Ökkeş Şendiller: Evet demek zorundayız
ŞENDİLLER: GÜVEN OYLAMASI DEĞİL, ANAYASA OYLAMASI
Kahramanmaraş'ta ülkücü camianın önde gelen isimlerinden ve 19. dönem milletvekili Ökkeş Şendiller, 12 Eylül'de yapılacak anayasa değişikliğine ilişkin referandumu ?Türkiye'de ilk defa sivil anayasa yapılıyor bunun için evet demek zorundayız. Bu sebeple bizim oyumuz evet olacak? şeklinde değerlendirdi.
Sivil bir anayasa yapılmasından yana olduğunu ifade eden Şendiller, 1982'de yapılmış olan, millete zorla kabul ettirilmiş olan darbe anayasasının Türkiye'nin bir ayıbı ve bir kamburu olduğunu, ancak bu mevcut düzenlemelerin de yeterli olmadığını söyledi. Darbe anayasasının bir maddesinin bile değişmesini gelecek için önemli gördüğünü ifade eden Şendiler, "Bunun, partiler arası bir güven oylaması ve seçim gibi algılanmaması lazım? dedi.
12 Eylül'de yapılacak olan referandumla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bu yasa yeterli değil, ancak bir başlangıçtır. 12 Eylül mağduru olarak söylüyorum: öyle de olsa böyle de olsa bir sivil anayasa yapıldı. Buna vicdanı olan, aklı olan herkes evet demek zorunda. Ülkemizin geleceği için evet demek zorundayız. Bu bir hükümet güven oylaması değil, Anayasa oylamasıdır. Türkiye'de ilk defa sivil anayasa yapılıyor bunun için evet demek zorundayız.
1982 anayasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
1982'de yapılmış olan, millete zorla kabul ettirilmiş olan darbe anayasası Türkiye'nin bir ayıbı ve kamburudur, ancak mevcut düzenlemeler de yeterli değil. Darbe anayasasının bir maddesinin bile değişmesini gelecek için çok önemli görüyorum. Bunun, partiler arası bir güven oylaması ve seçim gibi algılanmaması lazım. O zaman evetçiler ve hayırcılar ayrı bir bölünmeye, bir ayrışmaya, sertleşmeye doğru gidiyor ki bu böyle değerlendirilmemeli. Anayasa değişikliğine elbette ki hayır diyenler de olacak, evet diyenler de. Zaten yüzde 93'le kabul edilmiş darbe anayasası da böyle kabul edildi. Esas olan burada niçin evet, niçin hayır dendiğinin izah edilmesi lazım. Değişiklikteki anayasada ne değişiyor, millete ne geliyor, ne yenilikler var? Bunu izah eden pek yok. O bakımdan esas referandum çalışmalarından ziyade siyasi partiler arasında bir çatışmaya, bir kavga sebebi gibi algılanıyor ki bu doğru değil. Siyasi partilerimiz bu işi çekişmeden ziyade niçin evet, niçin hayır dendiğini izah etmeli. Ben Türk milletinin sivil bir anayasayı hak ettiğini, darbe anayasasından bir an önce kurtulması gerektiğini, özellikle yargı ile ilgili değişikliklerin mutlaka yapılması gerektiğini, anayasa değişikliklerinin geniş şekilde anlatılması, vatandaşın niçin evet niçin hayır dediğini bilmesi lazım diye düşünüyorum.
Bu yasa yüksek yargının yapısını değiştirecek mi?
Bize sürekli hakaret ederler, mahkemeye veririm, belgeleri sunarım davayı kazanırım, temyize gider yüzde yüz haklı olduğum halde ismimizden dolayı bozulur geri gelir yani adamına göre karar çıkar biz yıllardır yaşıyoruz anlatıyoruz. Bugün ise Yüksek Yargının yapısını değiştirecek bu yasa önümüze geldi. Yüksek yargıda mezhepleşme var ve bunun son bulması gerekiyor. O da bu referandum ile olacaktır. Hükümet ise niçin evet oyu vermemiz gerektiğini anlatamıyor.
Referandum için Ak Parti'nin güven oylaması diyenler var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Türkiye'de Anayasa değişikliği öyle bir noktaya getirildi ki kim niye evet diyor, kim niye hayır diyor bunu bilmiyor. Kemal Kılıçdaroğlu, bir laf atıyor Başbakan cevabını veriyor; Devlet Bahçeli bir laf atıyor Başbakan ona cevap yetiştiriyor. Anlatılması gereken anayasa paketi kaynayıp gidiyor. Bu referandum bir güven oylaması değil, hükümet oylaması da değil. Bu Türkiye'de ilk sivil anayasaya hayır veya evet deme oylamasıdır. 12 Eylül mağdurları sağdan olsun, soldan olsun 12 Eylül ile hesaplaşmak için evet diyecekler. Yüksek Yargıda hakkını arayamayanlar da evet diyecekler. Türkiye'de sivil anayasa isteyenler evet diyecek biz bunu söylüyoruz. Rengimizi açık ve net ortaya koyuyoruz. Bu konuda gereken çalışmayı da yapıyoruz.
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin referandumda evet oyu kullanan ülkücüleri eleştirmesine ne diyorsunuz?
Eli kanlı katillerle hükümet ortağı olamayız diyen, Rahşan Ecevit ile el sıkışan onları hükümete taşıyan Devlet Bahçeli demek ki ikna odalarında ikna edilmiş olmalıdır. Bölücü başını Pazartesi asacağım diyerek oy alan Devlet Bahçeli, demek ki ikna odalarında ikna oldu ki, bölücü başını 5 yıldızlı otel adaya koydu. Ak Parti'nin 3. katında sağ tarafında ikna odası olduğunu bilen Devlet Bahçeli demek ki kendisi de bu ikna odalarına çok uğramış olacak ki yerini biliyor ve tarif ediyor. Zira ben arkadaşlarım Ak Parti'nin 3. katındaki sağ taraftaki ikna odalarına gitmedik. Oraya çıkmadık, haberimiz de yok. Ak Parti'nin 3. katında sağ tarafında ikna odası olduğunu söyleyen Devlet Bahçelidir. Ülkücüler kimsenin kuyruğuna takılmaz, ülkesi vatanı için doğru olanı yapar gerektiğinde canını da seve seve vatanı için verir. Bugüne kadar da canımızı vere vere geldik. Yani şimdi bizim referandum ya da başka konuda fikrimizi söylememiz MHP'den izin almamızı mı gerektirecek? Bunlar doğru şeyler değil. Bu dayatmalar zaten Türkiye'nin başının belası. Devlet Bahçeli, Recai Yıldırım ve onun gibi arkadaşlarımızın lafına dikkat etmesi lazım. Bu, ülkücüler arasında bir tartışma ve çekişmeye zemin vermemelidir. Bu tür meseleler bizim aramıza fitne, nifak sokmamalıdır diye düşünüyorum.
Başak Medya Ajans