Bu doktorlar 'Hipokrat Yemini'ni unuttu mu!

Haber Giriş : 28 Aralık 2004 11:41, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bu doktorlar 'Hipokrat Yemini'ni unuttu mu!

SSK İstanbul Hastanesi 2'nci Ortopedi Klinik Şefi C. ve 6 doktor, 'takılmayan protezleri takılmış gibi göstererek hayali faturalar düzenlemekle' suçlanıyor

1- Klinik şefi ve 6 doktora naylon fatura suçlaması SSK İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi 2. Ortopedi Klinik Servisi'nde 1993 yılından beri "markasız protez malzemelerinin özel yapım gibi gösterilerek faturalandırıldığı, takılmayan protezler takılmış gibi gösterilerek hayali faturalar düzenlediği ve hastanenin milyarlarca lira zarara sokulduğu" saptandı.

Vurgun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na gelen bir ihbarla ortaya çıktı. Bakanlık ihbarı alır almaz 3 müfettiş görevlendirdi. Ve müfettişler 5 ay süren inceleme sonunda vurgunu belgeledi. Ve 20 Ağustos 2004 tarihinde raporlarını Bakanlığa sundular.

Müfettişler belgeledi
Raporda, Klinik Şefi Doç. Dr. M. C. ve aynı serviste görev yapan 6 doktorun "vurgunu" şöyle anlatılıyor: "2. Ortopedi Kliniği'nde ameliyat edilen ve raporumuzda belirtilen hastalar için gerçekte kullanılan malzemeler daha pahalı veya daha fazla sayıda fatura edilerek kurum zarara uğratıldığı anlaşılmıştır.

Ve tüm faturalar klinik şefi Doç. M. C. tarafından onaylanmış, adı geçenin konunun kendisine ilk defa iletildiği 1999'dan beri yapılan bu tür usulsüzlüklere kayıtsız kaldığı, klinik uzmanlarınca kendisine bir dosya hazırlanıp verildiği halde inceleme gereği dahi duymayarak kurum zararının devam etmesine sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Hasta sağlığını tehlikeye atacak markasız protezler kullanmıştır. 2. Ortopedi Klinik Şefi Ca. 1992 yılından beri söz konusu usulsüzlükleri planlı ve bilinçli davranarak yaptığı anlaşılmıştır."

Kızağa çekildi
Çalışma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve SSK Yönetim Kurulu'nun aldığı ortak kararla, Doç. C.'nun klinik şefliğini elinden aldı. Kliniği olmayan Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne kızağa çekildi. Doç. C. ile 6 doktor ve 3 sağlık firması sahibi hakkında yasal işlem başlatıldı....

2- Onkoloji'de bir trilyonluk reçete vurgunu
Kanser teşhisiyle 25 Eylül'de İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü'ne yatırılan Emine İyikumcu'nun Bağ-Kur karnesine iki gün arayla l trilyon liralık ilaç reçetelendi. Bağ-Kur bu parayı ödedi. Ancak, Eczacılar Odası denetçileri, "bir reçeteye bu meblağda ilaç yazılmaz" diyerek, şüphelendi. Ve durumu Bağ-Kur'a iletti.

CNN Türk'ün haberine göre, önce ilaçların hastanenin karşısındaki Fulya Eczanesi'nden satın alındığı belirlendi. Reçetelerden 1 milyar 599 milyon liralık olanında Dr. A. C. E.'nun adı olduğu tespit edildi. Bağ-Kur müfettişlerinin Fulya Eczanesi'nde yaptığı denetim sırasında İstanbul Eczacılar Odası denetçisi Z. Y. da hazır bulundu. Y. durumu şöyle anlattı: "Biz Fulya Eczanesi'ne gidince, yatan hastanın reçetesini gördük. Ben de bu reçetenin burada olmaması gerektiğini söyledim. Çünkü Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'lu yatan hastaların reçeteleri eczanede olamaz. İlaçlar hastanelerdeki eczanelerden alınır. Biz 11 Ekim'de o eczaneye gittik. Oda'nın girişimleri sonucu bu olayı ortaya çıkardık. Yolsuzluğun hacminin daha büyük olduğu söyleniyor. Yalnız Fulya Eczanesi'nden 600 milyar olmuş. Eczane bunu tek başına yapamaz. Fulya Eczanesi, bu reçeteden şüpelendiği için, savcılığa ve Eczacılar Odası'na başvurduğunu söylüyor." Bağ-Kur istanbul İl Müdürlüğü, hasta İyikumcu'nun çocukları ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü'nden iki doktor hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

vatan

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber