Baykal 'Ulusa Sesleniş'i değerlendirdi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Ağustos 2009 17:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ?Problem olmayan toplum kesimini, problem olan PKK konusunun içine yerleştirmek, aynı kefeye koymak çok tehlikeli bir yanlıştır. Başbakan bu tehlikeli yanlıştan kendisini mutlaka kurtarmalıdır? dedi.

Baykal, Adnan Menderes Havalimanında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ?Ulusa Sesleniş? konuşmasında değindiği ?demokratik açılım? çalışmaları konusundaki sözlerini açıklamalarını değerlendirdi.

Başbakan Erdoğan'ın ?son gelişmeler ışığında kendisine yeni bir konum belirleme ihtiyacı hissettiği? görüşünü savunan Baykal, şunları kaydetti:

?Kamuoyundaki tartışmalar, çeşitli toplum kesimlerinin görüşlerini ortaya koyması, siyasi partilerin açıklamalarda bulunması... Öyle anlaşılıyor ki Sayın Başbakan'ın yeni bir çerçevede kamuoyu önüne çıkma gereğiyle karşı karşıya bırakmıştır. Bunu doğal karşılıyoruz ama Başbakanın inandırıcılık problemi vardır. Birbirinden farklı tezleri kısa zaman diliminde sahiplenir konumda kendisini görmüşüzdür. O nedenle Başbakanın niyet beyanı, temenni ve iyi duyguları yansıtan konuşmalarıyla bu konunun netliğe kavuşmasını beklemek mümkün değildir. Bu nedenle Başbakanın bir an önce kafasının içindeki somut düşünceleri ortaya koymasına ihtiyaç vardır.

Başbakan ne yapmak istiyor? Bunu bir an önce aydınlığa kavuşturması gereklidir. Bu konu aydınlığa kavuşmadığı sürece 'Anaların gözyaşının dinmesini istiyoruz' söylemi hiçbir somut anlam taşımamaktadır.?

?GÖZYAŞININ DİNMESİ?

Baykal, ?anaların gözyaşının dinmesi için PKK'nın mutlaka silahlı mücadeleyi bırakması gerektiğini? söyledi.

?PKK'nın silahlı mücadeleye devam ettiği sürece anaların gözyaşını dindirmenin mümkün olmadığını? anlatan Baykal, ?Başbakanın elinde bunun dışında bir formül varsa, bu formülü hiç gecikmeden kamuoyuyla paylaşmalıdır? dedi.

?Yaşanan olayların en ağır bedelinin millet tarafından ödendiğini? ifade eden Baykal, şunları söyledi:

?Biz anaların gözyaşının dindirilmesini herkesten çok istiyoruz. Bunun için de PKK'nın silahlı mücadeleyi bırakması dışında bir yöntem olduğunu kabul etmiyoruz. PKK Türkiye'de bir siyasal ayrışma gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu çabaları Kürt kökenli vatandaşlarımızın ezici çoğunluğu tarafından da reddediliyor. PKK, Kürt kökenli insanlarımızın temsilcisi değildir. Çünkü o insanlar, Türk Milletinin parçası olarak barış içinde, huzur içinde, milli birlik içinde yaşamayı içine sindirmiş insanlardır.?

?TEHLİKELİ YANLIŞTAN KENDİNİ KURTARMALIDIR?

?Olayın Kürt kökenli insanlardan kaynaklanmadığını, PKK'nın silahlı mücadele anlayışından kaynaklandığını? söyleyen Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

?Başbakan Türkiye'de toplumumuzu, milli kimliğimizi oluşturan etnik kesimleri birbiri ardından sayıyor. Bu şu andaki meseleyi aydınlığa kavuşturma yaklaşımı değildir. Çünkü Türkiye'de birbirinden farklı etnik kesimler mutlaka vardır ama o etnik kesimlerin ezici çoğunluğunun siyasi mücadeleyle ilgisi yoktur. O kesimlerin tamamına yakınının Türkiye'nin anasayal birliğinin, siyasi kimliğinin ortadan kaldırılmasına yönelik anlayışı yoktur. O nedenle problem olmayan toplum kesimini, problem olan PKK konusunun içine yerleştirmek, aynı kefeye koymak çok tehlikeli bir yanlıştır. Başbakan bu tehlikeli yanlıştan kendisini mutlaka kurtarmalıdır.?

Baykal, Türkiye'de Çerkezlerin, Tatarların, Lazların ayrımcılık mücadelesinde bulunmadığını, PKK sorunu ele alınırken bunun da göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getirdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber