101 general hakkındaki 'yakalama' kararı kaldırıldı

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 07 Ağustos 2010 07:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iki hafta önce verdiği yakalama emri, dün akşam 11. Ağır Ceza'nın ilginç bir kararıyla kaldırıldı. Oy çokluğuyla verilen kararın gerekçesinde 'yakalamaya itiraz edilemeyeceği ancak tutuklama talebiyle yakalama emri bulunduğu için' başvurunun görüşüldüğü belirtildi. Karara muhalefet şerhi koyan hakim, sanıkların kaçma şüphesine dikkat çekti. Hukukçular ise kararın beraat anlamına gelmediğini vurguladı: Yargılama devam edecek.

Balyoz darbe planı davasında ilginç gelişmeler yaşanıyor. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yakalama emrinden sonra 15 gündür firari durumda olan sanıklar, dün akşam saatlerinde çıkan bir kararla tutuksuz yargılanacak. Süreç, Balyoz iddianamesini kabul eden İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 25'i muvazzaf general 102 sanık hakkında verdiği yakalama kararıyla başladı. Mahkeme kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle şahısların adliyeye getirilmesini istedi. Karara uymayan sanıklar ise üst üstüste itiraz başvuruları yaptı. Reddi hakim talepleri 11 ve 12. Ağır Ceza Mahkemeleri'nce oybirliğiyle reddedildi. Ancak 11. Ağır Ceza Mahkemesi dün akşam oyçokluğuyla ve ilginç bir gerekçeyle yakalama emrini kaldırdı. Yakalama kararına itiraz yolunun açık olmadığını ancak, tutuklama gerekçesiyle yakalama kararı verildiği için başvurunun kabul edildiğini ileri sürdü. Gerekçede bir itirafa da yer verildi. "Uygulamada mahkememiz de dahil pekçok mahkeme, İstanbul 10. Ağır Ceza'nın yaptığı gibi tutuklamak amacıyla yakalama müzekkereleri çıkarmıştır. Bunlardan hiçbirisi itiraz konusu olmamıştır. Yasaların yanlış veya eksik uygulanması onu hukuka uygun hale getirmez." denildi. Karara muhalefet şerhi düşen hakim ise yakalama emrine itirazın usulen mümkün olmadığını, ayrıca sanıkların kaçma şüphesi bulunduğunu kaydetti. Karardan önce mahkeme heyetinden bir üye izne gönderilirken, izindeki bir üye karar için çağırıldı. Dün adliyede dikkat çekici bir gelişme daha yaşandı. Mahkemeye müdahale girişimiyle gündeme gelen savcı Selim Berna Altay, kararın verilmesi aşamasında geldiği adliyede geç saatlere kadar kaldı. Kararı değerlendiren Doç. Dr. Ömer Özkan, bunun beraat anlamına gelmediğini vurguladı. Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel ise olağan dışı gelişmeler yaşandığına ve hukukun ağır yara aldığına dikkat çekti. .

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 23 Temmuz 2010'da Balyoz davasına ilişkin olarak 102 sanık hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar vermişti. Sanıklar arasında, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan da yer alıyordu. Şüphelilerden emekli Albay Ahmet Şentürk Afyonkarahisar'da gözaltına alındı ve sorgusunun ardından tutuklandı. Diğer 101 sanığa ise bir türlü ulaşılamadı.

Bu arada sanık avukatları İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nden kararın geri alınması, aksi takdirde itiraz olarak değerlendirilmesi için üst mahkemeye gönderilmesi yönünde talepte bulundu. Mahkeme, verilen yakalama emirlerinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılması yönündeki talepleri reddetti. Mahkeme, taleplerin itiraz olarak değerlendirilmesi amacıyla dilekçeleri İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ise yakalama emirlerine ilişkin itirazlarla ilgili görüşünü dün İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bildirdi. Kara, sanık avukatlarının yakalama kararlarına yaptıkları itirazların reddedilmesini istedi. Sanık avukatlarının kararın kaldırılması yönündeki taleplerini inceleyen mahkeme, talepleri yerinde bularak, yakalama kararının kaldırılmasına karar verdi. 196 sanıktan 102'si hakkında çıkarılan yakalama kararlarına itirazlar oyçokluğuyla kabul edildi. Mahkeme kararın gerekçesinde, 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin savunma almak için değil tutuklama yapmak için yakalama kararı çıkardığını bunun da usule aykırı olduğuna vurgu yaptı. Böylece İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu subayların yakalama kararı ortadan kaldırılmış oldu. Mahkeme tutuklanan emekli Albay Ahmet Şentürk için ise karar veremedi.

