MGK'da alınan karar bakan Çelik'i aşıyor mu?

Haber Giriş : 12 Mart 2009 13:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Açıkçası şu Sarı Gelin belgeselinden bana fena halde gına gelmiş durumda. Bakan Hüseyin Çelik'in net bir biçimde ?Belgeseli geri çektik, inatla gösterenler lüzumsuzluk örneği sergiliyorlar, olaya el koyuyorum? demesine rağmen, maalesef mart ayının 10'unda, yani iki gün önce, Ortaköy Ermeni İlköğretim Okulu'na BEŞİKTAŞ İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'nden ?Size yazı yazdık. ?Genelkurmay'ın hazırlattığı Sarı Gelin belgeselini belirlenen günlerde öğrencilere gösterin, gösterdikten sonra da bize rapor yazın' dedik. Ammavelakin hâlâ göstermediniz, hemen gösterin ve bize rapor edin!? diyen yeni bir yazı gitti.

Şimdi bu belgeselden de, belgeselin zararları üzerinde de artık konuşmak istemiyorum. Sadece anlamaya çalışıyorum. Sayın Çelik, koca bir ülkenin milli eğitim bakanı, olaya üç kez el koyuyor. Açık ve net bir biçimde ?Emir verdim, gösterilmeyecek? diyor. ?Gösteriliyor ama? diyoruz, şaşırıyor ve kızıyor, ?Olmaz öyle şey, lüzumsuzluk örneğidir? diyor, yeniden ?el koyuyorum? diyor. İçimize bir nebze su serpiyor.

İki gün sonra ?adeta alay edercesine- okullara milli eğitim müdürlüklerinden yazı gidiyor tekrar. ?Belgeseli hâlâ göstermediniz, takipteyiz, izletin, rapor edin? diyor yazı.

Belli ki bakan Çelik'in şifahen söylediği sözler yazılı bir belgeye dönüşmemiş.

Ama neden? Göz göre göre kamuoyuna yalan söylenmeyeceğine göre, bakanın beyanı nasıl icraata dönüşmez?

İçinden çıkılması zor bir durum değil mi?

Madem durum budur, geriye birkaç seçenek kalıyor. İlki, ki hiç mantıklı değil, bakan Çelik aslında DVD'lerin okullarda gösterilmemesinin gerekçelerine ikna olmuş değil. Lakin kamuoyunun tepkisinden, AB sürecinde gereksiz bir pürüz yaşanmasından çekiniyor, bu nedenle yazılı bir emir göndermiyor müdürlüklerine. İşin kendi mecrasında yürümesine göz yummuş oluyor.

Bir diğer olasılık ise, bakanın ?durdurma? talimatına bürokratlarının direniyor olması. Bu mümkün müdür? ?Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik, talimatı geç işleme koyar, amacımıza da ulaşmış oluruz? diyen bir bürokrasiye sahip olabilir miyiz? Gönül rahatlığıyla ?yok canım, olur mu öyle şey? diyemiyorum tabii. Lakin yine de bana pek olası gelmiyor.

O zaman?

O zaman belki ortada daha ileri, daha meşakkatli bir durum var.

İlk iki olasılık akıldışı olduğuna göre, ortada bakan Çelik'i aşan bir durum var.

Belli ki işin zihni altyapısında Türkiye'nin yüz yıllık kadim bir azınlık politikası var.

***

Biliyorsunuz, bu belgeselin gösterim kararı 17. Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınmıştı. MGK, önünde ?milli? sözcüğü olan her türlü mesele ile meşgul olur, iştigal eder.

Ermeni sorunu da tabii ki en ?milli? konulardan biridir.

Düşünün, cumhurbaşkanı, başbakan, genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları, dışişleri bakanı, içişleri, adalet, milli savunma bakanı ve lüzumlu hallerde çağırılmış olan diğer bakanlar, ülkenin en ?önemli? güvenlik konularını konuşurlar bu toplantıda.

15 mart 2007'de toplanan 17. MGK toplantısında alınan belgesel gösterim kararı da, Milli Eğitim Bakanlığı'na ?uygulansın? diye 17 aralık 2007'de gönderilmiştir.

MGK'da alınan bir karara Milli Eğitim Bakanlığı'nın direnme şansı var mıdır? MGK kararı ile okullarda gösterilmesi süre giden belgeseli geri çekmek isterken, tek başına karar alma özgürlüğüne sahip midir Sayın Milli Eğitim Bakanı?

Açıkçası bilmiyorum.

Bakalım tarihe geçecek bu yönetim garabeti ne zaman ve nasıl sonlanacak?

***

Okullar Bakanı dikkate alsın

Tabii, bu varsayımlar, sayın bakan Çelik'in kendini ve bakanlığını tüm kamuoyu önünde bağlayan açıklamalarını boşa düşürmüyor. Bakan bu belgeselin amacı dışında kullanıldığını ve gösterimin de durdurulması talimatı verdiğini açıkladı bir kere. Öyle ki, okullar bakan Çelik'in bu açıklamasını genelge hükmünde kabul ederek, milli eğitim müdürlüklerinin talimatını yerine getirmeme hakkına sahiptirler. Müdürlüklere eğer yazılı emir gitmemişse bu sayın bakanın mesuliyetindedir.

***

Transseksüel arkadaşımız Ebru'yu öldürdüler

Ben bu yazıyı yazarken, arkadaşımız Ebru Soykan'ın kendisini ölümle tehdit eden eski erkek arkadaşı tarafından boğazı kesilerek öldürüldüğü haberini aldım. Ebru üç kez bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ölüm göstere göstere geldi, buldu Ebru'yu.

Bu ülkede kadın, transseksüel, travesti, çocuk, dövmeli, küpeli, fakir, velhasıl tüm ?ötekiler? bu kadar kolay öldürülebildiği için çok üzgünüm. Bugün Kazancı Yokuşu Başkurt Sokak'taki evinin önünde saat 13.00 ve akşam saat 19.00'da toplanılıyor.

Bilginize...

MARKAR ESEYAN - TARAF

[email protected]

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber