1.5 milyon sigortalı kayıp

Haber Giriş : 18 Nisan 2010 23:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

DİSK Araştırma Enstitüsü'nün (DİSK - AR) TÜİK ve SGK verilerine dayandırarak yaptığı araştırma raporuna göre, 1 milyon 570 bin sigortalı ücretli TÜİK verilerine yansımıyor. DİSK - AR'ın araştırmasına göre, SGK kapsamındaki zorunlu sigortalı sayısı 11 milyon 255 bin kişi olurken, TÜİK'in 15 Nisan 2010'da açıkladığı ücretli sayısı ise 12 milyon 825 bin kişi. SGK istatistikleri ile TÜİK'in açıkladığı hanehalkı işgücü anketi arasında 1.5 milyon kişilik bir fark olduğu tespit edilen araştırmada, TÜİK verilerinde yüzde 15'lik bir kayıp olduğu, bu oranın işsizlik rakamlarına yansıtıldığında resmi işsiz sayısının 4 milyon 145 bine, geniş tanımlı işsiz sayısının ise 6 milyon 740 bine ulaştığı iddia edildi.

3 MİLYON 76 BİN KİŞİ KAYIT DIŞI

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Enstitüsü DİSK-AR, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine dayandırarak yaptığı araştırma raporunu yayınladı. DİSK-AR'ın Sosyal Güvenlik Kurumu Ocak 2010 aylık istatistik bülteni verilerine göre, eski SSK, bugünkü SGK 4a kapsamındaki zorunlu sigortalı sayısı 9 milyon 30 bin. Eski Emekli Sandığı, bugünkü SGK 4c kapsamındaki zorunlu sigortalı sayısı 2 milyon 225 bin. Toplamda işteki durumu ücretli olan ve SGK kapsamındaki zorunlu sigortalı sayısı 11 milyon 255 bin. Aynı dönem için TÜİK tarafından 15 Nisan 2010 tarihinde açıklanan verilere göre, ücretli sayısı 12 milyon 825 bin. Bunların 3 milyon 76 bini herhangi bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında değil. Yani kayıtdışı. SGK kapsamındaki kayıtlı ücretli sayısı ise 9 milyon 749 bin. SGK tarafından gerçek olarak tutulan Sosyal Güvenlik istatistikleri ile TÜİK'in açıkladığı hanehalkı işgücü anketi arasında 1.5 milyon kişilik bir fark var.

ADRESE DAYALI NÜFUS SİSTEMİ SAYIYI AZALTIYOR

Rapora göre TÜİK, Hanehalkı İşgücü Anketi'nin oransal sonuçlarını Nüfus sayısı ile çarparak işsiz sayısını veriyor. Adrese Dayalı Nüfus Sistemine geçişle birlikte o güne kadar yapılan nüfus kestirimi yanlış kabul edilmiş oldu. TÜİK, ADNS'ye geçmeden önce Türkiye'nin 2010 nüfusunu 76.5 milyon olarak tahmin ediyordu. ADNS ile 2010 Ocak ayında nüfusumuz 71 milyon. Arada yaklaşık yüzde 8'lik bir fark var. Bu da sosyal güvenlik sistemindeki kayıp nüfus hakkında bir fikir veriyor. Çünkü bu sisteme geçiş ile birlikte Türkiye kayıtdışı nüfus olgusunu benimsemiş durumda. Bu nedenle TÜİK verileri güven vermiyor.

İŞYERİNİ KAPATAN SAYISI 5 BİN KİŞİ ARTTI

DİSK-AR'ın TÜİK'in Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları üzerinden yaptığı hesaplamaya göre, 2010 Ocak döneminde (Aralık 2009, Ocak, Şubat 2010) geçtiğimiz aya göre, işsiz sayılanların sayısı 23 bin kişi artarak 715 bine, güvencesiz ve geçici iş ilişkisi nedeni ile işini kaybedenlerin sayısı 126 bin kişi aratarak, 1 milyon 171 bine, iflas eden veya işyerini kapatanların sayısı da 5 bin kişi artarak 282 bin kişiyi yükseldi. Bu verilere göre krizin etkileri giderilmediği gibi derinleşmeye devam etti.

2 MİLYON 228 BİN KİŞİ İŞ ARAMAKTAN UMUDUNU KESTİ

Araştırmaya göre, Türkiye açısından işsizlik verileri ile ilgili olarak giderek önemini artıran kesim, işe başlamaya hazır olup, iş bulmaktan umudunu kestiği için iş aramayan ve bu nedenle işsiz sayılmayanlar ile diğer nedenlerle işe başlamaya hazır olup, iş aramayan ve bu nedenle işsiz sayılmayanlar. Bu durumda olan kişi sayısı 10 yıl önce son derece azken, bugün neredeyse toplam işsiz sayısına yakın bir düzeye ulaştı. 2004 yılında sayısı 1 milyon 100 bin olan işe başlamaya hazır olup son 3 aydır, başta umutsuzluk olmak üzere çeşitli nedenlerle iş arama kanallarından birini kullanmayan bu nedenle işsiz sayılmayanların sayısı, 2010 yılının Ocak ayında 2 milyon 228 bin düzeyinde. Bu rakam ele alındığında genel tanımlı bir işsizlik oranına ulaşılıyor. Bu hesaplamaya göre işsiz sayısı 3 milyon 591'den 5 milyon 839 bine yükselirken, işsizlik oranı yüzde 14.51'den yüzde 21.63'e çıkıyor.

KÖYE DÖNÜŞ, TARIMDA İSTİHDAMA DÖNÜŞ OLARAK YANSIDI

Rapora göre genel tanımlı (GT) işsizlik verilerine çeşitli nedenlerle tam zamanlı çalışamayanlardan oluşan, eksik istihdam sayıları ilave edildiğinde, işsiz ve yetersiz istihdam edilenlerin toplam istihdama oranı yüzde 26.1'i buluyor. Araştırmaya göre İşsizlik verileri açısından bir başka çarpıcı olgu, tarımda alanında istihdamda yaşanan artış. Türkiye'deki istihdam içerisinde tarımın payı yapısal uyum politikalarının sonucunda 2000'li yıllarda radikal bir biçimde azaldı. Buna karşın tarımda geçtiğimiz yılın ocak ayına göre 697 bin kişilik artış, krizin olumsuz etkisinin bir sonucu. Araştırmaya göre, köye dönüş, krize karşı bir sığınma olarak algılanmalı. Bu durum, işgücü istatistiklerine istihdama dönüş olarak yansıdı.

8 MİLYON ÜCRETLİNİN HİÇBİR İŞ GÜVENCESİ YOK

TÜİK verilerine göre ücretlilerin 3 milyon 76 bin kişisi kayıtdışı. Bununla birlikte SGK verilerine göre 30 kişiden az çalışanı olan ve bu nedenle iş kanunun iş güvencesi maddelerinden yararlanamayan ücretlilerin sayısı 4 milyon 668 bin kişi. TÜİK verileri ile SGK verileri arasındaki uyumsuzluk, SGK verileri esas alınıp düzenlendiğinde toplamda 8 milyon ücretlinin herhangi bir iş güvencesi yok. Bu rakama ise 6 aydan az süredir çalışanlar dahil değil.

KRİZİN FATURASI İŞSİZLİK OLARAK ORTADA DURUYOR

Rapor'un sonuç kısmında, işsizlik olgusunun, krizin en ağır faturası olarak Türkiye'nin üzerine çöktüğü görüşüne yer verildi. Araştırmanın sonuç kısmında şu düşünceler dile getirildi: ?Krizi kendileri için fırsata çeviren servetlerini katlayan işverenlerin yanında, bugün işsiz kalan, ücretleri düşürülen, ücretsiz izinlere mahkum edilen milyonların sesi duyulmamaktadır. Türkiye'de Başbakanın dediği gibi emek sömürüsü vardır ve bu durumun sorumlusu sendikasız, sigortasız, güvencesiz çalışma yaşamını kendine amaç edinen hükümettir. İşsizliğin insanların üzerindeki en büyük şiddet haline geldiği bu süreçte, hükümetlere düşen işçiye iş sağlamaktır. ?

İŞSİZLERİN DURUM TABLOSU

İşsizlerin durumu oran nüfus:

Çalıştığı iş geçici olup işi sona eren yüzde 32.6, 1 milyon 171 bin kişi

İşten çıkartılan yüzde 19.9, 715 bin kişi

Kendi isteği ile işten ayrılan yüzde 15.2, 546 bin kişi

İşyeri kapanan /iflas eden yüzde 8, 287 bin kişi

Ev işleriyle meşgul yüzde 7.3, 262 bin kişi

Öğrenimine devam eden veya yeni mezun yüzde 7.6, 273 bin kişi

Diğer neden yüzde 9.4, 338 bin kişi

Rakamlarda TÜİK verileri esas alınmıştır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber