Avukatlar, savcıları kürsüden indirmek istiyor

Haber Giriş : 24 Kasım 2004 05:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hükümet, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) Tasarısı'nı 17 Aralık AB Zirvesi'ne yetiştirmeye çalışırken, başta barolar olmak üzere sivil toplum kuruluşları ve hukukçular tasarının bazı maddelerine itiraz ediyor.

CMUK'un yargılamanın adil ve makul sürede yapılması açısından son derece önemli olduğuna dikkat çeken hukukçular, tasarının uygulamada şimdiye kadar yaşanan sorunları ortadan kaldıracak şekilde hazırlanmasını istiyor. Meclis Adalet Alt Komisyonu'nun geçtiğimiz hafta tamamladığı tasarı bugün Adalet Komisyonu'nda görüşülmeye başlanacak.

Barolar ve avukatlar, özellikle savcılarla avukatların yargılamada eşit haklara sahip olması gerektiğini belirterek yıllardır tartışılan bu sorunun çözüme kavuşturulmasını bekliyor. Davalarda karışıklığa ve haksız kararlara yol açan bilirkişi kirliliğinin önlenmesi için de suiistimalleri ortadan kaldıracak bir düzenleme yapılması isteniyor. CMUK Tasarısı'nın ceza adaletinin sağlanması açısından son derece önemli bir yasal düzenleme olduğunun altını çizen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, Türkiye Barolar Birliği olarak alternatif bir tasarı hazırlayıp Meclis Adalet Komisyonu'na verdiklerini söyledi. ?Adil yargılamadan söz edebilmek, yargılama faaliyeti demokratik bir işleve kavuşturmak için savcı ile avukatın mahkemedeki konumlarının, durdukları yerin eşit olması gerekir.? diyen Özok, Avrupa Birliği İştişari Raporu'nda da bu konu üzerinde titizlikle durulduğunu hatırlattı. Yargının en önemli sorunlarından biri olan adli kolluğun kurulması amacıyla tasarıda yeni bir düzenleme getirildiğini belirten Özok, Emniyet ve Jandarma'nın olumsuz yaklaşımı nedeniyle adli kolluğa tasarıda gerektiği gibi yer verilmediğini ifade etti.

Hukuk ve Yaşam Derneği Başkanı Avukat Hayrettin Açıkgöz, uygulanmakta olan Ceza Usul Yasası'nın otoriter yapısı ile bireyi saf dışı ettiğini, ?yasal olarak suçluluğu ispat edilene kadar herkes masumdur? ilkesi yerine ?suçsuz olduğunu ispatlamayan herkes suçludur? anlayışının hakim olduğuna işaret etti. Hazırlanan tasarının özgürlükçü bir anlayışla hazırlandığını; ancak bazı eksiklikler içerdiğini belirten Açıkgöz, tutuklamaya ilişkin düzenlemelerin mağduriyetlere yol açmaması için açık ifadelerle yeniden ele alınması gerektiğini söyledi. Avukatlarla savcıların yargılamadaki hukuki ve fiziki şartlarının eşitliği konusunda tasarıdaki düzenlemenin yetersiz olduğunu savunan Açıkgöz, cumhuriyet savcıları ile hakimlerin aynı kürsüde oturmasını eleştirerek, ?Duruşma esnasında birbirleri ile konuşmaları kararın birlikte değerlendirilerek verilmesi sonucunu ortaya çıkarmaktadır.? dedi.

Açıkgöz, yargı sisteminin en önemli sorunlarından birinin de bilirkişilik müessesesi olduğunu vurgulayarak, ?Bu müessesenin ıslahı ile kimlerin hangi koşullar altında bilirkişilik yapabilecekleri yeniden belirlenmeli, ehil olmayan kişilere bu görevin verilmesinin önüne geçilmelidir.? dedi. CMUK Tasarısı, Meclis Adalet Komisyonu'nda görüşülmesinden sonra Meclis Genel Kurulu'nun gündemine gelecek. Meclis'in 17 Aralık'ta yapılacak AB zirvesinden önce tasarıyı kanunlaştırması bekleniyor.

Gözden geçirilmesi istenen bazı maddeler şunlar:

Savcılar kürsüde değil avukatlarla eşit seviyede bulunmalı ve yargılamada eşit haklara sahip olmalı.

Bilirkişi kirliliğinin sona erdirilmesi için seçilecek kişiler ve raporlar ile ilgili ayrıntılı bir düzenleme yapılsın.

Güvenlik güçlerinden ayrı tamamen yargıya bağlı ayrı bir adli kolluk birimi oluşturulsun.

Tutuklamaya ilişkin kurallar geniş yorum imkanı verilmeyecek şekilde somut ifadelerle kaleme alınsın.

Üst aramasında keyfi davranışların önüne geçmek için somut ifadelerle düzenleme yapılsın.

Duruşmada her söz önemli olduğundan alınan ifadeler özel olarak değil tutanaklara aynen geçirilsin.

Karar gerekçelerinin 15 gün içinde dava dosyasına konulması zorunlu hale getirilsin.

Kanuna aykırı olarak alınan ifadelerin delil olarak değerlendirilemeyeceği açaklığa kavuşturulsun.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber