İşkenceyle suçlanan polislere zaman aşımı beraatı

Haber Giriş : 12 Kasım 2004 10:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Aralarında Limter-İş uzmanı Süleyman Yeter'in de bulunduğu 15 kişiye, gözaltında "işkence yaptıkları" iddiasıyla yeniden yargılanan 4 polis hakkındaki dava, zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle düştü.

İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklar gelmezken, müdahil vekiller avukat Gülizar Tuncer, avukat Ercan Kanar, müdahiller Mukaddes Çelik, Ayşe Yumli Yeter ile sanık Sedat Selim Ay'ın avukatı Sertaç Şaroğlu duruşmada hazır bulundu. Zamanaşımı hakkında görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Fethi Türkmen, suç tarihinin 6 Mart 1997 olduğunu, suç tarihindeki cezanın miktarı nazara alındığında 7 yıl 6 aylık sürenin geçmiş olduğunu belirtti. Ancak sanıkların savunmalarının alındığı 8 Mayıs 1998 tarihi nazara alındığında, zamanaşımı süresinin dolmadığını ifade eden Türkmen, zamanaşımı konusunun mahkemenin takdirine bırakılmasını istedi. İddia makamının görüşünü değerlendiren avukat Ercan Kanar, zamanaşımı konusunda savcıya katıldığını belirterek, "İşkence artık, ulusal üstü hukukta da insanlığa karşı suç olarak kabul ediliyor. Bu suçlarda zamanaşımı kurallarının işlememesi gerektiği hakkında yaygın bir görüş var. Bu davada sadece işkence yapan polisler değil, onların amir ve yetkilileri hakkında da dava açılması gerektiği görüşündeydik. Ancak bu talebimiz kabul edilmedi. Bu davalarda caydırıcı sonuca gitmek için seri hareket etmek gerekir" dedi. Sanık avukatı Sertaç Şaroğlu ise, zamanaşımı süresinin dolduğunu ifade ederek, davanın ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.

Mahkeme heyeti oy birliği ile aldığı kararda, son suç tarihinin 6 Mart 1997 olduğunu, bu davada zamanaşımının 5 yıla tabi bulunduğunu belirterek, suç tarihinden itibaren 7 yıl 6 aydan fazla süre geçtiğinin anlaşıldığını kaydetti. Heyet, zamanaşımı süresi dolması nedeniyle TCK'nın 102/4 ve 104/2'nci maddeleri gereğince ortadan kaldırılmasına karar verdi.

Duruşma çıkışında mahkeme kararını değerlendiren müdahil avukatı Ercan Kanar, Uyum Yasaları'nın hayata geçmediğinin bir kez daha ortaya çıktığını ifade ederek, davayı AİHM'ye taşıyacaklarını bildirdi. Gözaltında yaşamını yitiren ve bu davanın da mağduru olan sendikacı Süleyman Yeter'in eşi Ayşe Yumli Yeter de, yargının da devletin işkence politikasına dahil olduğunu ileri sürerek, "Mahkeme heyeti, Süleyman Yeter'in işkenceden öldürüldüğünü biliyor. Buna rağmen, bu dava zamanaşımına uğradı ve sanıklar ceza almaktan kurtuldu. Bu da gösteriyor ki işkence bir devlet politikası ve hala da sürüyor" diye konuştu.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15 kişiye "işkence yaptıkları" iddiasıyla yargılanan ve 11 ay 20'şer gün hapis cezasına çarptırılan Bayram Kartal, Sedat Selim Ay ve Yusuf Öz'ün cezasını az bularak, 4 sanığın mağdur sayısınca cezalandırılmasını istemişti. Sanık Şahin Kaplan hakkında verilen beraat kararını onayan Yargıtay 8. Ceza Dairesi, haklarında beraat verilen Zülfikar Özdemir, Necip Tükenmez, Şaban Toz ve Bülent Duramanoğlu'nun dosyasının ise zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle ortadan kaldırılmasına karar vermişti. Yargıtay'ın bozma kararından sonra 4 polisin yeniden yargılanmasına başlanmıştı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber