Adalet Bakanlığı personeli yol tazimatlarının parasını istiyor

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 18 Kasım 2009 08:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Bu metin Adalet Personeli Bölümü Editörleri ve ve forumdaki duyarlı üyeler tarafından kaleme alınmıştır.

ADALET BAKANLIĞI 3717 SAYILI YASAYA NE ZAMAN ÇÖZÜM BULACAKTIR?.

VEYA

ÇÖZÜM BULMAYI DÜŞÜNMEKTE MİDİR?

Bilindiği üzere 3717 sayılı yasa Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi hakkındadır. Ancak Anayasa Mahkemesi 3717 sayılı yasa ile ilgili olarak 17.05.2007 tarihinde vermiş olduğu karar ile, 3717 sayılı Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun'un 2. maddesinin 449 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilen altıncı fıkrasının birinci tümcesi dışında kalan bölümünün (Bu bölüm şudur ?Birinci fıkrada sayılanlardan adli yargı hakim ve savcıları ile adli yargıda görevli yazı işleri müdürü, zabıt katibi, mübaşir, icra müdürü, icra müdür yardımcısı ile diğer personele tahakkuku müteakip yol tazminatının 1/2'si ödenir. Yol tazminatının kesilen 1/2'si o yerdeki bir kamu bankasında açılan bir hesaba yatırılır. Bu hesaba yatırılan paraların % 10'u her ayın ilk haftası içinde Ankara'da bir kamu bankasında açtırılan Adalet Bakanlığı merkez hesabına gönderilir. Mahalli hesapta toplanan paraların arta kalanı, o yargı çevresinde görevli adli yargı hakim ve savcıları ile adli yargıda görevli yazı işleri müdürü, zabıt katibi, mübaşir, icra müdürü, icra müdür yardımcısı ile diğer personeline (ceza infaz kurumu personeli hariç) ayda bir, eşit miktarda ödenir; ancak, bu ödemenin yıllık tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) yıllık tutarının yarısını geçemez? ) ANAYASANIN 2. MADDESİ, 10. MADDESİ VE 55. MADDESİ YÖNÜNDEN Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar vermiştir. Verilen bu kararda ise işbu iptal kararının ?doğuracağı hukuksal boşluk, kamu yararını bozucu nitelikte olduğundan gerekli düzenlemelerin yapılması amacıyla iptal kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür? denilmiş ve Anayasa mahkemesi kararı 21.11.2007 tarihinde resmi gazetede yayımlanmış ve Anayasa mahkemesi kararı uyarınca verilen bir yıllık süre ise 21.11.2008 tarihinde dolmuştur.

Hal böyle iken hükümetin 22.04.2009 tarihli ?Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı? 'nda 3717 sayılı yasanında içinde bulunduğu birtakım değişiklikler yapılması için çalışmalar başlatılmış ancak bu tasarının kanunlaşması arifesinde 3717 sayılı yasada yapılması düşünülen değişiklik hususu tasarıdan geri çekilmiş (Hükümet veya Adalet Bakanlığı tarafından) ve bu torba kanun 5917 sayılı yasa olarak içeriğinde 3717 sayılı yasada yapılması düşünülen değişiklik olmaksızın 25.06.2009 tarihinde kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiş olup ne hükümet tarafından ne de Adalet Bakanlığı tarafından bugüne kadarda 3717 sayılı yasanın Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca değiştirilmesi yönünde hiçbir girişim olmamıştır.

Şu anda iptal edilen kanun hükümleri nedeniyle Türkiye çapındaki tüm adliyelerde hatırı sayılır bir miktar para birikmiş olup bu paranın ne yapılacağı nereye gideceği belli değildir. Maliye Bakanlığı ise bir yazısında iptal edilen hükümler nedeniyle banka hesaplarında biriken paraların hazineye gelir kaydedilmek üzere Kendilerine verilmesini talep etmiştir. Adalet Bakanlığının ise biriken bu paraları ne yapacağı beli değildir.

Şu ana kadar Adalet Bakanlığı tarafından Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karar ile ortaya çıkan boşluğun nasıl doldurulacağı ve Anayasa Mahkemesi Kararı neticesinde ülke çapındaki tüm adliyeler tarafından banka hesaplarına yatırılan ve hatırı sayılır paranın (Ülke çapındaki adliyeler düşünüldüğünde miktarın Trilyonlarca lira olduğu malumdur) nerde ve nasıl harcanacağı belli değildir. Banka hesaplarına yatırılan bu paralar Sadece ve Sadece Adalet Bakanlığının personelleri tarafından hak edilmiş olan ancak Kanun maddesi uyarınca personellere ödenmeyen ve banka hesaplarında alıkonulan bir paradır. Bütün adliye personelleri kendileri tarafından kazanılmış bu paraların kendilerine ödenmesini haklı olarak talep etmektedir ancak idarenin ilgisizliği nedeniyle Anayasa mahkemesi hükmü de kadük kalmış ve ortadaki hukuki boşlukta halen devam etmektedir.

Adalet Bakanlığı personelleri açısından (Hakim ve Savcı sınıfı haricindeki personeller) yıllardır süren ve bir türlü bitirilemeyen personellerin maaş ve ücret dengesizliğini giderme ve maaşlarının artırılması yönündeki çalışmalarından personel artık beklenti içinde olmadığından pek çok personel bu iyileştirme çalışması söylemlerinin uygulanmasını beklerken vefat etmiş veya emekli olmuştur.

Adalet Bakanlığı tarafından Hakim ve Savcı sınıfındaki personellerle ilgili her hangi bir işlem en kısa sürede hayata geçirilirken yardımcı personellerle ilgili düşünüldüğü söylenilen olumlu düzenlemeler nedense sadece lafta kalmaktadır. Anayasa mahkemesi Kararı verileli iki yıldan uzun bir süre geçmiştir. Ve düzenlemeyi yapması gereken idarenin düzenleme yapma konusunda kılı dahi kıpırdamamaktadır. Yapılan bu uygulamalar neticesinde adliyelerdeki personellerde çalışma isteği en alt seviyeye düşmüştür. Artık Anayasa Mahkemesi Kararının uygulanmasının vakti gelmemiş midir yoksa Anayasa Mahkemesinin kararının uygulanması düşünülmemekte midir. Verdiği kararlar uygulanmayacak ise Anayasa Mahkemesi neden böyle bir karar vermiştir. Tüm bu soruların yanıtlanması ümidini taşıyan Adalet Bakanlığı'nın yardımcı personelleri adına.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber