Kavaf: 2010'da özürlü istihdamı, kamuya tahsis edilen kadroların dışında değerlendirilecek

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Aralık 2009 11:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, özürlü oranı yüzde 40 ve üzerinde olanların, boş bulunan 38 bin 192 kişilik memur kadrosuna atanabileceklerini bildirdi.

Kavaf, yaptığı açıklamada, Hükümet olarak sosyal hizmet politikalarını, toplumun her kesiminin beklentilerini karşılamak üzere ve dünyadaki gelişmelere uygun olarak "insan" ve "İnsan hakları"nı temel alan bir anlayışla sürdürdüklerini belirterek, sadece ulaşana değil, tüm ihtiyaç sahiplerine hizmeti öngören bir yaklaşımla çalıştıklarını söyledi.

Uygulamasına 2006'da başlanan evde bakım hizmetlerinden geçen ay itibariyle 204 bin 652 özürlünün yararlandığını bildiren Kavaf, evde bakım hizmeti sunan ailesine ya da yakınına aylık 477 lira ödendiğini, bunlara ödenen miktarın Aralık ayı sonu itibariyle yaklaşık 950 milyon TL olacağını kaydetti.

Kavaf, 2010 yılında 297 bin özürlü ailesine ulaşılmasının hedeflendiğini bildirerek, 1 milyar 474 milyon TL ödenek tahsis edilmesinin uygun görüldüğünü kaydetti.

Bakıma muhtaç özürlülere ikametgahlarında, özel veya resmi bakım merkezlerinde hizmet verildiğini anlatan Kavaf, 2009 Ekim ayı itibariyle bin 506 özürlünün bakım hizmetlerinden hizmet aldığını, bir özürlü için özel bakım merkezlerine aylık bin 72 lira ücret ödendiğini bildirdi.

Tüm hizmet alanlarında kurum bakımı yerine aile yanında bakıma öncelik verdiklerini vurgulayan Kavaf, hizmetteki bu yeni anlayışa yönelik uygulamalarla çocuk ve gençlerin sosyal yaşama uyumlarını daha iyi sağlamayı hedeflediklerini, kişisel gelişimleri sağlıklı, özgüvenleri yüksek bireylerin yetişmesini amaçladıklarını söyledi.

Bakım altındaki çocukların öncelikli olarak aile ortamında bakı m ve yetişmelerini sağlamak için aileye dönüş, koruyucu aile ve evlatlık edinme hizmet modellerin uygulandığını belirten Kavaf, "Çocuklarımızın öz aileleri ile yaşamlarını sürdürmeleri SHÇEK'in her zaman öncelikli politikası olmuştur. Bu bağ lamda 2002 yılında 268 çocuğumuz kurum bakımı yerine ailesi yanında sosyal yardımlarla desteklenirken, 2005 yılında başlatılan Aileye Dönüş Projesi ile 6 bin 319 çocuğumuz aileleri yanına döndürülmüştür" diye konuştu.

Kavaf, 2002 yılında bir çocuk için ayrılan 79 TL'lik sosyal destek miktarının, 380 TL'ye çıkarıldığını kaydederek, sosyal inceleme sonucunda korunma kararı alınmadan ailesi yanında desteklenerek bakılması uygun görülen 20 bin 559 çocuğa ve diğer yetişkin bireylerle birlikte toplam 29 bin 782 vatandaşa ulaşıldığını bildirdi.

Bugün itibariyle 1 milyon 131 çocuğun da koruyucu aile yanına yerleştirildiğini belirten Kavaf, koruyucu aile sayısını arttırmak için sivil toplum kuruluşlarının ve kamuoyunun vereceği desteğin önemli olduğunu ifade etti.

Yeni dönemde koruyucu ailede, profesyonel koruyucu aileye geçişi sağlamayı hedeflediklerini bildiren Kavaf, kurum bakımında olan çocukların yaşamlarını daha sağlıklı bir ortamda sürdürmeleri için Sevgi Evleri Projesine hız verdiklerini anlattı.

Valilik, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve hayırseverlerle yapılan işbirliği sonucu 13 Sevgi Evi sitesinde 105 villa tipi evde hizmet verilmeye başlandığını kaydeden Kavaf, halen 978 çocuğun bu aile sıcaklığındaki evlerde yaşamlarını sürdürdüğünü, 2010 yılında 11 Sevgi Evi sitesini daha hizmete açmayı planladıklarını bildirdi.

Devlet Bakanı Kavaf, çocukların sosyal hayatta daha etkin olarak yer alan, üretken, aktif ve katılımcı birer vatandaş olmalarını sağlamak amac ıyla, Çocuk Evleri modelini de yaygınlaştırdıklarına dikkati çekerek, 118 Çocuk Evinde 708 çocuğun yaşadığını, 2010 yılında 80 yeni Çocuk Evinin daha a çılmasının programlandığını kaydetti.

Bakıma muhtaç yaşlı ve özürlü bireylerin sosyal hayatın içinde olmaları ve bireysel gelişimlerini sürdürmelerine büyük önem verdiklerine de değinen Kavaf, huzurevlerinde 7 bin 50 yaşlıya yatılı bakım hizmeti verildiğini, yaklaşık 1000 yaşlıya ise gündüzlü bakım hizmeti verildiğini bildirdi.

Kavaf, 2009'da yaşlılara yönelik gündüzlü bakım ve evde bakım hizmeti yürüten hizmet merkezinin açıldığını belirterek, huzurevini tercih etmeyen yaşlılara evlerinde yaşama imkanı sağlandığını söyledi.

Sosyal devlet olmanın gereği vatandaşa hizmet götürülürken her alanda nitelikli personele ihtiyaç duyulduğu ifade eden Kavaf, YÖK ve üniversiteler nezdinde yapılan girişimler sonucu sosyal hizmet bölümü sayısının 13'e çıkarıldığını söyledi.

SHÇEK'in daha planlı ve sistemli çalışmasını sağlamak amacıyla Stratejik Planlama çalışmalarının tamamlandığını belirten Kavaf, "2010 yılından itibaren uygulanacak olan kurum stratejik planında hizmet önceliği, koruyucu ve önleyici çalışmaları arttırmak yönündedir. Bu amaç doğrultusunda ulusal düzeyde erken uyarı sisteminin kurulması için, her ilde Sosyal Hizmet ve Rehabilitasyon Merkezi adında yeni bir hizmet kuruluşu yaşama geçirilecektir. Altı ilde pilot uygulaması yapılan merkezin 2010'da 51, 2011'de 81 ile yaygınlaştırılması öngörü lmektedir. Bu merkezler sayesinde sosyal hizmete ihtiyaç duyan bireyler belirlenmiş olacaktır" diye konuştu.

Özürlülerin istihdama katılmaları ve bu yolla da refah düzeylerinin yükseltilmesi amacıyla dördüncüsü bu yıl düzenlenen Özürl üler Şurasının ana temasının "İstihdam" olduğunu anımsatan Kavaf, kamuda ilk defa işe alınacak özürlülerle ilgili istisnai düzenlemeye gidildiğini, 1 Ocak 2010 tarihinde yürürlüğe girecek yasayla kamudaki özürlü istihdamı ve kadro sını rlamasının yeniden düzenlendiğini söyledi.

Dolu kadro sayılarının yüzde 3'ü oranında özürlü çalıştırmak zorunda bulunan, ancak bu yükümlülüklerini kadro sınırlaması ve diğer nedenlerle yerine getiremeyen kamu kurum ve kuruluşlarının, 2010 yılı içerisinde özürlü kontenjanlarının tamamını doldurabileceklerini bildiren Kavaf, şöyle konuştu:

"Yani 2010'da özürlü istihdamı, kamuya tahsis edilen kadroların dışında değerlendirilecek. Böylece doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yetenekleri bakımından özel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı yüzde 40 ve üzerinde olan özürlülerimiz boş olan 38 bin 192 kişilik memur kadrosuna atanabilecek."

İstihdamı sağlanmış özürlülerin çoğunun özür oranlarının yüzde 40 ile 60 arasında yığıldığının tespit edildiğine değinen Kavaf, özür oranı yüzde 60'ın üzerinde olanların işveren tarafından tercih edilmediğini, bu sorunu ortadan kaldırabilmek için ağır özürlü çalıştıran iş yerlerine "korumalı iş yeri" statüsü verileceğini ve devletçe destekleneceğini bildirdi.

Kavaf, İş Kanunu'nda yapılan değişiklikle, kontenjan kapsamında çalıştırılan özürlüler ile korumalı iş yerlerinde çalıştırılan özürlülerin, sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamının; kontenjan fazlası özürlü çalıştıran işveren hisselerinin ise yüzde 50'sinin Hazine tarafından karşılanmasının sağlandığını söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber