Tarımda medya okuryazarlığı neden gelişmiyor?

Medya okuryazarlığının eksikliği tarımı nasıl etkiliyor? Tarımda medya okuryazarlığının oluşması ve gelişmesinin önünde engeller mi var? Medya okuryazarlığı tarımda kimlerin elinde? Tarımda medya okuryazarlığının gelişmesi için ne lazım?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 16 Nisan 2024 12:35, Son Güncelleme : 17 Nisan 2024 17:55
Tarımda medya okuryazarlığı neden gelişmiyor?

Tarım sektörünün doğru anlaşılması tarımsal medya okuryazarlığına mı bağlı?

Medya okuryazarlığı, "yazılı ve yazılı olmayan, okunsal ve görsel nitelikteki medya unsurları aracılığıyla bilgiye ve mesajlara ulaşma, tarım için yerinde görme, bunları inceleme, çözümleme, değerlendirme, eleştirme, sonuçta elde ettiği yöntemi, veriyi ve bilinci uygun zeminlerde toplumla paylaşma yeteneği olarak tanımlanmaktadır.

Her alanda olduğu gibi tarım alanında da medya okuryazarlığı, sektörün doğru anlaşılması için elzem konulardan biri olarak değerlendirilmektedir.

Medya okuryazarlığının tarım alanında istenen seviyede oluşması ve süreklilik kazanması ile tarımsal medya mesajlarının doğru okunması ve çözümlenmesi sağlanabilir, değerlendirmeler ve tespitler yerinde yapılarak, bu alanda bilinçli bir kamuoyu oluşturulabilir, alınan kararların daha isabetli ve geliştirici olması sağlanabilir.

Tarımsal verileri oluşturan ve veri akışını sağlayan aktörler ile bu veri akışını yorumlayan, kamuoyu ile buluşturarak dolaşımını sağlayan aktörlerin belirleyiciliği medya okuryazarlığında, her zaman öne çıkan unsurlardır.

Medya okuryazarlığının eksikliği tarımı nasıl etkiliyor?

Tarımda gıda gerçeği var, yeterli-yetersiz beslenme gerçeği var, ancak tarladan sofraya süreç etkili ve sürekli anlatılmadığı için yeterince farkındalık oluşmuyor.

Tarımda ata tohumu-yerel tohum gerçeği var, yerli tohum gerçeği var, yabancı tohum gerçeği var ama sahiplenici, kabul görür ve net ifadelerle anlatılmadığı için zihinlerdeki pürüzler giderilemiyor.

Tarımda çiftçilerin üretme çabaları var, üreticinin aşamadığı engeller ve tüketicinin tutturamadığı istekler var, çabalar, sorunlar ve beklentiler doğru zeminde, doğru bir dille ele alınmadığı için nihai çözüme ulaşılamıyor.

Tarımsal satış ve pazarlamanın bir türlü istikrar kazanamadığı gidişat var, ancak serbest piyasa diyerek işin içinden sıyrıldığımız için, devlet eliyle market açıp diğer marketleri yeterince takip ve kontrol etmediğimiz için, bu alanı tavizkar yönettiğimiz için, bilgi ve yorumda tutarlı düzeyi yakalayamadığımız için kalıcı bir alışkanlık geliştirilemiyor.

Tarımsal fiyat, üretim ve tüketim rakamlarını TUİK verileriyle açıklamakla yetindiğimiz için yeterince inandırıcılık sağlanamıyor.

Bütün bunların, tüm tarımsal faaliyetlerin ve tarımın gerçek kimliğinin tarım medya okuryazarlığıyla buluşması gerekiyor. Ancak mevcutta yeterli ve etkili bir tarım medya okuryazarlığı olmadığı ve buna kaynaklık edecek yeterli ve gerçekçi veri akışı sağlanmadığı için, iyi ve doğru yapılanlarda, eksik ve hatalı yapılanlarda kamuoyunda sağlıklı bir şekilde gündem oluşturmuyor.

Medya okuryazarlığı boşluğu, çoğunlukla resmi yöntemlerle veya zayıf ve yüzeysel açıklamalarla doldurulmaya çalışılıyor. Yaygın görsel ortamlarda yeterince ve sürekli gündem edilmediği için, mikrofon uzatılınca problemlerini söyler endişesiyle, çiftçiye, üreticiye, araştırmacıya bu konuda yeterince mikrofon uzatılmadığı için tarımda kamuoyu yeterince oluşmuyor.

Tarımda medya okuryazarlığının oluşması ve gelişmesinin önünde engeller mi var?

Tarım sektöründe eleştirel yaklaşımların farklı algılanması, eksik ve hatalı uygulamaların gündem edilmemeye özen gösterilmesi, tarım sektörünün hep iyi, hep doğru gösterilmek istenmesi, bilgilerdeki yüzeyselliğin ve kopukluğun giderilememesi, tarımsal kavramların yerinde kullanılmaması tarımın içinden gelen medya okuryazarlığı oluşmasını önleyen en önemli unsurlardır.

Çiftçi temsilciliği sorumluluğunu üstlenmiş tarımsal STK'ların, birliklerin, derneklerin önemli bir kısmının çiftçiyle bürokrasi arasında köprü olma yeteneğinden yoksun olması, çiftçinin kamuoyundaki sözcülüğünü yeterince yapamaması, kendi gündemlerini çiftçinin gündeminin önünde tutmaları tarım sektörünün medya okuryazarlığı zeminini zayıflatmaktadır.

Benzer şekilde tarımda birinci kademe bürokratların, kendilerini gökten zembille inmiş sanarak (!), alt kademedeki yetkililerin attığı her adımı, aldığı her kararı kendi kontrollerinde yönetmek istemeleri, bununda üretkenliği ve verimliliği olumsuz etkileyerek tarımda yapılan işlerin, aslından çok, popülist paylaşımlarla kamuoyunda öne çıkması tarımda medya okuryazarlığını sığlaştırmaktadır.

Tarım teşkilatına dışardan atanan bürokratların, teşkilatı küçümseyen bir tavırla, teşkilatı anlamadan, işleyişi kavramadan yüzeysel bir yargıyla bir-iki yılda devrim yapacaklarını sanmaları ve buna yönelik olarak tüm teşkilatı müsrif bir talimat yoğunluğuna boğmaları, teşkilatın asıl yaptığı işi kamuoyunda perdelemekte, tarımsal medya okuryazarlığına hizmet edecek gerçekçi bir zeminin oluşumunu engellemektedir.

Kitlesel olarak bölge-bölge, il-il gezen bürokrasi ve sektör aktörleri uygun şartlarda hazırlanmış ortamlarda, sorunların yeterince dile getirilmediği, birbirini anlayacak zeminin ve zamanın oluşmadığı, farklı veya eleştirel yaklaşımların muhalif ses olarak algılandığı ortamlarda tarımsal medya okuryazarlığının gelişmesi beklenmemelidir.

Tarımda Medya okuryazarlığı kimlerin elinde?

Tarımda medya okuryazarlığı, daha çok, tarım geçmişi olmayan az sayıda yüzeysel ve popülist değerlendirmelerle yetinenlerle, eleştirel yaklaşımda çoğu zaman kantarın topuzunu kaçıran ve bu nedenle de gerçeklerden uzak düşen iki uç kitlenin elinde telef olmaktadır!

Resmi açıklamaların, yönü ve yöntemi doğal olarak belli olduğu için haber niteliğinin ötesine geçmediği tarımda, toplumsal bilinç ve algı oluşturmada eksik kalındığı düşünülürse, bu resmi beyanları medya okuryazarlığı hanesinde değerlendirmek de pek doğru olmayacaktır.

Zaman zaman konu uzmanı kalemler gerçekçi ve yol gösterici yaklaşımlarla tarım gündemine dahil olmaya çalışsalar da medya okuryazarlığı için bunun yeterli olmadığı da açıktır.

Durum böyle olunca da spekülatif söylem ve açıklamalardan kamuoyunu kurtarmak mümkün olmamakta, tarımda sürekli ve etkili medya okuryazarlığı bir türlü oluşmamaktadır.

Tarımda medya okuryazarlığının gelişmesi için ne lazım?

Tarımın kendi içinden gelmeyen, yorumlarında bir türlü tam hedefi tutturamayan tarım medya okuryazarlığının yüzeysel, spekülatif değerlendirmeleri ve kamuoyu paylaşımları ile doğru tarım algısını oluşturmak mümkün değildir. Ancak tarımın içinden gelen, tarım sektörünün doğasına uygun, sorunlarını ve çözümlerini bilen bilinçli bir medya okuryazar grubu da oluşmamaktadır.

Tarımda medya okuryazarlığı oluşmasında ve bireylerin medya tüketiminde daha etkili ve aktif olmaları için, öncelikle bilgilerin ve yorumların doğru kanaldan, ölçülü ve şeffaf bir şekilde eğrisiyle-doğrusuyla, boşluk bırakılmadan sürekli olarak kamuoyuna ulaşması lazımdır.

Aracıların, aracısıyla tarımsal haber zinciri oluşturmak sağlıklı değildir. Tarımda her branşın bizzat uygulayıcısının gerçek kaynak olarak ele alınması lazımdır. Tarımsal kavramların yerinde ve doğru kullanılması lazımdır. Ölçülerin, rakamların, yapılanların, yapılmayanların izah edilebilir ve sorgulanabilir olması lazımdır. Zira tarımda ölçülemeyen unsur bulunmamaktadır.

Tarımın kendi içini doğru ve özgüvenli bir şekilde dizayn etme yeteneğinin köreltilmemesi lazımdır. Başkasına fırsat vermeden kendi kendini sorgulayabilen bir tarımsal düşünme becerisinin kendi içinde güçlendirilmesi lazımdır.

Üretkenlik bakımından en önlerde yer alan tarımın, eleştirel yaklaşımlardan tedirgin olmasının, her şeyi ölçülebilir olan tarımın kendini anlatmasında boşluğa düşmesinin kaynağı kendisi değildir!

S. Oktay GÜNGÖR

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber