Danıştay, Anayasa'daki 60 gün sınırlamasına rağmen 29 aydır imtiyaz sözleşmelerini görüşmyor

Danıştay'ın kararı Maliye'ye ayak bağı

Danıştay'ın liman imtiyaz sözleşmeleriyle ilgili görüşünü Anayasa gereği 60 günde vermesi gerektiğine ve buna rağmen 29 aya kadar sürenin uzatıldığına dikkat çeken Maliye Bakanı Şimşek, "Gecikmeler hem bir zaman kaybı hem de maliyeti yükseltici bir tutumdur" dedi

HABER MERKEZİ / ANKARA

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Danıştay'ın özelleştirme ihaleleri yapılan limanların imtiyaz sözleşmelerini Anayasa gereği 60 gün içerisinde onaylamayarak, 29 aya kadar uzatmasının firmaların finansman maliyetlerini arttırdığını, bütçeden de hizmetler için borçlanmaya neden olduğunu söyledi. TCDD'ye ait 2007 ve 2008 yılında özelleştirme ihaleleri yapılan İzmir, Bandırma, Derince ve Samsun limanlarından Samsun Limanı'nın Cey Gruba ait Samsunport-Samsun Uluslararası Liman İşletmeciliğine 36 yıllığına devrini içeren sözleşme, Ankara'da imzalandı. Bakan Şimşek, ihalelerle ilgili imtiyaz sözleşmelerinin imzalanması için Danıştay onayının 29 aya kadar varmasını eleştirdi.

GECİKMELER MALİYETİ ARTIRIYOR

155. madde gereği Danıştay tarafından onaylanması gerektiğini hatırlatan Şimşek, "Ancak, Anayasa hükmü de açık. Danıştay 60 gün içinde onaylaması gerekiyordu. Ancak, imtiyaz sözleşmelerinin onaylanması 2 yılı hatta 29 ayı bulabiliyor. Gecikmeler ülke için zaman kaybı oluyor. Kamu için de bir maliyet getiriyor" dedi. Şimşek, Danıştay onayının 2008 mayıs ayından sonra yapılması halinde ise limanın bedeli olan 125.2 milyon dolar tutarında kamunun hizmetleri yerine getirmek için borçlanmasına da gerek kalmayacağını kaydetti.

KARARLAR SİYASİ OLUNCA

Tekel'de 4-C'ye ilişkin başvuruyu hemen kararlaştıran Danıştay, limanlar sözkonusu olduğunda 3 yıl bekleme sürecine çekmeyi ihmal etmemişti. Danıştay, ÖİB'ca ihalesi yapılan TCDD'ye ait, İzmir, Bandırma, Derince ve Samsun limanlarının özelleştirilmesini yaklaşık 3 yıldır tozlu raflarında bekletirken, Tekel işçilerinin de aralarında bulunduğu geçici personelin 4-C'ye geçişlerinin iptaline ilişkin kararını hemen kararlaştırmıştı.

Stopajda hiçbir ayrımcılık yok

Şimşek, Varlık Barışında toplamda 48,1 milyar liralık beyan ve bu beyan üzerinden yaklaşık 1 milyar 566 milyon liralık vergi tahakkuku söz konusu olduğunu, bunun da yaklaşık bugüne kadar 1 milyar 58 milyon lirasının tahsil edildiğini bildirdi. Şimşek," İlk Varlık Barışı döneminde beyan, 14,8 milyar lira civarındaydı" dedi. Şimşek, stopajda yeniden bir ayrımcılık oluşturulduğu eleştirileri bulunduğuna ilişkin bir soruya, 'Stopajda hiçbir ayrımcılık yok. Stopajda yeni düzenleme yaptık. Düzenlemenin ekonomi açısından yararlı olacağı düşüncesindeyiz' dedi.

Vergiyi kaçırmaya ağır yaptırım

Şimşek, 'Yakında bir Maliye Bakanlığı tasarısını Meclis'e göndereceğiz. Orada vergi kaçakçılarına verilecek cezaların paraya çevrilmesini ve ertelenmesini engelleyecek bir düzenleme yapacağız. Dolayısıyla, kanunda düzenlendiği gibi vergi kaçakçısı konumunda olanlar mutlaka ve mutlaka bir şekilde bunun ağır sonuçlarına katlanacaklar' diye konuştu. Şimşek, vergi denetiminde bazı standartlara geçeceklerini vurgulayarak, bir yandan vergi kaçırmanın sonuçlarını ağırlaştıracaklarını, bir yandan da denetimde keyfilik algılamasını veya mükellef haklarının yeterince korunmadığı algılamasını değiştireceklerini söyledi.