Renault bayisi, kazalı aracı '0 km' diye satmış
Ankara'da bir Renault bayisinin sıfır kilometre diye sattığı araç kazalı çıktı. Aracın kazalı olduğu, mahkeme kararıyla da tescillendi. Çanakkale'de yaşayan Ali Yalın isimli mağdur, hatasını kabul eden ancak mağduriyetini gidermeyen firmayı, aracına astığı duyuru ile vatandaşlara şikayet etti.
Yalın, Çanakkale'nin en işlek yerlerinden olan Kordon'a park ettiği aracının ön ve arka camına şu ifadeyi yazdı: "Renault Mais kazalı aracı düzeltip, boyayıp bana 0 kilometre diye sattı." Yazının sonuna da "İşte ıspatı" diyerek bilir kişi raporunu ekledi. Yalın, cadde ve sokaklarda da aynı yazı ile dolaşmaya başladı. Aracın yanına gelen vatandaşlar, gördükleri manzara karşısında hayrete düşüyor. Yazıyı okuyan vatandaşlardan bazıları "Artık ikinci elde olduğu gibi sıfır kilometre araba alırken de aracı kontrol ettireceğiz. Büyük firma bile olsa güvenilmez." dedi.
ARACIN KAZALI OLDUĞUNU BAKIMDA ÖĞRENDİ
Mağdur Ali Yalın, başına gelen olayı aradan geçen 5 yıla rağmen hala inanamadığını söyledi. İkinci el araçlarda hasar olabileceği endişesi ile sıfır kilometre araba almayı tercih ettiğini belirten Yalın, "Adına güvendiğim için Ankara'daki Renault Mais Şubesi'ne gittim. Bu aracı aldım, uzun süre kullandım. Kilometre bakımı için servise götürdüğümde benden aracın geçmiş döneme ait bakım onarım dökümünü çıkartmamı istediler. Dökümü çıkarttırdım. 2005 yılının dördüncü ayının 11'inde arka bagaj kapağının düzeltilip boyandığını, tamponun ise değiştirilmiş olduğunu belgede gördüm." dedi.
"BELGELER MAHKEMEYE GEÇ GÖNDERİLDİ"
Ali Yalın, aracında böyle bir hasar olamadığını söylediğinde kısa bir araştırma yapılmış, araç satılmazdan 2 ay önce böyle bir onarımın yapıldığı tespit edilmiş. Ali Yalın, aracı aldığı yere gidip konuyu anlatmış. Yapabilecekleri bir şey olmadığını söylemişler. Ali Yalın bu sefer Ankara Tüketici Mahkemesi'ne başvurmuş. Davanın görüşülmesine başlanmış ve yaklaşık 3 yıl sürmüş. Dava nedeniyle bu onarım yazısı firmadan istenmiş. Firma bu yazıyı 18 ay boyunca mahkemeye göndermemiş. Bu oyalama taktikleri Ali Yalın'ın moralini bozmuş, canını sıkmış. Her duruşma öncesinde uykuları kaçmış. Duruşmadan önceki günlerini hep 'Acaba yazı bu duruşmaya gelir mi?" beklentisi ile geçirmiş. Yazı, geçtiğimiz yılın ikinci ayında mahkemeye sunulmuş.
HERİ İKİ MAHKEME DE ALİ YALIN'I HAKLI BULDU
Bilir kişi heyeti, bu yazı ile birlikte araçta yaptıkları incelemede bahse konu onarımların satıştan önce yapıldığını, araçta mevcut ayıbın gizli ayıp olduğunu ve satıcı tarafından hile ile tüketiciden gizlendiğini raporlarına ekleyerek mahkemeye sunmuş. Mahkeme de aracın onarım gördüğünü tespit ederek yenisi ile değiştirilmesine karar vermiş. Davalı, karara itiraz edince dosya Yargıtay'a gönderilmiş. Yargıtay da Ali Yalın lehine karar vermiş.
"PSİKOLOJİMİ BOZUP YILDIRMAK İSTİYORLAR"
Haklı olduğunun mahkeme kararlarıyla ortaya çıktığını kaydeden Ali Yalın, Yargıtay tarafından bütün temyiz taleplerinin reddine ve usule uygun olan hükmün onanmasına karar verildiğini hatırlattı. Mahkeme süresince kendisi ile hiç bir firma yetkilisinin görüşmek istemediğini anlatan Yalın, şöyle davam etti: "Yargıtay kararını verdikten sonra bir firma avukatı benimle görüştü. Mahkeme kararına uyacaklarını; ancak aracı yenisi ile değiştirmeyeceklerini, 2005 model aynı marka aracın kendilerinde olmadığını, bu sebeple firmalarının bilirkişileri tarafından araca bakılacağını, ikinci el olarak benden geri alacaklarını söylediler. Ben bu arabayı uzun süre kullanmak için aldım. Renaul Mais'e ikinci el satmak için almadım. Ben bu sürecin psikolojimi bozup 'lanet olsun hiç bir şey istemiyorum' dedirtme yönünde sürdürüldüğünü düşünüyorum.
Renault yetkilileri aracı alacaklarsa alsınlar. Araç, para gibi hiç bir şey istememek zorunda bırakıldığımı düşünüyorum. Ben buna zorlandığımın farkındayım. "
"İÇİMDEN ARABAYI KULLANMAK GELMİYOR"
Yaşanan olayı dost ve akrabalarına anlattığında herkesin hayret içerisinde kaldığını belirten Ali Yalın, araba ile ilgili gelişmelerden sonra çok asabi birisi olduğunu, sürekli deniz kenarlarında oturarak bir çıkış yolu bulmaya çalıştığını ifade etti. Yalın, aracın kazalı olduğunu öğrendikten sonra kullanmak istemediğini, bir yere gitmek zorunda kaldığında ise otobüs veya ticari taksiyi kullandığını söyledi.
Hafta sonu olduğunda komşularının, arkadaşlarının ve dostlarının aileleriyle birlikte gezmeye, pikniğe gittiğini vurgulayan Yalın, kazandığı parayla aldığı arabayı kendi arabası gibi görmediği için kullanmak istemediğini söyledi. Aracı işe gelip giderken görmemek için evin iki sokak arkasına park ettiğini vurguladı.
Ali Yalın, 2005 model olan Dacia marka aracın şu anda 55 bin kilometrede olduğunu, ilk alışta piyasa fiyatından ucuz almadığını, Dacia marka araçların Türkiye distribütörünün Renault olduğunu sözlerine ekledi.