Bir SBS klasiği ve Çubukçu'ya çağrı
İlköğretim öğrencilerinin Ortaöğretim (Lise) için düzenlenen Seviye Belirleme Sınavının 8. sınıflar için olanı 05.06.2010 Cumartesi, 7.sınıflar için olanı ise 06.06.2010 Pazar günü gerçekleştirilmiştir.
Liselere yerleştirmek için daha önce tek sınav (OKS) olarak uygulanan sistem üç yıl önce değiştirilerek 6.,7. ve 8.sınıfta uygulanan üç sınavı içeren sisteme dönüştürüldü.
Bu dönüşüm yapılırken kamuoyuna lanse edilenlere bakacak olursak;
Son dönemde her icraatta olduğu gibi bu uygulama da reform olarak anıldı.
Bu uygulama ile üç önemli kazanım amaçlanmakta idi.
- Öğrencinin 8.sınıfta yaşadığı stres üç sınavla üçe bölünecekti.
- Dershaneler bağlılık azalacak, hatta ve hatta dershaneler neredeyse kalkacaktı.
- Okullardaki derslerin ve okulun önemi artacaktı.
Şimdi bunları ele alalım:
1-Öğrencinin stresi üçe bölünmedi aksine üçe katlandı. 6.sınıftaki sınavda başarısız olan öğrenci kendini sistemin dışında hissetti. Üstelik bu stres küçük yaşlardaki bireylere yaşatılmaya başlandı.
2- Dershanelere bağlılığın azalması bir tarafa daha önce 7., 8.sınıf düzeyinde olan dershanelere devam bu kez 4-5.sınıflara indi. Dershane sayısı azalmadı aksine arttı.
3-Okulda okunan konulardan soru sorulacağı soruların tamamen okula dayalı olacağı, okuldaki başarı puanları ile davranış puanlarının etkisinin olacağı savıyla yola çıkıldı, objektif olmadığı için davranış puanlarının etkisi Danıştay tarafından iptal edildi. Okul puanlarının objektif olup olmadığı ise halen tartışılıyor. Sınav sadece Türkçe, Matematik, Sosyal Bilgiler, Fen ve Teknoloji ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerini kapsadığından öğrencilerin gördüğü diğer (6,7) ders tamamen önemsiz algılanmaya başladı.
Bu üç beklenti de gerçekleşmediğine göre bu yanlışta ısrar etmenin bir mantığı yoktur.
Bu yıl yapılan sınavlarda okulumda görevliydim. Karşılaştığım birkaç konuyu paylaşıp Bakan Sayın ÇUBUKÇU'yu göreve başladığı ilk günlerde söylediği ?Çocukların bu kadar çok sınava endeksli olmalarından rahatsızlık duyuyorum? şeklindeki sözlerinin gereğine davet edelim.
1-) 8.sınıflar için yapılan sınava giren bir öğrenci sınav giriş belgesi ile okula gelir. 19 nolu salonda sınava gireceği yazıyor binada salon sayısı 13 olduğu halde 19 nolu salonu gören yetkili bir de bakıyor ki öğrenci farklı okulda sınava girmesi gerekiyor. Hemen o okula yönlendiriliyor. O okula vardığında okul müdürlüğü 19 nolu salonda öğrencinin ismini göremiyor. Bu durumda öğrencinin sınav giriş belgesi incelemeye alınıyor bir de bakılıyor ki belge 2009'a ait. Yani bir önceki yıla ait sınava giriş belgesi ile gelmiş öğrenci. Okul idaresi pratik bir yöntemle öğrencinin okulunu arıyor 2010 giriş belgesini fakslatıyor okula ve yedek salonda sınava aldıktan sonra diğer okulu bilgilendiriyor.
Küçücük öğrenciye böyle bir sorumluluk yüklerseniz olacağı budur.
2-) 7.sınıflar için yapılan sınavda bir öğrencinin sınavın ilk dakikalarında stresten midesi bulanıyor ve diğer öğrencilerin yanında istifra ediyor (çıkarıyor). Sınav süresince de hiçbir şey yapamıyor. Diğer öğrencileri ve gerisini siz düşünün.
3-) 7.sınıflar için yapılan sınavda öğrenci sınıfa girmeden annesine öpücük atıyor 2 dakika sonra çıkıp yeniden annesine seslenip bir öpücük daha atıyor ve sınava giriyor.
Sayın Bakan bu sistemin daha önceki sitemden daha iyi olduğu iddiasından lütfen vazgeçiniz. Bu konuya günübirlik değil daha bilimsel bir çözüm bulunuz. Öğrencileri çocuk yaşta çocukluklarını yaşamalarından alıkoymayıp bu denli ağır sorumluluktan, velileri maddi ve manevi külfetten kurtarınız.
Bu sistem devam ettiği ve tüm sistem sınava dayalı olduğu sürece inanın gelecekte sağlıklı bir nesil bir yana eşini dahi seçerken kafasında A,B,C,D seçeneklerini düşünen nesiller yaratırsınız. Kendine güvenen değil acaba hangisi doğru diye düşünen, kendine güvenmeyen hep acabalarla yaşayan kafalarında hep soru işaretleri olan nesiller yaratırsınız.
Eğitim ciddi iştir, günlük kararlarla gelecekleri inşa etmeye kalkışmak bir günde 5 katlı inşaatlar yapmaya benzer. Bu tip inşaatların durumunu biz Yalova'da Gölcük'te, Sakarya'da, Kaynaşlı'da, Düzce'de gördük.
Sadece 8.sınıfta uygulanan OKS'yi yanlış bulanların haklılık payı vardır fakat onun yerine SBS'yi getirenler OKS'yi getirenlerden daha haksızdırlar?
Maksut BALMUK
Eğitim Yöneticisi