Ergenekon davasında 49. duruşma devam ediyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Şubat 2009 14:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ergenekon davasının 49. duruşması başladı

İstanbul - "Ergenekon" davasının 49. duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde yapılan yargılamanın bugünkü duruşmasına, tutuklu yargılanan 35 sanık katıldı. Yazar Ergün Poyraz ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 6 tutuklu sanığın gelmediği duruşmada, tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü Öztürk de hazır bulundu.

Duruşmaya, tutuklu sanıklardan Abdulmuttalip Tonçer'in savunmasının alınmasıyla devam ediliyor.


Ergenekon tutuklusu Tonçer: Hedef gösterildim

İstanbul - Ergenekon davasının bugünkü duruşmasının öğleden önceki oturumunda tutuklu sanıklardan Abdülmuttalip Tonçer, savunmasını yaptı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde yapılan yargılamanın bugünkü duruşmasında savunmasını yapan Tonçer, iddianamedeki suçlamaları kabul etmedi.

1990 yılında PKK'ya katıldığını, "örgütün iç yüzünü, ne kadar gaddar olduklarını öğrendikten sonra ayrılmaya karar verdiğini" belirten Tonçer, 1993 yılında teslim olarak "Pişmanlık Yasası'ndan yararlandığını bildirdi.

Tonçer, 1990'lı yıllarda, tanımadığı insanların kendisiyle tanıştığını, PKK propagandası yaptıklarını ifade ederek, 17 yaşındayken, bu kişilerin söylediklerine inandığını, PKK'nın gerçek amacını içlerindeyken öğrendiğini anlattı.

"PKK militanlarının ilçe ve köylerde gençleri zorla örgüte üye yaptıklarını, katılmayanları devlet yanlısı diye öldürdüklerini" dile getiren Tonçer, Şemdin Sakık, Cemil Bayık ve Nizamettin Taş'ın da aralarında bulunduğu üst düzey yöneticilerin toplantılarına şahit olduğunu söyledi.

Abdülmuttalip Tonçer, PKK'nın bölgede miting yaparak, provokasyon amaçlı asker öldürdüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bunu bilerek yapıyorlardı. Yanında şehit olan arkadaşını gören asker de ister istemez tetiğe basardı. Kurşunun halk tarafından geldiğini biliyordu. Köylülerden ölen ya da yaralananlar olurdu. Sonra da 'miting yaptınız, devlet size kurşun sıktı' diyorlardı. Ölenlerin akrabaları da devletten tamamen nefret etti bu şekilde."

Sırrı Sakık'ın televizyondaki "Güneydoğu'daki kuyular açılsın" yönündeki açıklamasını anımsatan Tonçer, şu iddialarda bulundu:

"Sırrı Sakık, binlerce askeri şehit eden Şemdin Sakık'ın kardeşidir. PKK'ya katılan insanları bile katletti. Şükrü Kırtan'ın onlar tarafından öldürülüğünü ailesine ben haber verdim. Devlet kayıtlarına da geçti.

Güneydoğu'daki faili meçhul cinayetlerin yüzde 100'ü PKK tarafından gerçekleştirilmiştir. Millet cahil, okumamış buna inanıyor. Öldürülenler kendi aralarında husumeti olan insanlar. PKK hemen diyor ki 'bu insanları devlet öldürdü'. O öldüren kişi de kendini kurtarmak için alkışlıyor.

Hayrettin Ertekin dışındaki sanıkların hiçbirini tanımadığını ifade eden Tonçer, gerçek isminin ve adresinin iddianameyle deşifre olmasına tepki gösterdi.

PKK itirafçısı olarak can güvenliğinin olmadığını savcılara ifade ettiğini kaydeden Tonçer, "Buna rağmen, ismim, adresim gazetelerde çıktı. PKK hiç kimseyi affetmez, özellikle beni. 10 generale sıkacağınız kurşunu bir itirafçıya sıkın derler. PKK beni Cizreli Ali diye biliyordu. Bu kod adını 15 yıldır can güvenliğim için kullanıyordum. Oğlum bile beni Ali diye biliyor" dedi.

Tonçer, aile bilgilerinin deşifre edilmesiyle suç işlendiğini savunarak, "Aileme zarar gelirse bunun sorumlusu Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel'dir. 20 yıl geçse de bu böyledir ya da beni korumaları lazım" diye konuştu. Tonçer, tahliyesine karar verilmesini istedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber