Kızılırmak suyu için Meclis araştırması istendi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Haziran 2008 11:49, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Kızılırmak suyuna ilişkin tartışmaları Meclis gündemine taşıdı.

Konuyla ilgili olarak Meclis araştırması isteyen Ateş, Ankara halkının kobay olarak kullanıldığını belirtti. Ateş, ?Kızılırmak suyu konusunda AKP iktidarı ile Ankara Büyükşehir Belediyesinin açıklamaları artık kamuoyu ve Ankara halkı nezdinde güvenirliliğini yitirmiştir? dedi.

CHP'li Ateş, Kızılırmak suyu ile ilgili iddialar konusunda Meclis Araştırması açılması için TBMM Başkanlığına önerge verdi. Önergesinde, Kızılırmak suyunun içme ve kullanma suyu olarak kullandırılmaya başlanıldığı hatırlatan Ateş, buna karşın Kızılırmak suyunun projelendirme ve ihale aşamasında, maliyet açısından ekonomik olmadığı, sağlık açısından da zararlı olduğu yönündeki tartışmaların sürdüğünü belirtti.

Devletin resmi kuruluşlarının, Kesikköprü Barajı'ndan getirilen Kızılırmak suyunun kanserojen maddeler içerdiği ve insan sağlığını tehdit ettiğini tespit ettiğine dikkat çeken Ateş, Ankara Büyükşehir Belediyesi yönetiminin, bu suyu halkın kullanımına sunmakta ısrar etmesine tepki gösterdi. Ankara halkının ?kobay? olarak kullanıldığını kaydeden Ateş, söz konusu iddiaların araştırılması için Meclis Araştırması açılmasını istedi.

Ankara'nın su ihtiyacının karşılaması için temiz su kaynaklarının kullanılmasına yönelik olarak ilgili kurumlarca yapılan planlamaların Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilmemesinin suyla ilgili yaşanan sorunların temelini oluşturduğunu belirten Ateş, ?Kenti yönetmek ve kentin su, ulaşım gibi temel sorunlarını çözmekle yükümlü Ankara Büyükşehir Belediyesi, su sorunu büyük bir kriz haline gelinceye kadar hiçbir somut çözüm üretmediği gibi, varolan çözüm önerilerini de dikkatte dahi almamıştır? dedi.

ÇERNOBİL HATIRLATMASI

Kızılırmak Nehri'nin, bin 150 kilometrelik güzergâhı boyunca tarımsal ilaçlarla etkileşim içinde olduğuna dikkat çeken Ateş, ?Tarımsal ilaç kökenli toksinlere ait analizin yapılmaması olayın vahametinin ortaya konması açısından yaşamsal önemdedir? diye kaydetti.

1986 yılında Çernobil'de meydana gelen nükleer kaza sonrasında, dönemin hükümeti Karadeniz'de radyasyona maruz kalan ürünleri imha etmediği gibi tüketilmesini de teşvik ettiğini kaydeden Ateş, şunları söyledi:

?Bilimi yok sayan bu yaklaşımın sonuçlarını ne yazık ki bu gün daha çok Karadeniz bölgesinde yoğun olarak yaşanan kanser vakalarından görmekteyiz. Bu acı tablonun sorumlusu, bu gün olduğu gibi, bilimi, konuyla ilgili uzmanları ve sivil toplum örgütlerinin uyarılarını dikkate almayan ve yok sayan yöneticilerdir. Ankara'nın içme ve kullanma suyuyla ilgili olarak gerekli önlemlerin alınmaması halinde benzeri bir tablonun Ankara için yaşanması olasılık dahilindedir.

Ankara halkının sağlığı her şeyin üzerinde olan bir konudur. Ankaralı vatandaşlarımızın sağlığını tehlikeye atacak en küçük bir ihmal dahi geri dönüşü olmayan sorunlar yaratacaktır. Ankara'ya verilen Kızılırmak suyunun analizlerinin gerekli ve doğru bir şekilde yapılması kamuoyunda oluşan kuşku ve endişelerin giderilmesi için büyük önem arz etmektedir.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber