Öğrenim gördüğü yükseköğretim kurumunda kısmi zamanlı çalışan öğrenciler işçi midir?

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, öğrenim gördüğü yükseköğretim kurumunda kısmi zamanlı geçici olarak çalışan öğrencilerin işçi olmadığına, bunların iş kazası meslek hastalıkları sigortası kapsamında sigortalı olduklarına ve öğrencilerin tüm sigorta kollarına tabi olup olmadıklarının tam zamanlı çalışmalarının bildirilmesine göre belirleneceğine karar verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 24 Nisan 2024 00:10, Son Güncelleme : 23 Nisan 2024 00:32
Öğrenim gördüğü yükseköğretim kurumunda kısmi zamanlı çalışan öğrenciler işçi  midir?

İşçi olmasa da sigorta kapsamındadırlar
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 46 ncı maddesinin son fıkrasında "Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından burs verilmekte olan veya burs alma şartlarını taşıyanlara öncelik verilmek suretiyle hizmetlerine ihtiyaç duyulan öğrenciler, öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumlarında kısmi zamanlı olarak geçici işlerde çalıştırılabilir. Bu şekilde kısmi zamanlı olarak çalıştırılan öğrenciler, bu çalışmalarından dolayı işçi olarak kabul edilmez..." denilmektedir. Bu kapsamda çalışan öğrenciler işçi olarak kabul edilmeseler de iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulaması kapsamında sigortalı sayılırlar. İş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan haklar; sigortalıya geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi, sürekli iş göremezlik halinde sürekli iş göremezlik geliri bağlanması, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm halinde hak sahiplerine ölüm geliri bağlanması, cenaze ödeneği ödenmesi, hastalık ve analık hallerinde de kanunda sayılan diğer sosyal sigorta yardımlarının sağlanması olarak sıralanabilecektir.

Belgeye dayandırılmasının önemi
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 46 ncı maddesinin son fıkrasının aksine bir tespit yapılabilmesi için hizmetlerine ihtiyaç duyulan öğrencilerin çalışmasının tam zamanlımı yoksa bildirildiği gibi kısmi zamanlı mı olduğunun hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tam olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davalı işverenin kamu kurumu olduğu, kamu kuruluşlarında çalışanların hizmetlerinin kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının asıl olduğu dikkate alınarak, uyuşmazlık konusu dönemde davacının çalıştığını iddia ettiği birime ait puantaj kayıtları, bordrolar varsa davacının bu iş yerinde çalışmasına dair sözleşmeler celp edilmeli, ücret ödemelerinin ne şekilde kim tarafından yapıldığı, buna dair muhasebe kayıtları ve ödeme belgeleri araştırılmalı, davacının, kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı kaldığı hususu üzerinde durulmalı, talebe konu dönemde çalışması tespit edilen, yeteri kadar bordro tanığı dinlenmeli, davacı yanın çalışması konusu ayrıntılı beyanları alınmalı, tespit yapılırken yalnızca tanık beyanları ile yetinilmeyip tam gün çalışıldığı iddia edilen dönemde davacının öğrenci olduğu dikkate alınarak davacının öğrenimini gördüğü bölümün o yıllardaki ders saatleri ve derslere devam etme zorunluluğunun olup olmadığı da araştırılarak, toplanan tüm deliller ışığında varılacak sonuca göre karar verilmelidir.

T.C
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2023/12863
Karar No. 2023/13137
Tarihi: 20.12.2023

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi Bilge Yalçınkaya Zeytin tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı üniversitenin Açık Öğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümünde tam zamanlı olarak çalıştığını, ancak çalışmasına ilişkin sigorta primlerinin eksik bildirildiğini, müvekkilinin 01.04.2003-01.07.2005 tarihleri arasında tam gün çalıştığı halde sigorta primlerini kendisinin ödediğini, 20.12.1999-30.06.2005 tarihleri arasında tam zamanlı çalıştığı halde sigorta primlerinin eksik bildirildiğini beyan etmiş, müvekkilinin 20.12.1999-01.07.2005 tarihleri arasında tam zamanlı çalıştığının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Üniversite vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idareye husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili idarenin yasal düzenlemeler kapsamında tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının 2547 sayılı Kanun uyarınca öğrenci çalışan statüsünde çalıştığını, bu nedenle davacının işçi statüsünü kazanamayacağını, davacının çalışmalarının kısmi zamanlı olduğunu beyan etmiş, davanın reddini talep etmiştir.
2.Fer'i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum kayıtlarının resmi belge niteliğinde olduğunu, aksinin ancak eşdeğer bilgi ve belge ile ispat edilebileceğini, fiilen çalışma olgusunun ispatının davacı tarafından yapılması gerektiğini, bordro tanıkları dışında başkaca tanık dinletilmesine muvafakat etmediklerini beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacının davasının kabulü ile davacının 20.12.1999 ile 01.07.2005 tarihleri arasında davalı üniversite nezdinde sürekli ve kesintisiz olarak asgari ücret üzerinden çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1. Davalı Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Fer'i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
2.Fer'i müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde; Kurum işlemlerinin yerinin yerinde olduğunu, verilen kararın hukuka uygun olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Hizmettespitineilişkintalebinyasaldayanağı01.10.2008tarihindeyürürlüğe giren 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçiş hükümlerini içeren geçici 7 nci maddesi gereğince 506 sayılı Kanun'un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun'un 86/9 uncu maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Bu tür davalarda Mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celb edilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
3. Değerlendirme
Davacı 20.12.1999-01.07.2005tarihleri arasında, davalı Anadolu Üniversitesi'nin halkla ilişkiler bölümünde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı halde; sigorta primlerinin yatırılmadığını ve çalıştığı sürelerin eksik bildirildiğini ileri sürerek hizmet tespiti talebinde bulunmuş, mahkemece dinlenen tanık beyanlarına itibarla davanın kabulüne karar verilmişse de, verilen kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Dosyanın incelenmesinde; davalı işveren tarafından Kuruma verilen 20.12.1999 tarihli işe giriş bildirgesinde, sigortalının "2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 46 ncı maddesi ile 4728 sayılı Katma Bütçeli İdareler 2002 Mali Yılı Bütçe Kanunu'nun 8.C maddesi uyarınca iş kazaları ve meslek hastalıkları primi ödenmek suretiyle kısmi zamanlı olarak çalıştırılacaktır. Şeklinde açıklamanın yer aldığı, davalı iş yerinden talebine konu dönemde herhangi bir hizmet bildiriminin yapılmadığı, görülmektedir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 46 ncı maddesinin son fıkrasında "Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından burs verilmekte olan veya burs alma şartlarını taşıyanlara öncelik verilmek suretiyle hizmetlerine ihtiyaç duyulan öğrenciler, öğrenim gördükleri yükseköğretim kurumlarında kısmi zamanlı olarak geçici işlerde çalıştırılabilir. Bu şekilde kısmi zamanlı olarak çalıştırılan öğrenciler, bu çalışmalarından dolayı işçi olarak kabul edilmez..." denilmektedir. Bu kapsamda çalışan öğrenciler işçi olarak kabul edilmeseler de iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulaması kapsamında sigortalı sayılırlar. İş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan haklar; sigortalıya geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi, sürekli iş göremezlik halinde sürekli iş göremezlik geliri bağlanması, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölüm halinde hak sahiplerine ölüm geliri bağlanması, cenaze ödeneği ödenmesi, hastalık ve analık hallerinde de kanunda sayılan diğer sosyal sigorta yardımlarının sağlanması olarak sıralanabilecektir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 46 ncı maddesinin son fıkrasının aksine bir tespit yapılabilmesi için hizmetlerine ihtiyaç duyulan öğrencilerin çalışmasının tam zamanlımı yoksa bildirildiği gibi kısmi zamanlı mı olduğunun hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tam olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davalı işverenin kamu kurumu olduğu, kamu kuruluşlarında çalışanların hizmetlerinin kayıtlara geçirilmesinin ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılmasının asıl olduğu dikkate alınarak, uyuşmazlık konusu dönemde davacının çalıştığını iddia ettiği birime ait puantaj kayıtları, bordrolar varsa davacının bu iş yerinde çalışmasına dair sözleşmeler celp edilmeli, ücret ödemelerinin ne şekilde kim tarafından yapıldığı, buna dair muhasebe kayıtları ve ödeme belgeleri araştırılmalı, davacının, kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı kaldığı hususu üzerinde durulmalı, talebe konu dönemde çalışması tespit edilen, yeteri kadar bordro tanığı dinlenmeli, davacı yanın çalışması konusu ayrıntılı beyanları alınmalı, tespit yapılırken yalnızca tanık beyanları ile yetinilmeyip tam gün çalışıldığı iddia edilen dönemde davacının öğrenci olduğu dikkate alınarak davacının öğrenimini gördüğü bölümün o yıllardaki ders saatleri ve derslere devam etme zorunluluğunun olup olmadığı da araştırılarak, toplanan tüm deliller ışığında varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.12.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber