2. Kredi kartı depremi kapıda

Haber Giriş : 02 Mart 2005 21:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

2. KREDİ KARTI KRİZİ KAPIDA

Kredi kartlarının asıl mağdurunun,  bu kartları mecburiyetten kullanan memur, işçi ve emeklilerin olduğunu söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, BDKK tarafından hazırlanan Kredi Kartları Kanun Taslağı'nın bu haliyle yasalaşması halinde yüz binlerce ifade edilen mağdur sayısının milyonları aşacağını belirtti.

Kredi kartı sorununun akut bir sosyal problem haline dönüştüğünü vurgulayan Aksu, kredi kartlarının faizlerinin düşürülmesi ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılmaması halinde çok yakında 2. kredi kartı krizinin yaşanacağı uyarısında bulundu.

100 binlerce kredi kartı mağdurunun merakla beklediği ve Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu tarafından hazırlanan yasa tasarısının olumlu ancak eksik olduğunu söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, tasarının kamuoyuna merhem gibi sunulduğunu, ancak faize sınır getirilmemesi sebebiyle taslak ile bankacıların kollandığını belirtti.

Taslağın bu haliyle çıkması halinde yüz binlerce ifade edilen mağdur sayısının milyonları aşacağını vurgulayan Aksu, ?Kredi kartı sorunu akut bir sosyal problem haline dönüştü. Tasarı olumlu ancak eksik. Yasa çıktığında, geriye doğru işletilemeyeceği için şu anda, ödeme güçlüğü çeken, temerrüde düşmüş kredi kartı kullanıcılarının sorunlarına çözüm getirmiyor? şeklinde konuştu.

2. Kredi kartı depremi kapıda

Kredi kartı faiz oranlarının çok yüksek olduğunu belirten Aksu, ?Şu anda kredi kartı faciası gelmek üzere? uyarısında bulundu. Kredi kartı mağdurlarının büyük bir çoğunluğunu memur, işçi, emeklilerin oluşturduğunu ifade eden Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü: ?Zaten insanları açlık sınırının altındaki asgari ücretle, açlık sınırı seviyesinde veya az üstünde ücretlerle de olsa yaşatan şey nedir? Günümüzün veresiye defterleri olan Kredi kartları. Memur, emekli, işçi, özellikle marketlerde veresiye alışveriş yerine kredi kartı kullanırken, bu borçların ödeyememesi halinde borç, faizler nedeniyle yükseldikçe yükseliyor. Sonunda da ödenemez hale geliyor. Kanuni faizi yüzde 42, yeniden değerleme oranını yüzde 11.2, gecikme faizini yüzde 44, ticari faizi yüzde 25, Hazinenin borçlanma faizi 17. Buna karşılık kredi kartı faizleri yüzde 180'leri buluyor. Bu faiz sorunu ortada dururken, kredi kartlarının neresi kurcalanırsa kurcalansın sorun çözülemez.

?Ödeyemeyeceksen kredi kartı alma kardeşim, serbest piyasa koşullarında faizin yüksek olması diye bir şey olmaz efendim, Beğenmiyorsanız almazsınız? şeklindeki yaklaşımların çözüm getirmeyeceğini dile getiren Aksu, ?faizlerin serbest rekabet şartları içerisinde belirlenmesi gerekiyor tabi. Ancak dünyanın hangi ülkesinde faizler, bankalar arasında yüzde 100 oranında değişiyor?? diye sordu. Bankalar işporta tezgahı açar gibi, sokaklarda çerez misali önlerine gelene akıldışı faizlerle kredi kartı veriyor? diyen Aksu, tüketicinin de ertelediği ihtiyaçlarını bu kartlarla karşılaması sonucunda sorunun akut bir sosyal problem haline dönüştüğünü kaydetti.

Kredi kartlarının özüne karşı olmadıklarını  ancak bankacılık uygulamalarına yönelik eleştirilerinin olduğunu hatırlatan Aksu, bu eleştirileri şu şekilde özetledi: Eleştirilerimizin temel noktası, bankaların uyguladıkları yüksek faiz, ödeme gücü üzerinde limit ve ödeme gücü olmayanlara birden fazla kart verilmesidir. Tüketiciler keyfi uygulamalardan rahatsızlar ve kredi kartlarına çeki düzen verecek bir yasa istiyorlar. Mali sistemin taşlarını yerinden oynatmadan kredi kartlarına çeki düzen verilmesi tüketicinin de bankaların da yararınadır?

9 milyonu asgari tutarı ödeyebiliyor, 110 bin kişi hiç ödeme yapmıyor

Aksu sözlerine şöyle devam etti: ?Memur-Sen Ar-Ge Merkezi tarafından yapılan araştırmaya göre;  2001 yılında borcunu ödeyemeyen 151 bin kişi bulunurken, 2004 yılında bu sayı 110 bin oldu.   Kişisel tüketici kredisi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 2001 yılındaki ekonomik krizden bu yana ilk kez 100 bini geçti. Merkez Bankası verilerine göre, kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 2002'de 50 bin iken, 2003'te 54 bine, 2004'te ise iki kattan fazla aratarak 110 bin kişiye ulaştı.  Ödenemeyen borçların büyük kısmının kredi kartlarından kaynaklandığı belirlenirken, kart borcunu ödeyemeyenlerin sayısı bir yıl içinde iki kat artarak 2003'te 48 binden, 2004'te 97 bin 387 kişiye çıktı.   27 milyon kredi kartı borçlusundan 9 milyon kişinin sadece asgari tutarı ödeyebiliyor, 110 bin kişi ise hiç ödeme yapamıyor.

 

Hükümet bu sorunu çözsün

Ahmet Aksu, bu konudaki çözüm önerilerini şöyle açıkladı: ?Kamu bankaları yüzde 2 ile tüketici kredisi veriyor. Ancak temerrüde düşmüş kartzede bu imkandan yararlanamıyor. Hükümet bu sorunu çözebilir. Daha önce nema uygulamasında olduğu gibi, kredi kartı mağdurlarına kamu bankalarından tüketici kredisi kullandırılmalı. Böylece kart mağduru, diğer bankalara olan borçlarını kapatabilir.?

Aksu, önerilerini şöyle sıraladı:

  • Kredi faizlerine ilişkin düzenleme yapılsın.Genelde bankalar yıllık mevduata yüzde 17 faiz veriyor. Kredi kartı sözleşmesine de yüzde 34 faiz uygulasınlar.
  • Düşük faizli (yüzde 4-6) kredi kartı veren Vakıflar Bankası ve Halk Bankası gibi bankalar daha etkili pazarlama yöntemiyle kamuoyuna kredi kartı dağıtılmalı. Ziraat Bankası nema uygulamasında olduğu gibi tüketici kredisi faizi üzerinden kredi açılmalı, tüketici yüksek faizden düşük faize terfi ettirilmelidir.
  • Özel bankalar yüzde 7-12 oranında uyguladıkları gecikme faizi oranları ile yüksek sözleşme oranlarını makul seviyeye acilen çekmeliler.
  • Kimlik zorunluluğu olmasın. Dünyada kredi kartı kullanımında sadece imza kontrolü yeterli sayılıyor.
  • Taksitlendirmeyle ilgili düzenleme yapılsın. Cazip taksit sayılarına aldanan tüketici, önündeki 24 ayı ipotek altına alıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber