Gebelikte şeker kontrolüne dikkat

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 06 Temmuz 2009 23:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksun Ayvaz, şeker hastalığının tespiti için gebeliğin 24-28. haftalarında glukoz yüklemesiyle test yapılmasında fayda bulunduğunu belirterek, "Ancak, birinci derece yakınında şeker hastalığı, açıklanamayan gebelik kaybı ve gebelik öncesi obezitesi bulunan, önceki gebeliklerinde şeker sorunu yaşayanlar, şeker hastalığının gelişimi açısından daha yakın takip edilmelidir" dedi.

Gebelik süresince bebeğin glukoz ihtiyacının karşılanması amacıyla anne vücudunda insülin direnci oluşturulduğunu, sağlıklı bir gebelik sonrasında bu durumun kendiliğinden düzeldiğini belirten Ayvaz, bunun gebelik sırasında da tedavi gerektirmediğini kaydetti.

Ayvaz, şunları söyledi:

"Şeker hastalığının tespiti için gebeliğin 24-28. haftalarında glukoz yüklemesiyle test yapılmasında fayda var. Ancak, birinci derece yakınında şeker hastalığı, açıklanamayan gebelik kaybı ve gebelik öncesi obezitesi bulunan, önceki gebeliklerinde şeker sorunu yaşayan, gebelik haftalarına göre iri bebek doğuran, polikistik over sendromu hastalığı tanısı almış olanlar, şeker hastalığının gelişimi açısından daha yakın takip edilmelidir. Bu gebelere şeker yükleme testi daha erken dönemde yapılmalı, test gerekli hallerde belli süre sonra tekrarlanmalıdır. Bu yükleme testi sonrasında gerekli hastalarda tanıyı kesinleştirmek amacı ile daha ayrıntılı şeker yükleme testleri planlanmalıdır. Tanı kesinleştirildikten sonra, bu gebelere kilolarına göre düzenlenmiş, ana besin öğelerini gebeliğe göre uygun oranlarda içeren bir diyet ve uygun egzersiz önerilmelidir. Kan şekeri kontrolü sağlanamadığı durumlarda, diyet ve egzersize ek olarak insüline başlanmalıdır."

Kan şekeri kontrolünün yeteri kadar sağlanamadığı durumlarda, iri bebek gelişimi olduğuna işaret eden Ayvaz, doğum sırasında omuz sıkışması gibi ölü doğumlara bile neden olabilecek ciddi sorunlar bekleyen bu bebeklerin, ilerleyen yıllarda da şeker ve kalp hastalıklarıyla baş etmek zorunda kalabileceklerini vurguladı.

ŞEKER HASTASI GEBELER

Ayvaz, tip-1 ya da tip-2 diyabeti olan kadınların gebeliklerinin planlanması gerektiğini belirterek, bu kişilerde gebelik öncesinden başlayan sıkı kan şekeri düzeninin sağlanmasında yarar bulunduğuna işaretle "Aksi halde anne karnındaki bebek, organlarının gelişme döneminde anneden gelen yüksek glukoz değerlerine maruz kalır. Bu bebeklerde kalp ve kemik rahatsızlıkları, kromozom bozuklukları gelişebilir" diye konuştu.

Gebelikte vücuttaki hormonal değişiklikler nedeniyle tiroid fonksiyon testlerinin de büyük önem taşıdığını anlatan Ayvaz, tiroid beziyle ilgili sorunu olduğu bilinen her gebenin, bir endokrinoloji veya iç hastalıkları uzmanınca takibinin yerinde olacağını bildirdi.

"Zehirli guatr" denilen hastalığı olan, tiroid bezi fazla çalışan kadınların tedavi tamamlandıktan sonra gebe kalmalarında yarar olduğunu ifade eden Ayvaz, "Ancak tedavi devam ederken gebe kalınmışsa, özel durumlar dışında, bu gebeliğin sonlandırılması için bir neden değildir. Hem zehirli guatr tedavisi, hem de gebelik bir arada devam edebilir" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber