Baykal, partisinin grup toplantısında konuştu

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Aralık 2009 14:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Terör yıllarca en şiddetli uygulamalarını yaptığı, en yüksek can kayıplarına neden olduğu dönemde dahi elde edemediği bir sonucu, şimdi bu açılım ortamında elde ediyor" dedi.

Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemdeki konulara değinen Baykal, dikkatle izledikleri ekonomide kaygı verici emarelerin ortaya çıktığını, Türkiye'yi mevcut noktaya getiren yanlış ekonomik politikaların sürdüğünü ifade ederek, "Yeni yaklaşım gerekiyor" dedi.

Baykal, toplumun her kesiminde ekonomik bunalımın derinleştiğini, insanların giderek daha çaresiz hale geldiğini, eğer bir canlanma sağlanamazsa sıkıntıların çok daha ağırlaşacağını öne sürdü. Borçlanmada büyük artış olduğunu ve Türkiye'nin dünyada en hızlı küçülen ülkeler arasında yer aldığını söyleyen Baykal, "Bunları demogojiyle örtbas edemezsin" diye konuştu.

Baykal, konuşmasında, memurların "uyarı grevi" için Başbakanın "hukuka aykırı" dediğini anımsatarak, "Bu başbakanın hukuka saygısını sevsinler" derken, AK Parti'nin başlattığı açılım politikasının Türkiye'yi ne hale getirdiğinin, geride kalan Kurban Bayramı günlerinde bir kez daha gözlendiğini kaydetti.

HERKES BİLİYOR, DEVLET BİLMİYOR

Baykal, şöyle devam etti:

"Türkiye'de 30 bin kişinin ölümünden doğrudan sorumlu terör örgütünün kuruluş yıl dönümü kurulduğu binada resmen kutlanıyor. Milletvekilleri katılıyor, devletin gözü önünde. televizyonlar çekim yapıyor, basın biliyor, herkes biliyor, devlet bilmiyor. Oraya gidiyorlar, kutlamalarını yapıyorlar. İstanbul'da, Mersin'de, Yüksekova'da Türkiye'nin dört bir tarafında sokaklarda her türlü kanunsuz eylem sergileniyor. Güvenlik güçlerine taşla, baltayla saldırılıyor. Bunların filmi çekiliyor ve bu manzaralar artık günlük yaşamın doğal bir parçası haline dönüşüyor. (Açılım, açılım) diyordunuz, işte size açılım.

Terör yıllarca en şiddetli uygulamalarını yaptığı, en yüksek can kayıplarına neden olduğu dönemde dahi elde edemediği bir sonucu şimdi bu açılım ortamında elde ediyor. Nedir ortaya çıkan sonuç? Türkiye'de etnik bir husumetin tohumlarının ekilmeye başlanması. Olay artık bir terör olayı olmaktan çıkıyor, terörün doğrudan taraflarının devletin güvenlik güçlerinin ve terör yapanların bir çatışması olmaktan çıkıyor, toplumda o çatışmanın doğrudan tarafı olmayan insanları birbirlerine karşı husumet duyar, düşmanlık, kızgınlık, tepki duyar hale doğru getirmeye başlıyor" .

ANLAYIŞ BOZULDU

Türkiye'nin; kimsenin birbirine etnik kökenini sormadığı, kardeşlik, sevgi ve saygı içinde yaşadığı bir ülke olduğu halde, hükümetin yanlış uygulamalarının bu anlayışı bozduğunu öne süren Baykal, şunları söyledi:

"Ondan sonra işin kökenini bırakıyoruz, kabahat onda mı bunda mı? Kabahat iktidarda, iktidarda... Ama sorumluluğunu üstlenerek diyorum ki bir süreden beri bu iktidar ve bizzat bu Başbakan Türkiye'yi bölmektedir.

Bu, Türkiye'yi temellerinden sarsmaya yönelik çok tehlikeli bir gelişmedir. Başbakan bu gelişmeyi sorumsuzlukla ona buna çatarak, onu bunu suçlayarak örtbas etmeye, kapatmaya çalışıyor. Buna vatandaşlarımız kesinlikle el koymalıdır."

SANKİ CEBİR PROBLEMİ ÇÖZECEK

Baykal, konuşmasında Hükümetin Alevi toplumuna yönelik çalışmalar yaptığını da anımsatarak, "Sanki cebir problemi çözecek gibi, toplantılar düzenliyor, çalışmalar yapılıyor. Alevi sorunlarına yönelik olarak bir çıkış yolu arıyorsan, CHP'nin bu konudaki kanun tekliflerini kabul edelim ve bu iş bitsin. Samimiysen derhal harekete geç. Yapılması gereken şeyler çok nettir" dedi.

Bu konuyla ilgili olarak Başbakan Erdoğan'a "başka kapıya" dediğini anımsatan Baykal, "Bana (Sen o kapının bekçi misin?) diyor. Haşa tabii de, sen o kapıyı sahipsiz mi sandın? O kapının sahibi var, Hazreti Ali'den Mustafa Kemal'e kadar. Bizde kendi çapımızda, o kapıda onların izinde bekçilik yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Baykal, o kapıdan fitnenin, fesadın girmesine müsaade etmeyeceklerini ifade ederek, "Tutup, teşhir edeceğiz. Sen daha dün Karacaahmet'de Cem evini yıkmak için dozerlere talimat veren belediye başkanı değil misin?" diye sordu.

DANIŞTAY'IN KARARI

Başbakan'ın Danıştay'ın katsayı karanına ilişkin "ideolojik" değerlendirmesinde bulunduğu hatırlatan Baykal, şöyle dedi:

"Senin zaten bu konuya baştan aşağıya yaklaşımın ideolojiktir. Bu konuya sen bir eğitim problemi, teknik sorun anlayışıyla mı girdin? Senin bu konuya girişinin temelinde neyin yattığını bütün millet çok iyi biliyor.

İşine gelen kararı almayınca yargı organlarına karşı her türlü saldırıyı kendine hak biliyorsun ve her türlü suçlamayı yapıyorsun. Yıldıracağını, korkutacağını zannediyorsun. Yardımcısı da çıkmış demiş ki; 'bayramdan sonra ben de yokum Danıştay da yok.' Vallahi Danıştay 1859'dan beri var, seni bilemem. Bu tartışmalar çok sakıncalı, tehlikeli. Başbakan (Mağduriyetleri önlemeye çalışıyoruz) diyor ama bizzat kendisi mağduriyet yaratıyor."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber