Kılıçdaroğlu Unakıtan'a yüklendi

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 22 Ocak 2009 18:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Bilecik'te belediye başkanlarının tanıtım toplantısına katıldı. Kültür Merkezi salonundaki toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu AKP hükümetini eleştirdi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın naylon fatura düzenlemekten Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde dosyasının olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu partililere hitaben yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:

"Mevcut iktidar Adalet ve Kalkınma Partisi, biz Ak Parti'yiz diyor. Sevsinler seni hangi Ak? Ben sizlere Ak Parti'de bir örnek vereceğim. Kemal Unakıtan'ı örnek verelim. Kemal Unakıtan'ın naylon fatura düzenlemekten zaten Meclis'te dosyası var. Şimdi bana söyler misiniz dünyanın hangi ülkesinde ister Uganda'yı alın, ister Fransa'yı, ister Belçika'yı, ister Şili'yi, ister Irak'ı dünyanın hiçbir ülkesinde naylon fatura düzenleyen bir adam Maliye Bakanı olamaz. Bizde oluyor. Kimin oyuyla oluyor. Bizlerin oyuyla oluyor. Dışarıdan adam getirmediğimize göre bizlerin oyu ile oldu. Bu ayıp dünyada sadece Türkiye'ye özgü bir ayıptır. Çünkü dünyanın hiçbir ülkesinde naylon faturacı ülkenin Maliye Bakanı olmaz. Ama bizde oluyor. Başka bir örnek daha Kemal Unakıtan Foça'da bir arazi alıyor. 2002 yılında 15 milyar 600 milyon liraya, şirketi var alabilir. Hepimiz saygı duyarız. Ama bir şey var, 18 ay sonra bu arsayı 1 trilyon 260 milyar liraya satıyor. 18 ayda elde ettiği kar 1 trilyon 144 milyon lira. Ne dedik hepimiz vergi ödüyorsunuz. Biz de Sayın Kemal Unakıtan'a çok basit bir soru sorduk. Dedik ki peki kardeşim sen 18 ayda sen dünyada hiçbir kula nasip olmayacak bir kar elde ettin. Sen vergini ödedin mi kardeşim. Çok zor bir soru mu? Çok basit bir soru. Ama Kemal Unakıtan'ı kulakları duymuyor bu soruyu sorunca. Recep Tayyip Erdoğan'ın kulakları duymuyor. AKP'nin kulakları duymuyor. Üç maymunu oynuyorlar. Bunun da hesabını soracağız. Bunlar önüne geldikleri zaman Müslümanlık edebiyatı yaparlar değil mi? Biz hakiki Müslüman değiliz derler.

Şimdi ben size bir örnek vereceğim. Müslümanlıkta şatafat var mıdır? Şatafat yoktur. Bayan arkadaşlarımıza da bir şey soracağım belki bilmediğimiz bir şey vardır. Bayan arkadaşlarımız arasında parmağında 65 milyarlık bir yüzük takan arkadaşımız var mı? Ama onlarda var. Şatafatı devletin üst noktalarına kadar taşıdılar. Bunlar daha düne kadar binecek arabaları yoktu. Mütevazi evlerde otururlardı. Şimdi altlarında lüks arabalar, her şey var bunlarda."

DENİZ FENERİ KONUSUNDA HESABI BİZ SORACAĞIZ

Deniz Feneri konusunda Türkiye'de kimsenin hesap sormadığını öne süren Kemal Kılıçdaroğlu, bunun hesabını CHP'nin soracağını söyledi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Bunların meşhur bir sloganı var. Tayyip bey sık sık söyler. Durmak yok, yolmaya devam. Yanlış mı söyledim. Yola devam aslında yolmaya devam diyor kendi yandaşları. Bizi yolmaya devam ediyorlar asla unutmayın. Bakınız Deniz Feneri davası istendi değil mi Almanya'dan. Almanya'da Deniz Feneri davası görüşüldü biliyorsunuz. Kişiler mahkum oldu onu da biliyorsunuz. Çünkü Almanya'da hukuk var. Almanya'da adalet var. Almanya'da yargıçlar var. Almanya'da devletine inanmış polisler var. Her şeyi çıkardılar ortaya. Soyulanlar kim Türk, soyanlar kim Türk, dava nerede görülüyor Almanya'da. Konuşmalar ne hepsi Türkçe. Peki nasıl oluyor da Alman tarihinin en büyük dolandırıcılık davası Almanya'da görülüyor. Alman hukuku onları mahkum ediyor. Türkiye'de bu iş uzun yıllardır görülüyor ama hiç kimsede ses yok. Bizde yargıçlar var mı var. Savcılar var mı var. Polis var mı var. Bizim Deniz Feneri derneğimiz var mı var. Soyulan insanların parası nereye gitti soran var mı soran yok. Temel sorunumuz o soran yok. Kim soracak Cumhuriyet Halk Partisi soracak. Biz soracağız. Deniz Feneri dosyası Türkiye'ye gelecek buradaki failler mahkum olacak buna inanıyormusunuz ? Kesin inanmayın. Neden inanmayın birincisi şu, Deniz Feneri Derneği'ne 100 yıllık kurum olan Kızılay'dan önce izinsiz bağış toplama yetkisini bu hükümet verdi. Kızılay'ın yetkisi yok, Deniz Fenerine yetki verdiler. Olmaz. İki, Deniz Feneri Derneği Bakanlar kurulunca, kamu yararına bir dernek sayılabilmesi için Danıştay'ın olumlu görüşü gerekiyor. Danıştay her seferinde olumlu görüş vermedi. Ne yaptılar hükümet bir kanun getirdi. Kamu yararına çalışan dernekler için Danıştay'dan onay olmaya gerek kalmadı. Bu hükümet Deniz Feneri'ne kamu yarana çalışan dernek statüsü verdi. Yetmiyor üç, dönemin Millet Meclisi Başkanı yani Sayın Bülent Arınç, Deniz Feneri Derneği'ne Türkiye Büyük Millet Meclisinin Şeref Onur Belgesini verdi. Yetmiyor dört, Deniz Feneri Derneği'ni İçişleri Bakanlığına bağlı Dernekler masası denetler. Dernekler masası mevzuatını İçişleri Bakanlığı adına Deniz Feneri Derneği bastırdı. Yani kitabı Deniz Feneri çıkartıyor. Bu da yetmiyor beş, denetlemek ile görevli dairenin başkanı Deniz Feneri Derneği tarafından yurt dışına götürüldü. Şimdi de biz diyoruz ki masum masum, Almanya'dan Deniz Feneri dosyası gelecek bu adamlar mahkum olacak. Hiçbir şey olmaz. Bu hükümet olduğu sürece bir şey olmaz. Bakın sesleri çıkmıyor. Siz sanmayın ki Deniz Feneri Davası ve Kanal 7 ile ilgili dosyalar bizde daha önce yoktu. Devlette var, bürokraside de var."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber