Fakirin eğlencesi televizyon

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Şubat 2010 13:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Anadolu Üniversitesi (AÜ) İletişim Bilimleri Fakültesi tarafından TÜBİTAK desteğiyle Eskişehir'de 550 yoksul arasında yapılan araştırmada, televizyonun eğlencenin, haberin, yakın ve uzak dünyaya ilişkin bilginin temel kaynağı olduğu saptandı.

"Yoksulların Günlük Yaşamında Medya: Eskişehir Bağlamında Bir Alan Araştırması'' adlı proje, AÜ İletişim Bilimleri Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Hakan Ergül'ün yürütücülüğünde aynı üniversitenin Sosyoloji bölümünden Yrd. Doç. Dr. Emre Gökalp ve İletişim Bilimleri Fakültesi'nden Doç. Dr. İncilay Cangöz tarafından gerçekleştirildi.

Toplam 18 ay süren ve 2009 yılı sonunda tamamlanan çalışma, Eskişehir kent merkezinde yoksulluğun derin biçimde yaşandığı Yıldıztepe ve Gültepe mahallelerinde gerçekleştirildi. Proje süresince 200'ün üzerindeki yoksul hane üyesi 550 kişiyle anket yapıldı, yüz yüze görüşmeler gerçekleştirildi. 15 hanede de 6 ayı aşkın süre boyunca katılımlı gözlemler gerçekleştirildi. Çalışmaya gönüllü olarak katılan ve mezhepsel, etnik, politik, kültürel farklılıklar taşıyan ailelerin aynı coğrafyada yaşamak dışında en belirgin ortak özellikleri de yoksulluk.

Proje süresince araştırmacılar, söz konusu yoksul hanelerin günlük yaşamlarına doğrudan katılarak, anne, baba ve çocukların günlük yaşamlarında televizyon, gazete, radyo, cep telefonu, bilgisayar ve interneti nasıl kullandıklarını da inceleme fırsatı buldular. Araştırmaya katılanların yüzde 57'sini kadınlar, yüzde 43'ünü erkekler oluşturdu. Kadınların yüzde 77,8'i, erkeklerin ise yüzde 60,3'ü ilkokul ve altında bir eğitime sahip. Araştırma kapsamındaki hanelerin yüzde 40,5'i ayda 500 liradan daha az bir gelire sahip. Hanelerin yüzde 44,1'inin aylık 500 ile 1.000 lira arasında bir geliri, yüzde 15,4'ünün bin ile 1.500 lira arasında bir aylık geliri bulunuyor.

TELEVİZYONSUZ HAYAT DÜŞÜNÜLEMİYOR

Yrd. Doç. Dr. Hakan Ergül, yoksul hanelerde yeni iletişim teknolojilerine yönelik önemli bir eğilim görülse de televizyonun, en çok kullanılan araç olma özelliğini koruduğunu söyledi. "Televizyon, yoksul aileler için eğlencenin, haberin, yakın ve uzak dünyaya ilişkin bilginin, fantastik olanla iletişime geçmenin temel kaynağı durumunda.'' diyen Ergül, şöyle konuştu: ''Bu hanelerde yaşam, uygun bir mutfak, sağlıklı bir soba olmadan da bir şekilde sürerken, televizyonsuz bir hayatın tahayyülü bile son derece güç gözüküyor. Ancak yoksul bireylerin genel olarak medya, özel olarak televizyon aracılığıyla sürekli inşa edilen gerçekliğin kendi gerçekliklerinden farklı olduğuna dair bir kanaate sahip oldukları söylenebilir. Dolayısıyla medyanın geniş halk kesimlerini uyuttuğuna dair amiyane klişe savın sorgulanması gerekmektedir."

AİLELERİN YARISINDA İNTERNET VAR

Araştırmaya katılan yoksul hanelerin yüzde 47'sinin modem sahibi olduğunu ve hane üyelerinin yüzde 43'ünün internet kullandığını ifade eden Ergül, şu bilgileri verdi: "İnternet, bütün aile üyelerinin bilgiye ve habere ücretsiz ulaşma, iletişim kurma, film izleme, müzik dinleme, oyun oynama, gibi gereksinimlerini düşük bir maliyetle karşılamada kullandıkları bir araç. Bu nedenle internet, çalışmaya katılan hanelerin yoksul olmalarına karşın değil, neredeyse yoksul oldukları için edindikleri bir iletişim ortamı konumunda."

Bir kere çaldırınca camdan bak, iki kere çaldırınca buraya gel

Aile üyeleri toplamında cep telefonu sahipliğinin oranı yüzde 70,1. Bu oran babalarda yüzde 89,6, annelerde yüzde 58,5, kız çocuklarda yüzde 69,1 ve erkek çocuklarda yüzde 63 düzeyinde. Konu cep telefonu olunca yoksulluk aynı zamanda "kontörsüzlük'' olarak da tezahür ediyor. Cep telefonları ve evlerdeki arayan numarayı gösterme özelliği yoksullukla mücadelede çok işlevsel bir biçimde kullanılıyor. Bir kere çaldırınca 'camdan bak', iki kere çaldırınca 'buraya gel' gibi anlamlara gelecek şekilde ve hiç kontör ücreti ödemeden gerçekleşen bu haberleşme biçimi kendiliğinden gelişiyor.

Kadınlar gazete okumuyor, erkekler ise kahvede bakıyor

Erkeklerin yüzde 46'sı gazeteyi ya işyerinde ya da kahvede ücret vermeden okuyor. Erkekler, TV'de haber ve tartışma programlarını tercih ediyor. Kadınların yüzde 58'i ise hiç gazete okumuyor. Kadınlar, dizi film gibi kurgusal yapımları izliyor. Kadınların ve genç kızların kayda değer bir bölümü kendi sınırlı sosyoekonomik ve kültürel yaşamlarında sahip olamadıkları şefkatli babayı, karısıyla iletişime açık eşi, romantik sevgiliyi veya tutkulu aşkı, dizilerin kurgusal dünyasında yaşıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber