Okullardaki ?kalabalık sınıf' sorunu 20 yıl sonra ortadan kalkacak!
Sabancı Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen çalışmada ilginç bilgiler yer alıyor. Araştırma sonuçlarına göre 2025 yılında nüfus artışının yavaşlamasıyla eğitimdeki sorunların çoğu da bitmiş olacak.
Türkiye'nin eğitimde yaşadığı en büyük sorunlardan biri olan ?kalabalık sınıflar' 2025 yılında kendiliğinden çözülecek. Bu öngörü Sabancı Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmanın sonucu olarak açıklandı. Araştırmaya göre 2025 yılında Türkiye'de nüfus artışı yavaşlayacak, eğitim çağındaki nüfus azalacak; buna bağlı olarak eğitimdeki sayısal sorunlarda rahatlama yaşanacak. Sabancı Üniversitesi'ne bağlı Eğitim Reformu Girişimi tarafından Dr. Can Fuat Gürlesel'e hazırlattırılan ?Fırsat Penceresi mi, Kriz Tehdidi mi?: 2025'e Doğru Nüfus, Eğitim ve Fırsatlar? başlıklı çalışma kamuoyuna açıklandı.
Araştırmaya göre 2000 yılında 27,7 milyon olan 3-22 yaş grubu nüfusu 2025 yılında 2 milyon 800 bin kişi azalarak 24,9 milyona gerileyecek. Göstergeleri yorumlayan Dr. Can Fuat Gürsel, ?2000 yılından 2025'e kadar, okulöncesi dönemden üniversiteye, eğitimin her aşamasındaki öğrenci sayısında düşüş gözlenecek. Böylece Türkiye ilk kez eğitim çağındaki nüfusun baskısından kurtulmaya başlayacak.? dedi.
Rapora göre eğitim öncesi yaş grubunda (3-5 yaş) 4 milyon 113 binden 3 milyon 665 bine, ilköğretimde 5 milyon 742 binden 4 milyon 956 bine, ortaöğretimde 5 milyon 742 binden 5 milyon 77 bine, yükseköğretimde 5 milyon 648 binden 5 milyon 77 bine gerileme olacak. Türkiye genelinde ortalama düşüşler yaşanacak olmasına rağmen bazı illerimizde doğurganlık oranının yüksek olması sebebiyle sıkıntılar devam edecek. Bu iller şöyle: ?Mersin, Konya, Gaziantep, Batman, Mardin, Şanlıurfa, Şırnak, Hakkari, Van, Osmaniye, Aksaray, Yozgat, Adıyaman, Diyarbakır, Ağrı, Ardahan, Bingöl, Iğdır ve Muş.
Araştırma üniversiteye giriş çağındaki gençlerin oranının da her geçen yıl azalacağını öngörüyor. Buna göre halen 1 milyon 408 bin olan çağ nüfusu gelecek yıldan itibaren azalma trendine girecek ve 2025 yılına gelindiğinde 150 bin kişi azalarak 1 milyon 258 bine düşecek. Türkiye'nin nüfus artış oranı yüzde 1,66 iken 2025 yılında yüzde 0,81'e gerileyecek. Bu düşüşlere rağmen Türkiye'nin toplam nüfusu 90,2 milyona ulaşacak. Çalışmada 2025 yılına gelindiğinde Türkiye'nin genç nüfusundaki artışın duracağı ve gerilemeye başlayacağı da vurgulanıyor. Raporda şöyle deniyor: ?Türkiye 2025 yılından sonra genç nüfuslu bir ülke olmaktan çıkmaya başlayacaktır. Genç nüfus politikaları, yerini yetişkin ve yaşlanan nüfus politikalarına bırakacak.?
Nüfus artış oranlarını Avrupa Birliği'ne giriş süreci kapsamında da değerlendiren çalışmaya göre 25 AB ülkesinde nüfus azalırken Türkiye'ninki artıyor. Demografik öngörüler 2002 yılında 453,4 milyon olan 25 AB üyesinin nüfusunun 2025 yılında 456 milyon olduktan sonra 2050 yılında 399,7 milyona gerileyeceğini gösteriyor. Türkiye nüfusunun Avrupa için bir kazanç olduğunun vurgulandığı çalışmada ?Avrupa, nüfusunda mutlak azalma ve yaşlanma sürecini önümüzdeki 50 yılda yaşayacak. Bu süreç, siyaseti, ekonomiyi, sosyal yapıyı ve güvenliği etkileyecek. Türkiye, demografik süreç olarak Avrupa'nın 50 yıl gerisinden gelmekte. Bu ?geri kalmışlık' Türkiye için büyük bir fırsat yaratıyor. Nüfus artış hızının yavaşlamasına karşın Türkiye genç ve yetişkin nüfusa, yani ?çalışabilir' bir nüfusa sahip olacak. Bu potansiyeliyle Türkiye, Avrupa'nın nüfus trendlerinin yaratacağı gereksinimleri önümüzdeki 50 yıl boyunca karşılayabilecek konumda.? denildi. Türkiye'nin eğitimli işgücünde de artış olacağının vurgulandığı raporda AB'de 20-44 yaş çalışma nüfusu 25 yılda 165,2 milyondan 136,3 milyona gerilerken, Türkiye'de 26,5 milyondan 33,7 milyona çıkacağı anlatılıyor. Bu artış hakkında, ?Türkiye iyi eğitimli, katma değer yaratma gücü yüksek, birikimli işgücü ile Avrupa'nın bu ihtiyacını karşılayabilecektir.? yorumu yapılıyor.
zaman