Taraf'ın manşetine Erdoğan cevabı: Sen kimin medyasısın
Taraf gazetesinin manşetine Başbakan Erdoğan'ın cevabı sert oldu
Veli TOPRAK
Başbakan Erdoğan, terörle mücadele konusunda hükümet ve TSK'ya yöneltilen eleştirilere sert cevap verdi. Taraf Gazetesi'nin ?Paşasının Başbakanı? manşetine kızan Erdoğan, ?Kusura bakmayın siz kimin medyasısınız?? diye sordu Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları toplantısının açılışında yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Başbakan, konuşmasında muhalefet, medya, emekli askerler başta olmak üzere bir çok kesime sert eleştiriler yöneltti:
Emekli askerleri eleştirdi: Terör uzmanı adı altında birileri çıkıp televizyonlardan ahkam kesiyor. Bakıyorsunuz ki emekli askerlerden bazıları çıkıp ahkam kesiyor. Bilerek bilmeyerek, on, on beş, yirmi yıl önce bölgede olanla, bugün olan çok şeyler değişti. Ama bunların hiçbirisi değerlendirmeden ahkam kesiyor. Bazıları kendi hayat hikayesini anlatıyor, bu kadar mahirdin de niçin bu işin kökünü o zaman kazıyamadın?
Milletin Başbakanıyım: Birileri kalkıp bizleri tahrik etmeye yöneliyor, şahsıma yönelik farklı bir şekilde (Taraf Gazetesi'nin ?Paşasının Başbakanı? manşetini cevap verdi) Genelkurmay'ın Başbakanı gibi yakışıksız çirkin ifadeler kullanıyor. Biz bir devletiz, ama biz şu bu kurumun tekilci bir yaklaşımla değil Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, milletin başbakanıyız.
Siz kimin medyasısınız: Bu tür yaklaşımı gösteren medyaya da sesleniyorum: kusura bakmayın siz kimin medyasısınız? Bunu da bizim sormak hakkımızdır, hatalar üzerinden kalkıp da TSK camiası içinde erinden komuta kademesine kadar oradaki moralin motivasyonunun yüksek olması gerekirken, bu tür yaklaşımların, bu tür bir basın anlayışının izah edilebilir bir yanı yoktur. Basın kendi içinde kurumsal milliyetçiliğini yapıyor olabilir. Kusura bakmayın ben de bunu kabul etmiyorum. Basın özgürdür ayrı mesele, söyleyebilir. Ama bu meselede ortak akıl yürütülmesi lazım, bir ortak akla hizmet etmek gerekir. Bu tür başlıklar trajınıza hizmet etmez, yükselmez, bu iş de yürümez. Herkesin bizi doğru anlamasını özellikle rica ediyorum. Ne slogan atmanın kolaylığı içindeyiz, ne de slogan gibi manşet atmanın kolaylığı içindeyiz. Biz sorumluluğu taşıyoruz.
Dündar'ı eleştirdi: Sen Aktütün'de 'okul yok, öğretmen yok'dersen ben ne sana, ne o medyaya saygı duymam, bunun adı eleştiri değildir. Okulun, öğretmenin olduğu yerde 'yok'dersen, bunu adı bal gibi yalan haber, sen nasıl gazetecisin, nasıl haber yapıyorsun? Sen nasıl bir medya grubusun, milleti aldatmaya hakkın var mı? Eğitimde en büyük patlamanın oldu bir dönemde böyle bir yalanı nasıl uydurursun? Nasıl senaryolar çocuğu getirip koyarsın yanına silahı dikersin? Bunu yutturursun. Ayıptır, yazıktır, buna hakkınız yok, adın ne olursa olsun (Star TV Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar'ı kast ediyor), şöhretin, unvanın ne olursa olsun buna hakkın yok. Bizim canımız yanıyor anlıyorum ki onların canı yanmıyor.
29 Mart'ta görecekler: Türkiye'nin güçlenen iradesi zaman zaman provakasyonlarla engellenmek isteniyor. Bu irade gölgelenmek istenebiliyor. Bu iradenin kimse tarafından gölgelenemeyeceğini 29 Mart 2009 tarihinde bir kez daha milletimiz bu tiplere gösterecektir. Seçime kadar bu tipleri ademe mahkum ettik. Seçim kampanyasında gerekirse gerekenleri söyleyeceğiz, şu anda işimize devam edeceğiz.