Ortaöğretime Geçişte üç SBS Sınavı Kaldırılsın

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 04 Nisan 2009 07:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Danıştay 8.dairesinin Ortaöğretim kurumlarına giriş için düzenlenen OGES(Ortaöğretime geçiş sistemi)'ndeki davranış puanını iptal etmesinden sonra geçen yıl sınava giren öğrencilerin puanları yeniden hesaplanmıştır.

Puanlardan davranış puanı hesaplamanın dışına alındığından özellikle davranış puanı çok düşük olan öğrencilerin sınıf puanlarında artış görülürken, özellikle davranış puanı çok yüksek olup sınav puanı ve yılsonu puanı düşük olan öğrencilerin sınıf puanlarında azalma olmuştur.

Konu ile ilgili bakanlık açıklamasını http://www.memurlar.net/haber/136127/ linkinde duyurmuştuk.

MEB sadece İlköğretim 8.sınıflarda uygulanmakta olan OKS'yi (Ortaöğretim Kurumları Seçme Sınavı) kaldırarak onun yerine 6-7 ve 8.Sınıfta uygulanacak sınavın sonuçları ile yılsonu başarı puanından oluşturulan sınıf puanlarından her bir yılın belli ağırlığa göre ortalaması alınarak hesaba katılacak olan bir uygulamayı başlatmıştır.

Kısaca bakanlık tarafından her ne kadar kabul edilmiyorsa da 8.sınıfta yapılan tek sınav kaldırılmış onu yerine 3 sınav getirilmiştir.

Bu yapılırken öğrencinin okula kazandırılması, öğrencinin dershane gibi okul dışı takviyelerinin azaltılmasının amaçlandığı, getirilen sistemle beraber okuldaki eğitimin öneminin artacağı, öğrencilerin okula daha çok bağlanacağı belirtilmişti.

Böylece öğrencide 8.sınıfta başlayan ve bir yılda çok büyük yoğunluğa ulaşan stresin önüne geçileceği bunun sürece yayılacağı iddia edilmişti.

Bu konuyu detaylı açıklayan bakanlık açıklamasındaki sorunları; MEB tarafından yayımlanan 'Ortaöğretime Geçiş Açıklamasındaki' hatalar başlıklı yer alan yazıda ele almıştık.

Ayrıca 2008 yılında (6. ve 7.sınıf düzeyinde) yapılan ilk sınavlara 500 bin öğrencinin bir şekilde girmediklerini ?Öğretmenden sonra 500 bin öğrenci de MEB mağduru? başlığıyla duyurmuştuk.

Yani yazıda da belirttiğimiz gibi 500 bin öğrencinin Anadolu ya da Fen türü liselere girme hayalleri dahi kalmamıştır.

Uygulama kaldırılmalıdır çünkü;

Öncelikle konunu 3 önemli ayağı var idi.

a- 6-7-8.sınıf SBS puanı (sınav puanı)

b- Yıl Sonu Başarı Puanı yani öğrencinin o yıla ait ders puanları

c- Davranış puanı

Öncelikle üç ayak üzerinde duran sistemin bir ayağı kopmuştur bu sistem artık ayakta duramaz.

Ayrıca;

1- Uygulama ile dershanelere gitmelerin azalacağı belirtilmişse de tam aksinin gerçekleştiğini, dershaneye gitme sınıfının 5.sınıfa kadar düştüğünü görmek için çok araştırma yapmaya gerek yoktur.

2- Okulların öneminin artacağı ifade edilmiştir. Bunun için de öğrenci davranışlarının 3 yıl boyunca takip edileceği söylenmiştir. Bunun da puan olarak değerlendirileceği ifade edilmiştir. Oysa ki Danıştay davranış puanı ile ilgili hükmü iptal etmiştir. Gerekçesi ise eğitimcilere (eğitimi yönlendirenlere) ders verir niteliktedir. Cümle aynen şöyle ?davranış puanının sınıf puanının %5'ini oluşturacağı hakkındaki düzenlemenin, seviye belirleme sınavlarına katılacak olan 11-14 yaş grubundaki yetişme çağındaki çocukların kişiliklerini oluşturmaya çalıştıkları bu dönemlerinde pek çok faktörlerden etkilendikleri davranışlarının "başarılı" ya da "başarısız" olarak değerlendirilmesinin ölçme/değerlendirme kriterlerine uygun olmadığı gerekçesiyle?

3- Öğrenciyi okula bağlama noktasında Davranış puanına inanıp güvenen bakanlık bu hüküm iptal edildiğine göre bu gerekçe de ortadan kalkmıştır.

4- Her yıl hesaplanacak yılsonu başarı puanları ise önceki sistemde var olan OKS sisteminde Diploma Puanı olarak zaten devrede olduğundan bu da çok anlamlı değildir. Kaldı ki bu puanların objektifliği de her zaman tartışma konusudur. Bir okulda aynı derse (örneğin 6.sınıf Matematik) farklı öğretmenler girebilmektedir. Burada objektiflik nasıl sağlanacaktır? Örneğin 6A sınıfındaki öğrencilerin Matematik dersi puan ortalaması ile 6B sınıfındaki öğrencilerin Matematik Dersi puan ortalamalarının büyük farklılık göstermesindeki tek gerekçe öğrenciler olabilir mi? Fakat mağduriyeti yaşayan öğrenci olmaktadır.

5- Öğrencinin stresini üç yıla yaymak şeklinde koyulan gerekçe ise sistem ile öğrencinin tamamen sınav hedefli olarak adeta robotlaştırıp robotlaştırmayacağı, çocukluk dönemini yaşaması gerektiği bir dönemde üzerine ağır sorumluluklar yüklemenin ileride büyük sorunlara yol açıp açmayacağı, bu çocukların bu dönemde bu şekilde stres altında tutulmalarını geleceğimiz açısından sosyal olmayan, kendini ifade noktasında zorlanan, hayatın her aşamasında kendini sınav ortamında düşünen bireyler olmasına önayak olup olmayacağının bilimsel olarak incelenmesi gerekmektedir.kaldı ki bu tür sınavların yararlı olduğunu savuna bir akademisyene ben rastlamadım. Bunu bir iken 3'e çıkarmayı savunan akademisyenler varsa lütfen bizi de bilgilendirsinler.

6- Kaldı ki liselerde de 3- 4 yıla yayılan böyle sürecin düşünüldüğünün gündemde olduğu bu dönemde çocukların 5 sınıftan başlayarak hayatları boyunca sınav hedefine kilitleneceklerini ve bunun doğuracağı zararları görmek için

7- Daha önce de belirttiğimiz gibi geçen yıl sınava girmeyen 500bin öğrenci bu yıl sınava katılsa dahi bu katılımının hiçbir anlamı yoktur.

Bu yazıda sistemin sadece sınav noktasına ağırlık verilmesi; asla ve asla sistemin diğer yönlerinin, yeni müfredat sisteminin, sınavda sorulan soruların tarzlarının incelenmediğini ya da bilinmediğini düşündürmemeli, bütün bunlara rağmen sonucu en çok etkileyen ve en çok ağrılığı bulunan hususun Sınav gerçeği olması göz ardı edilmemelidir.

Tüm bu hususların bilimsel ve mantıklı bir şekilde değerlendirilerek sistemin gözden geçirilmesi gerekmektedir. Sayın başbakanın da söylediği gibi öğrencilerin üzerine yüklenen çok sınavlı sistemden bir şekilde vazgeçilmelidir.

Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber