Osman Durmuş'un söylediği olay yaratan cümle

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 04 Şubat 2010 07:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Genel Kurul'da önceki gece kürsüye çıkan MHP'li Durmuş, Emine Erdoğan'ın GATA'ya alınmamasına değinerek ?Peygamber olarak anılan bir başbakanın eşini nasıl kabul etmezsiniz? dedi. Ak Partililer ile Durmuş arasında yaşanan tartışmaya Bakan Akdağ da katıldı ve milletvekilleri birbirine girdi

DURMUŞ: Hele beyaz gömlekli doktorlar yok mu? Nejat Uygur'u ziyaret etmek isteyen hanımefendiye ?Gülhane'ye gelmeyin? demişler. Sizi beyaz gömlekliler sizi! Üç beş kuruşu görünce kendinizi ne sanıyorsunuz? Peygamber olarak anılan bir Başbakan'ın eşini nasıl kabul etmezsiniz? (Ak Parti sıralarından gürültüler)

MUZAFFER BAŞTOPÇU (Ak Parti): Ne alaka? Ayıp, ayıp.

DURMUŞ (Devamla): Başbakan'a kafa tutmak neymiş, bir görün. Toplu sözleşme vaadiyle aldatılan memur aylarca süründürülüyor.

...

BEKİR BOZDAĞ (Ak Parti): Şimdi, huzurunuzda, burada konuşan bir değerli hatip de çıktı şunu söyledi, bakın, dikkatinize sunmak istiyorum, diyor ki: ?Hele beyaz gömlekli doktorlar yok mu? Nejat Uygur'u ziyaret etmek isteyen hanımefendiye ?Gülhane'ye gelmeyin' demişler. Biraz önce bu kürsüden Osman Durmuş söyledi.

DURMUŞ: Aynen katılıyorum.

BOZDAĞ: (Ak Parti sıralarından ?Yuh? sesleri) Bakın, Ak Parti grubunun grup başkanına, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na ne Ak Parti Grubu'nun içerisinde, ne Ak Parti'ye gönül vermiş insanların içerisinde bugüne kadar ?Peygamber? diyen bir densiz çıkmamıştır.

DURMUŞ: Aydın İl Başkanı'nızın demeci var.

BOZDAĞ: Ayıptır. Konuştuğun lafı bilmiyorsun. Bir de bu ülkede bakanlık yapmışsınız.

DURMUŞ: İnternet sitesine girerseniz, il başkanınız, eski il başkanınız, şu anda il genel meclisi üyeniz İsmail Hakkı Eser'in 14 Kasım 2008'de yaptığı konuşmada Başbakan'a bağlılığını belirttikten sonra ?Bizim için adeta ikinci bir peygamberdir? sözünü kullanmıştır. (Ak Parti sıralarından ?Yok öyle bir şey? sesleri)

OKTAY VURAL (MHP): İşte CD'si burada, CD'si.

Edepsiz ve izansızsın

BAŞBAKAN ERDOĞAN: Sayın başkan, söz istiyorum.

DURMUŞ: Değerli milletvekilleri, Sayın Grup Başkan Vekiliniz, Antalya Milletvekili Nesrin Hanımefendinin kendi gönlüyle Meclis'te başı açık oturmasını kınarken, şurada oturanların birçoğunun, şurada oturan birçok hanımefendinin dışarıda başı kapalı, burada başı açıkken...

SUAT KILIÇ (Ak Parti): Yalan söylüyorsun!

BAŞKAN: Sayın milletvekilleri, lütfen sakin olunuz. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sataşmaya cevap verecek.

Buyurun Sayın Erdoğan.

ERDOĞAN: Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında, sizin huzurunuzda bu tür bir iftiraya yönelik cevap için bulunmak istemezdim. Her şeyden önce, arkadaşımız, peygamberlik zincirinin bittiğini bilmiyor. (Ak Parti sıralarından alkışlar)

ŞANDIR: Sizin arkadaşınız bilmiyor, il başkanınız bilmiyor.

ERDOĞAN: Son peygamberin Peygamberimizle beraber son bulduğunu bilmiyor.

DURMUŞ: Asıl ihlal eden sizsiniz, haddinizi bilin.

AKDAĞ: Susun be!

ERDOĞAN: Önce izan sahibi olacaksın. Önce izan sahibi olacaksın.

DURMUŞ: Sizi izana davet ediyorum Sayın Başbakan.

ERDOĞAN: Bir defa internet sitelerinde nelerin dolaştığını, ne tür belden aşağı vurmaların olduğunu çok iyi biliyoruz.

DURMUŞ: Konuşma bandı var, CD'si var.

ERDOĞAN: Benim partimde bu şekilde bir yakıştırmayı yapan barınamaz. (Ak Parti sıralarından alkışlar)

ŞANDIR: Şu an il genel meclisi üyesi.

ERDOĞAN: Bakın, lütfen, lütfen otur yerine! Otur yerine! Barınamaz, bu bir. İki..

BAŞKAN: Sayın milletvekilleri, lütfen dinleyelim. Daha sonra?

VURAL: El hareketi yapmayın. Biz, Meclis Başkanı değiliz. Öyle el hareketi yok! (Ak Parti sıralarından gürültüler)

ERDOĞAN: Susmayı öğren. Önce susmayı öğren. Dinlemeyi öğren. Kaldı ki benimle ilgili bu tür yakıştırmayı yapan siz...

DURMUŞ: Mızrağınız çuvala sığmıyor Sayın Başbakan!

AKDAĞ: Sesini kes, terbiyesiz herif!

ERDOĞAN: Bu tür yakıştırmayı yapan siz, ayrıca eşime laf atamazsın... Bu edepsizliktir, izansızlıktır!

VURAL: Burada tutanağı.

ERDOĞAN: Ahlaksızlıktır!

DURMUŞ: Sayın Başbakan, size iftira atan şerefsizdir.

Gel ulan, gel bakayım!

ERDOĞAN: Sen başörtülüler üzerinden oy toplamak isteyeceksin, eşimin başörtüsü sebebiyle...

DURMUŞ: Sayın Başbakan, önümü ilikliyorum; size iftira atan şerefsizdir.

BAŞKAN: Lütfen, sakin olunuz ve yerinize oturunuz sayın milletvekilleri. Sayın Erdoğan konuşmasını bitirsin, lütfen!

ERDOĞAN: Eşimi başörtüsü sebebiyle GATA'ya sokmayanları müdafaa edecek kadar da izansızsın! (Ak Parti sıralarından ?Bravo? sesleri, alkışlar) İzansızsın!

VURAL: İl genel meclisi üyesi yaptınız, yazıktır.

DURMUŞ: Senin il genel meclis üyen.

AKDAĞ: Meclisin yüz karasısın sen. Otur yerine! Terbiyesiz! Yalancı! Otur yerine!

DURMUŞ: Terbiyesiz senin babandır.

AKDAĞ: Gel ulan, gel bakayım!

DURMUŞ: Sen gel!

(Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş'un birbirlerinin üzerine yürümeleri)

ERDOĞAN: Ondan sonra da, başörtülüleri yanına çekmek için müdafaada bulunacaksın. Hadi oradan!

(AK PARTİ milletvekillerinin MHP sıralarına doğru yürümeleri)

BAŞKAN: Sayın milletvekilleri, 10 dakika ara veriyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber