesi" gösterilmiş ise de, davalı idare bünyesinde yapılan tayin işlemlerinin sayısının az olması nedeniyle bu durumun iş gücünü de olumsuz etkilemediği, dolayısıyla tayin dönemi belirlenmesinin ve nihayetinde bu konuya ilişkin bir Genelge'nin yürürlüğe konulmasının, makul bir sebebi bulunmadığı gibi davalı idarenin sorumlu olduğu yükümlülüklere de aykırılık teşkil ettiği, kamu yararı amacı taşımadığı ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 72. maddesine, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 8. 9. ve 12. maddelerine, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın Ek 3. maddesine yer verilerek; ülkemizin kalkınması ve sosyoekonomik gelişmesi açısından hayati öneme sahip olan su potansiyelinin; planlanması, yönetimi, geliştirilmesi ve işletilmesinden sorumlu, yatırımcı bir kuruluş olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün faaliyetlerini enerji, tarım, içme suyu ve çevre olmak üzere dört farklı sektörde sürdürmekte olduğu; Genel Müdürlüğün hizmetlerinin aksamadan yürütülebilmesinin önem arz ettiği, yurdun 81 iline götürülen hizmetler dolayısıyla zamanla sınırlı projelerin olması ve bu projelerde çalışan deneyimli personelin ayrılması halinde hizmette aksamaya sebebiyet verileceğinden, kurumun kendi yer değiştirme suretiyle atama yönetmeliği bulunmadığından kurum içi nakiller zorunlu atamaya tabi olmayıp, kurumun projelerine bağlı olarak iş durumu ve personel potansiyeli gözetilerek isteğe binaen yapılmakta olduğu; bu sebeple Haziran Tayin Döneminin Genel Müdürlüklerince yürütülen işlerin yoğun olduğu sezon ortasına denk gelmesi sebebiyle memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin istek/eş durumu tayin taleplerinin, yılda bir defa olmak üzere Aralık ayında elektronik ortamda alınarak; çalışmakta oldukları birimin muvafakati ile atanmak istedikleri birimin ihtiyacı, boş kadro durumu ve yürütülen projeler doğrultusunda değerlendirilerek, neticelendirildiği; mevzuat hükümlerine göre, atama dönemlerinin belirlenmesi konusunda idarelerin takdir yetkisinin bulunduğu; Genel Müdürlüklerince, özellikle sulama ve inşaat sezonunun yoğun olduğu yaz dönemi tayin döneminden çıkarılarak tayin dönemi olarak yalnızca Aralık Tayin Döneminin belirlendiği; davacı tarafından, dava konusu işlemin hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkelerine aykırı olduğu iddia edilmişse de, dava konusu Genelge'nin üst normların verdiği yetkiye dayanılarak tesis edilmiş olduğu, üst hukuk normlarına aykırılığın bulunmadığı; keza, tayin döneminin Aralık olarak belirlenmesinin kamunun yararına ve hizmetin gereklerine uygun olduğu; daha evvel uygulanan Haziran ve Aralık dönemi tayinlerinin sonuçlarından edinilen kamu tecrübesinin yansıması olarak dava konusu Genelgenin yürürlüğe konulduğu yolunda savunma yapılmıştır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin eş durumu ve isteğe bağlı kurum içi tayin taleplerinin değerlendirilmesinde, tayin dönemi, tayin şartları, tayin başvuru süreci ve konu ile ilgili diğer hususlar, "Tayin Dönemi" konulu ve 2021/4 Nolu Genelge ile düzenlenmiş olup; dava konusu Genelge'nin kamu personeline ait genel hükümleri kapsaması nedeniyle, kurum içi atama ve nakil işlemlerine ilişkin usul ve esasların genelge ile değil, yönetmelikle düzenlenmesi ve bu yönetmeliğin de Resmi Gazete'de yayımlanması gerektiğinden, bu konuda Genelge ile yapılan düzenlemede hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu Genelge'nin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

DANIŞTAY SAVCISI DÜŞÜNCESİ:
Dava, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 29/04/2021 tarih ve 1185934 sayılı işlemi ile yürürlüğe giren "Tayin Dönemi" konulu, 2021/4 Nolu Genelge'nin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa'nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği kuralına yer verilmiştir.
657 sayılı Kanun'un 2. ve 72. maddeleri hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve 25/06/1983 tarihli, 18088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren "Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik"in "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde; bu Yönetmeliğin, Özel Kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydiyle Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar ile bunlara bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlarda ve Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan Devlet Memurları Hakkında uygulanacağı; ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 36. maddesinde yer alan "Yardımcı Hizmetler Sınıfı"na dahil memurlar yanında Kanun'un 59. maddesinde sayılan istisnai memurlukların, aday memurlar ve Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında görevli memurların, bu Yönetmelik hükümlerine tabi olmadığı yönündeki düzenlemeye yer verildikten sonra, "Özel Yönetmelikler" başlıklı 28. maddesinde; Kurumların bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde halen görevde bulunan memurların geçmiş hizmetlerinin bu Yönetmelik çerçevesinde nasıl değerlendirileceğini ve bu Yönetmeliğin çeşitli maddelerinde kurumlarca tespiti öngörülen diğer hususları kapsıyan özel Yönetmeliklerini Devlet Personel Dairesinden olumlu görüş alınmak sureti ile çıkaracakları hükme bağlanmıştır.
Anayasa'da düzenleyici işlem olarak sadece yönetmelikler belirtilmiş ise de idarenin düzenleme yetkisi bununla sınırlı olmayıp, idareler, değişik adlar altında da (genelge, tamim, sirküler vb.) düzenleyici işlemler yapmaktadırlar.
İdarenin düzenleme yetkisinin aslında ikincil, türev nitelikte olduğu hususunda bugün için bir duraksama bulunmamaktadır. Anayasa'ya göre, idarenin, düzenleme yetkisini kanunlar çerçevesinde ve kanunlara uygun olarak kullanması gereklidir. Kanunun öngördüğü düzenleme yetkisinin yine kanunda belirtildiği gibi kullanılması, kanun hükmü, bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa, düzenlemenin yönetmelikle yapılması zorunludur.
Ayrıca, normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup; bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
Tebliğ, genelge ve yönerge gibi düzenleyici işlemler ise; bir yönetmeliğin veya Bakanlar Kurulu Kararının (Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin) uygulanmasını göstermek amacıyla ve onlara aykırı hükümler içermemek şartıyla yönetmeliklerde veya Bakanlar Kurulu Kararlarında (Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde) gösterilen usul ve yöntemleri "açıklayıcı" hükümler taşıyan, yeni bir yöntem ve usul getirmeyen; dayanağı olan mevzuatta yer alan hükümler dışında yeni bir düzenleme içermeyen genel düzenleyici işlemlerdir.
6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun'da, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin kurum içi tayinlerine ilişkin usul ve esaslarının yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediği gibi Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü personelinin yer değiştirme suretiyle atanmalarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen bir yönetmeliğin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, personelinin kurum içi atama ve nakillerini düzenleyen özel bir yönetmeliği bulunmayan idarenin, üst hukuk normu niteliğinde olan Yönetmelikle düzenlenmeyen bir konuda, yani Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin kurum içi tayinlerine ilişkin usul ve esaslarına ilişkin düzenlemenin, Genelge olarak isimlendirilen tasarrufla yapılamasına olanak bulunmamaktadır.
Diğer yandan, 3011 sayılı "Resmi Gazete'de Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun"un 1. maddesinde, Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin; işbirliğine, yetki ve görev alanlarına ait hükümleri düzenleyen, kamu personeline ait genel hükümleri kapsayan, kamuyu ilgilendiren Yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanacağı kurala bağlanmıştır.
Bu durumda, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin eş durumu ve isteğe bağlı kurum içi tayin taleplerinin değerlendirilmesinde, tayin döneminin, şartlarının, tayin başvuru sürecinin ve konu ile ilgili diğer usul ve esasların genelge ile değil, yönetmelikle düzenlenmesi ve bu yönetmeliğin de Resmi Gazete'de yayımlanması gerektiğinden Genelge ile yapılan düzenlemede hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu genelgenin iptali gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Dava dosyasının incelenmesinden; Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin eş durumu ve isteğe bağlı kurum içi tayin taleplerinin değerlendirilmesinde, tayin dönemi, şartları, tayin başvuru süreci ve konu ile ilgili diğer hususların, "Tayin Dönemi" konulu, 2021/4 Nolu Genelge ile düzenlenmesi ve buna bağlı olarak da aynı hususları düzenleyen "Tayin Dönemi" konulu, 2019/10 Nolu Genelge'nin yürürlükten kaldırılması üzerine, bakılmakta olan işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu düzenleyici işlem, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personele ilişkin düzenlemeler içermekle birlikte; 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu uyarınca, işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlilerinin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurulan davacı sendikanın açtığı işbu dava, sadece işçi statüsü dışındaki kamu görevlileri yönünden incelenmiştir.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Yer değiştirme suretiyle atanma:" başlıklı 72. maddesinde (Değişik: 12/5/1982 - 2670/25 md.); "Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiyenin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır.
(Değişik: 9/4/1990 - KHK-418/5 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/2/1992 tarihli ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK527/5 md.) Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir.
..
(Ek: 9/4/1990 - KHK-418/5 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/2/1992 tarihli ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; yeniden düzenleme: 18/5/1994 - KHK-527/5 md.) Yukarıda sayılanların kadroları eşlerinin görevlendirme süresiyle sınırlı olarak saklı tutulur. Ancak, bu süre memuriyet boyunca 4 yılı hiç bir surette geçemez. Bunların kademe ilerlemesi; emeklilik ve diğer bütün hakları ve yükümlülükleri devam eder. Ancak ücretsiz izin verilenlerin bu sürelerinin emeklilikten sayılabilmesi için kesenek ve kurum karşılıklarının her ay kendileri tarafından T.C. Emekli Sandığına yatırılması gerekir.
(Ek fıkra: 6/2/2014 - 6518/10 md.) İlgili mevzuatı uyarınca verilecek rapora göre kendisi, eşi veya birinci derece kan hısımlığı bulunan bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri engelli olan memurların engellilik durumundan kaynaklanan yer değiştirme taleplerinin karşılanması için düzenlemeler yapılır.
(Değişik: 29/11/1984 - KHK-243/13 md.) Memurların atanamayacakları yerler ve bu yerlerdeki görevler ile kurumların özellik arz eden görevlerine atanabilmeleri için hangi kademelerde ne kadar hizmet etmeleri gerektiği ve yer değiştirme ile ilgili atama esasları Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir. Kurumlar atamaya tabi olacak personeli için bu yönetmelik esaslarına göre Devlet Personel Başkanlığının görüşünü almak suretiyle bir personel ve atama planı hazırlar." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa'nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği kuralına yer verilmiştir.
Bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta ve daha sonra gelen kanunlar yürürlüğünü Anayasa'dan, yönetmelikler ise yürürlüğünü kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır. Kanunlar ve yönetmelikler açısından yukarıda belirtilen bu durum, daha alt düzeyde yer alan diğer hukuksal metinler ve idari işlemler açısından da geçerlidir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Yer değiştirme suretiyle atanma" başlıklı 72. maddesinin birinci fıkrasında; "Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiyenin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır." hükmüne, ikinci fıkrasında; yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmeye yönelik, takip eden fıkralarda da verilecek iznin koşulları ve süresine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
657 sayılı Kanun'un 2. ve anılan 72. maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve 25/06/1983 tarihli, 18088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren "Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik"in "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde; bu Yönetmeliğin, Özel Kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydiyle Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar ile bunlara bağlı Döner Sermayeli Kuruluşlarda ve Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan Devlet Memurları Hakkında uygulanacağı; ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 36. maddesinde yer alan "Yardımcı Hizmetler Sınıfı"na dahil memurlar yanında Kanun'un 59. maddesinde sayılan istisnai memurlukların, aday memurlar ve Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarında görevli memurların, bu Yönetmelik hükümlerine tabi olmadığı yönündeki düzenlemeye yer verildikten sonra, "Özel Yönetmelikler" başlıklı 28. maddesinde; Kurumların bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde halen görevde bulunan memurların geçmiş hizmetlerinin bu Yönetmelik çerçevesinde nasıl değerlendirileceğini ve bu Yönetmeliğin çeşitli maddelerinde kurumlarca tespiti öngörülen diğer hususları kapsıyan özel Yönetmeliklerini Devlet Personel Dairesinden olumlu görüş alınmak sureti ile çıkaracakları hükme bağlanmıştır.
Bilindiği gibi, idare hukukunda, normlar hiyerarşisinde yönetmeliklerden sonra gelen genel düzenleyici işlemlerden olan genelgeler, bir yönetmeliğe veya üst hukuk normuna dayalı olarak hazırlanır ve genelgelerle yönetmelik ve / veya üst hukuk normu hükümlerinin, açıklık getirilmek suretiyle uygulamaya geçirilmesi amaçlanır.
Uyuşmazlık konusu olayda; yürürlükten kaldırılan 2019/10 Nolu Genelge ile, tayin dönemlerinin, Haziran Tayin Dönemi ve Aralık Tayin Dönemi olmak üzere yılda iki ayrı tayin dönemi olarak düzenlenmiş olduğu; dava konusu olan 2021/4 Nolu Genelge ile de, Haziran Tayin Döneminin, davalı idarenin yürüttüğü hizmetlerin yoğun olduğu sezon ortasına denk gelmesi sebebiyle, Aralık Tayin Döneminin yılda bir defa olmak üzere tayin dönemi olarak düzenlenmiş olduğu ve yürürlükten kalkan Genelge'de yer alan diğer düzenlemelerin ise, dava konusu Genelge'de aynen yer aldığı görülmektedir.
Diğer taraftan; 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun'da, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin kurum içi tayinlerine ilişkin usul ve esaslarının yönetmelikle düzenleneceğine ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediği; 12/08/2009 günlü, 27317 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Taşra Teşkilatı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin ise, ilgili Bakanlığın taşra teşkilatında belli kadrolarda görev yapan personeli kapsadığı; ayrıca Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü personelinin yer değiştirme suretiyle atanmalarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen bir yönetmeliğin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.
İdarenin üstlendiği kamu hizmetini yerine getirmesi sırasında, değişen koşulları dikkate alarak önceki düzenlemelerle oluşturulmuş olan objektif hukuki durumları değiştirme veya yeniden düzenleme yetkisine sahip olduğu konusunda duraksama bulunmamakla birlikte, personelinin kurum içi atama ve nakillerini düzenleyen özel bir yönetmeliği bulunmayan idarenin, üst hukuk normu niteliğinde olan Yönetmelikle düzenlenmeyen bir konuda, yani Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin kurum içi tayinlerine ilişkin usul ve esaslarına ilişkin düzenlemenin, Genelge olarak isimlendirilen tasarrufla yapılamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan; 3011 sayılı "Resmi Gazete'de Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun"un 1. maddesinde, Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin; işbirliğine, yetki ve görev alanlarına ait hükümleri düzenleyen, kamu personeline ait genel hükümleri kapsayan, kamuyu ilgilendiren Yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanacağı kurala bağlandığından, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü emrinde memur, işçi ve sözleşmeli statüde çalışan personelin eş durumu ve isteğe bağlı kurum içi tayin taleplerinin değerlendirilmesinde, tayin döneminin, şartlarının, tayin başvuru sürecinin ve konu ile ilgili diğer usul ve esasların genelge ile değil, yönetmelikle düzenlenmesi ve bu yönetmeliğin de Resmi Gazete'de yayımlanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, konunun Yönetmelikle düzenlenmesi ve anılan Yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlanması gerekirken, Genelge ile yapılan düzenlemede hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Nitekim; benzer bir konuda açılan başka bir davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen 04/03/2020 günlü, E:2019/989, K:2020/588 sayılı karar da bu yöndedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün 29/04/2021 tarih ve 1185934 sayılı işlemi ile yürürlüğe giren "Tayin Dönemi" konulu, 2021/4 Nolu Genelge'nin İPTALİNE,
2. Aşağıda dökümü yapılan .-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra aidiyetine göre taraflara iadesine,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca .-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 06/06/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber