Erdoğan: Uzun vadede anayasa değişikliği ile yapılacaklar var

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 13 Ekim 2009 15:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milli birlik sürecinin içeriğine yönelik sabırsızlık gösterildiğini ve aceleci bir tavır takınıldığını belirtti. Erdoğan, süreci kapsayan sorunların dün ortaya çıkmış birkaç günlük sorunlar olmadığını vurgulayarak, uzun vadede anayasa değişikliği ile çözülecek sorunlar bulunduğunu söyledi.

Grup toplantısında milli birlik süreci ve demokratik açılım konusunda gelinen noktayı değerlendiren Başbakan Erdoğan, iki ayı aşkındır devam eden çalışmaların ve bu çalışmalara kamuoyunun ilgisinin ülkenin geleceği adına son derece umut dolu bir tablo ortaya koyduğunu kaydetti.

"SÜREÇ İLE ALAKALI ACELECİ BİR TAVIR TAKINILIYOR"

Milli birlik sürecinin içeriğine yönelik sabırsızlık gösterildiğine ve aceleci bir tavır takınıldığına dikkat çeken Erdoğan, "Milli birlik sürecini kapsayan sorun alanları dün ortaya çıkmış birkaç günlük sorunlar değil. Son derece köklü ve yıllar içinde karmaşık bir hale gelmiş, girift sorunlardır. Terörle mücadeleden tutun da etnik dini mezhebi grupların sorunlarına, azınlık meselelerinden ekonomik alanda yaşanan işsizlik gibi sorunlara kadar çok geniş alanda farklı sorun alanları bir bütün olarak masaya yatırılıyor. Hedefimiz bu sorun alanlarını asgariye indirmektir." dedi.

"Gönül ister ki bütün meseleleri bir anda çözelim." diyen Erdoğan, sorunu kısa, orta ve uzun vadeli olarak çözüme kavuşturmak istediklerini ifade etti. Genelgelerle, çeşitli yönetmelikler ve yasalarla yapılacak değişikliklerle bazı sorunlarını çözüleceğini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama uzun vadede anayasa değişikliği ile yapılması gerekenler de var. Bunu da saptırmak isteyenler olacak. Anayasa değişikliği deyince bize hemen tepki gösteriliyor. Kardeşim anayasa değişikliği yapılamaz mı? Yapılması mümkün olmayanlar konuşulmuyor ki, niye orayı kurcalıyorsun, hemen hedef gösteriyorsun? Ne alakası var? Anayasada bu sorun alanlarıyla ilgili yapılabilecek değişiklikler nelerse, onları ortak bir akılla, dayanışma içerisinde yapalım istiyoruz. Sorunların yapısı, mümkün kılanı neyse bunu yapacağız. Ama mümkün kılanı eğer gerçekleştirmemiz engelleniyorsa, şu veya bu şekilde, orada da yapacak bir şeyimiz yok. Nitekim, iki ayı aşkın bir süredir yürüttüğümüz çalışmalar, konunun kamuoyunda tartışılıyor olması, sürece çok büyük katkı sağlamış, çözüm zeminini güçlendirmiştir. Mesela inkar edilemeyecek, üzeri örtülemeyecek hale gelmiştir."

"SORUNLARI GÖRMEZDEN GELEMEZDİK"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendilerini ayrımcılıkla, sorunu derinleştirmekle itham edenler bulunduğunu hatırlattı.

Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu söylemler, ithamlar, iftiralar son derece mühim. Zira bu söylem ve ithamlar sorunun derinleşmesine, yıllar içinde kronik bir hal almasına sebep olan söylem ve ithamlardır. Ortada hiçbir şey yokmuş gibi davranmak, sorunu görmezden gelmek, bu meselelerin üzerini örtmek... İşte sorunu bugünkü boyutuna taşımıştır. AK Parti ve hükümet olarak, biz de bu sorunu görmezden gelebilirdik, idare edebilirdik. Hiçbir risk almadan yolumuza devam edebilirdik. Ama o zaman tarihe de, milletimize de, gelecek nesillere de verebilecek bir hesabımız olamazdı. Bizden önceki hükümetler bu sorunu, bu kadar kronik hale getirmek, çözüm için hiçbir çaba harcamamak yoluyla tarihe ve millete karşı ağır bir eziklik içindedirler. Biz bu hataya düşmeyeceğiz. Yürütülen bir nifak kampanyası var. Doğudan, güneydoğudan gelen şehit haberleri, belli istismarların da neticesi olarak, öfkeleri kabartarak yükseltiyor. Kimi yayın organları, kimi siyasetçiler bu nifak kampanyalarına durmadan su taşıyorlar. Futbol tribünleri dahi bu nifak kampanyalarının zemini olabiliyor."

VATANDAŞI TAHRİK ETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Terör örgütü saldırıları, doğu ve güneydoğu illerinde polise taş atan çocuk manzaraları, kepenkleri kapalı dükkan görüntüleri, gerilimi tırmandıran siyasetçi demeçlerinin aynı ortak hedefe yönelik olduğunun altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm bunlar batıdaki, kuzeydeki, güneydeki vatandaşları tahrik etmeyi ve milli birlik sürecini bu yolla yaralamayı hedefliyor. Bütün bu eylemler, saldırılar, sorumsuz demeçler bizim kardeşliğimizi hırpalıyor. Sorunun devamında menfaati olan şebekeler el birliği etmişcesine tahriklere devam ediyor. Bunlar karşısında öfkeye kapılanlar, hislerine hakim olamayanlar, toplumun bir bölümüne yönelik suçlayıcı ifadelerde bulunanlar, ancak terör örgütünün amacına katkıda bulunmuş oluyorlar. Ne terör örgütü ne de onun uzantıları, benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. Ne terör örgütünün tahrikleri ne de bazı siyasilerin sorumsuz beyanları bizi, bu demokratik yürüyüşümüzden alıkoyamayacak. Kürt kökenli vatandaşlarımızla da aramızı asla açmayacak ve açamayacaktır. Demokrasi de hukuk da işleyecek, siyaset de işleyecek. Türkiye her türlü sorunu, konuşacak, tartışacak, hal yoluna koyacak demokratik olgunluğa ulaşmıştır.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber