Bahçeli: Başörtüsü sorunu uygun zemin oluşana kadar gündemden çıkmıştır
Bahçeli: Anayasa Mahkemesi yetkisini aşmıştır
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli'nin konuşmasından notlar:
- Toplumsal huzursuzluk hoşgörü ve sağduyu ile çözüme kavuşturulmalıdır. Ancak kavgadan beklenen siyaset bunun önündeki engeldir. Başörtüsü konusunda gelinen nokta bu iflah olmaz siyasetin ürünüdür. Şimdi CHP samimi bir vicdan hesabı yapmalı.
- MHP şimdiye kadar kazanç hesabı ile çözümsüz kalan başörtüsü sorununu iyi niyetle ve samimiyetle harekete geçirdi. Şimdi AK Parti'nin ortaya koyduğu tavır soru işaretleri doğurdu. Bunlar 3 başlıkta toplanabilir
- AK Parti başörtüsünün ilerde ilk ve orta öğretime yaygınlaştırılacağı ve kamu alanında da serbest bırakılacağı imasını verdi.
- AK Parti ile MHP arasında ek 17. maddeye eklenecek sınırlama ile sınırlama getirilmesi düzenlemesidir. Bu zaruri düzenleme hakkındaki teklif TBMM'ye ortaklaşa sunulmuş ve havale edilmiştir. Buna rağmen AK Parti bundan geri adım attı. Ayak yarım kaldı.
- AK Parti'de oyuna geldikleri yönündeki sözleri ve MHP'yi hedef alan karalama politikaları bizim için şaşırtıcı değildir.
- Yaşanan süreç sonunda Anamuhalefet partisi iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Karar 5 Haziran 2008 günü açıklandı. MHP en somut biçimde ortaya koyan parti oldu. karar üzerine aynı gün açıklamamızda dile getirdiğimiz görüş ve endişeleri bir kere daha ifade etmek istiyorum.
- Anayasa Mahkemesinin kararı hukuki sonuçları, siyasi yansımaları, toplumsal etkileri, milli vicdan, demokratik süreç yara aldı. Anayas siyasetin alanına girdi. Anayasa Mahkemesi'nin kararları nihai ve bağlayıcıdır. Ancak ulusal vicdanda yankı bulan gerçekleri dile getirmemize mani değildir. Türk toplumunun sosyolojik gerçeği olan başörtüsü sorunu kangren hale geldi. Bu sorunun çözümünde yegane yer meclistir. Anayasa Mahkemesi'nin kararı ile başörtüsü sorunu ortadan kalkmamış, kanayan yara daha da derinleşmiştir.
- Anayasa Mahkemesi'nin son kararı Türk toplumunun cephelere bölünmesine ve devlet-millet kavgasını amaçlayanlara yeni malzeme verdi. MHP gelinen noktadan endişe ve üzüntü duyuyor. MHP'nin laiklik ve din ve vicdan özgürlüğü konusundaki görüşü her türlü şaibein dışındadır. Konumu ne olursa olsun bu konuları hiç kimse ile tartışmayacağımızı MHP'yi töhmet altında bırakmayacağımızı buradan ifade etmek isterim.
- Başörtüsü sorunu uygun zemin oluşana kadar Türkiye'nin gündeminden çıkmıştır.
- Anayasa Mahkemesi'nin meşruiyeti sorunu gündeme geldi. Kuvvetler ayrılığı ilkesi demokraside ana unsurdur. Yasama, Yürütme ve Yargının birbirinden ayrıllması ve sınırlandırılması gerekiyor.Birbirlerinin yetki alanlarına girmelerinin toplumsal sorunlara yol açmaktadır.
- Anayas Mahkemesi'nin konumu üzerine yapılan tartışmalar sonucu 148. ve 153. maddelerinde açıklık kazandırılmıştır. Kanunlar iptal ederken kanun koyucu gibi tavır içinde olamaz. 148. madde ile de Anayasa Mahkemesi şekil yönünden denetimi açıkça sınırları çizilmiştir. Yüce Mahkeme yetkisini aşmıştır. Anayasa değişikliklerini sadece şekil yönünden inceleyebilirken, Anayasa Mahkemesi'ne siyasi nitelik kazandırmıştır. Bu karara haklılık kazandırmaktan vazgeçilmelidir. Kaynağını Anayasa'dan almayan yetkiyi kullanmaya kimsenin yetkisi yoktur.
- Anayasal yargının da milli iradenin tecelli ettiği meclisin iradesini hiçe sayarek müdahele etmemesi önemlidir.