BUGÜNE KADAR YANLIŞ YAPMIŞIZ!

Mahkeme kararında ilginç bir itirafta da bulundu. Kararda, "Uygulamada mahkememiz de dahil pek çok mahkeme İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yaptığı gibi tutuklamak amacıyla yakalama müzekkereleri de çıkarmıştır. Ancak bunlardan hiçbirisi itiraz konusu olmamıştır. Kaldı ki; yasaların yanlış ya da eksik uygulanması, bu işlemin sürekli yapılmış olması onu hukuka uygun hale getirmez." denildi.

Üye hakim Metin Özçelik, karara muhalif kaldı. Hakim, karşı oy yazısında yakalama kararına itirazların usule uygun olmadığını vurguladı. Hakim, bu aşamada itirazın mümkün olmadığını, tüm sanıklar yönünden itirazın reddedilmesi gerektiği görüşünü bildirdi. Özçelik, haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıkların tümünün kaçma tehlikesinin bulunduğunun somut olarak anlaşıldığı, sanıklar hakkındaki kaçma şüphelerinin devam ettiği, bu aşamada adli kontrol hükümlerinin yetersiz olduğunu aktardı.

Daha önce mahkemeye yönelik yakalama kararının durdurulması talebiyle gündeme gelen Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay, dün akşam saatlerinde adliyeye gelerek kararın açıklanmasına kadar burada kaldı. Altay'ın adı soruşturma ve dava savcılarına yönelik baskı iddialarıyla gündeme gelmişti. Üye hakim Oktay Açar'ın ise heyete katılması için tatilden çağırıldığı öğrenildi. Bu arada, sanıklardan bazılarının reddi hakim talebinin reddine ilişkin yaptıkları itiraz İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirildi. Mahkeme, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını yerinde bularak bu konudaki itirazları reddetti.

Hukuk ağır yara alıyor

Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel: İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin daha önce vermiş olduğu tutuklama kararını yadırgamadığım gibi 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırılmasını da yadırgamıyorum. Yargı süreci devam ediyor. Ancak tutuklama kararının verilmiş olmasından sonra olağan şeyler yaşanmadı. Bu süreç içerisinde maalesef hukuk ağır yara aldı. Tutuklanma kararının üzerinden 15 gün geçmesine rağmen sanıklar yakalanamadı. Karar infaz edilemedi. Muvazzaf ve emekli askerlere TSK'nın çeşitli birimlerinden destek verildi. Bu süreçte birçok hukuksuzluklar yaşandı. Bundan sonraki süreci de dikkatle takip etmek gerekiyor.

Karar, beraat değildir

Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Özkan: Sonuç olarak çok fazla bir değişiklik olmayacak. Bundan sonra da yargılama devam edecektir. Yakalama emrinin kaldırılması sanıkların beraat etmesi anlamına gelmez. Mahkeme heyetinde sonuç olarak 3 hakim var. Üç insanın etkilenmesi her zaman kolay olur. Bu arada yaklaşık iki hafta sonra böyle bir kararın çıkmasında herhalde mahkeme heyeti 'Kararımız YAŞ kararlarını etkilemesin' diye düşünmüş olabilir. Yakalama kararının kaldırılması yargılanmayla ilgili bir şey değil. Sonuçta bu insanlar Türkiye'de. Çoğu da orduda görev yapmaktadır. Mahkeme devam edecek. Sanıklar ifade vermeye geldiğinde de tutuklanabilir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber