Başbuğ, görevini Işık Koşaner'e devretti

Kaynak : NTV
Haber Giriş : 27 Ağustos 2010 18:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Görev süresi dolan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ görevini Işık Koşaner'e törenle devretti.

Görev süresi dolan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ veda ziyaretlerini tamamladı. Genelkurmay'da Işık Koşaner dönemi başlıyor.

İlker Başbuğ Genelkurmay Başkanlığı görevini Işık Koşaner'e törenle devrediyor. Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katılıyor.

Başbuğ'un törendeki konuşmasından satırbaşları şöyle:

Ülkemize sadakat duygusuyla yaşadık. Kariyerimi bugün noktalıyorum. TSK'nın sahip olduğu kültürde hiçbir şey için ayrım yapılamaz.

Erdem bizim hayatımızda en değerli sözcüktür. Namus, sadakat, şeref, vicdan, vefa, ahlak, karakter, cesaret erdemle birleşir. Hizmet sürem içerisinde bu kavramlar üzerinde çok çalıştım. Askerle ilgili çok lafın sözün söylendiği ileri geri konuşulan zamanlarda askeri anlatmaya çalıştım.

Asker hakkında hükümde bulunmak çok yanlıştır. Askerlerin olaylara bakış açısı farklıdır. Siviller denize baktığında maviyi, askerler ise derinliği görür. Askerler ve sivillerin olaylara bakışı farklıdır.

TSK'nın mayası çok güçlüdür. Son derece oturmuş kurumsal bir yapısı vardır. Türk askerinin mizacında umutsuzluğu asla ve asla yer yoktur.

Güvenliğin sağlanması devlete düşen bir görevdir. Her ülkenin güvenlik yapılanmaları farklı olabilir. Bu konuda bir standart aranması doğru değildir. Günümüzde devletler ve kurumlar tarafından siber savaşa karşı etkin mücaedele yapılması zorunluluğu yeni bir güvenlik ihtiyacı olarak ortaya çıkmıştır. 11 Eylül 2001'de siber savaşın tarihteki ilk uygulamasına şahit olduk. Yeni bir tehdit sanal ortamın denetlenemediğinden sonsuz manevra ölçüsünden yararlanmasıdır.

Milli güvenlik içinde sivil-asker ilişkilerinin ayrı bir önemi ve yeri vardır. Sivil otoritenin askeri konulara müdahalesinde sağduyulu davranışlar öne çıkmalıdır. TSK aynı zamanda devlet dediğimiz yapı içinde önemli bir yere ve sorumluluğa sahiptir. Bazı çevrelerce bilinçli olarak çarpıtıldığı gibi herhangi bir ayrıcalık içermemektedir. TSK devlet düzeni içinde yasalarla kendisine verilen görevleri yerine getiriyor. Geçmişte yaşananları sık sık gündeme getirmenin toplumu huzursuz ve TSK personelini rahatsız ettiğini düşünmekteyiz.

Terör demokrasiyi ve özgürlükleri tehdit etmektedir. Terörizmin küreselleşmesi sınır aşan niteliği ülkelerin işbirliğini de zorunlu kılmaktadır. Barış ve güvenlik ya her yerde ya da hiçbir yerdedir. Terör karşısında boyun eğemeyiz. Kararlılıkta en küçük bir zafiyet terörle mücadelede büyük yara açar. Teröristle masum bölge halkı karıştırılmamalıdır. Teröristle teröriste yardım edenler iyi ayırt edilmeli, her birine karşı farklı davranış biçimleri geliştirilmelidir. TSK terör örgütüyle mücadelede en tecrübeli ordulardan biridir.

1999-2004 yılları arasındaki süreç incelenecektir ancak Türkiye'de terör eylemlerinin azaldığı dönemler hep yanlış anlaşıldı. Aslında terör örgütünün dağ kadrosu duruyordu. 2004'ten bu yana terör örgütünün eylemleri tırmanışa geçti. Eylemler sürerken alınan tedbirler istenilen sonuçları ortaya koyamıyor. Örgüt neden bitirelemedi, haklı bir sual. Örgütün yaşaması için üç şeyi yeterli seviyede önlemeyedik. Örgüte katılımlar, finans ve üçüncüsü sınır ötesindeki güvenli bölgeler.

Askerliğin tek tip hale dönüşmesinin uygun olacağını değerlendirmekteyiz.

Haziran-Temmuz 2010'da başarı örneği olan TSK'nın Şırnak, Silvan, Giresun, Siirt, Hakkari bölgelerinde terör örgütüne ağır darbe vurduğu operasyonların medyada yeterince yer almamasını anlamak mümkün değildir. O zaman medya TSK'nın yanında mı, karşısında mı sorusunu aklımızdan geçirmek bizim için gerçekten acı bir deneyim.

Terörle mücadeleye siyaset üstü bakılırsa, terör örgütü amaçlarına ulaşamaz. TSK'ya karşı psikolojik harekatı yürütenlerin elinde üstün bir medya gücü bulunmaktadır.

Yargı sisteminde soruşturmaların gizliliği çok önemlidir. Belgelerin medyaya sızmasıyla kişiler suçlu kabul edilmektedir. Elde edilen dinleme ve görüntülerle büyük çapta psikolojik harekat yürütülmekte ve bunları yapan çoğu zaman bulunamamaktadır.

Askeri savcının elindekinin bir fotokopi olduğu için kağıt parçası demiştim. Bu doğruydu. Türk ordusunda komutan olarak ağzımızdan çıkan her sözün bin kere düşünülmesi zorunlu. Psikolojik harekatın asıl amacı orduya güven duygusunu zedelemektir. Sağduyulu Türk halkı gerçekleri görmeye başladı. Artık bu faaliyetlere itibar etmemektedir.

Yıpranacağımızı düşünenler bu toplumu, bu kurumu, başkalarının gözü ile okuyanlardır.

Yoğunlaşmamaız gereken başka konular varken bu tür telkinleri yapmak sanırım bu salonda bulunan ve bulunmayan herkesin düşünmesi gereken konu olması gerek.

Sakinliğimize hayret edenlere, askerlerin baskıya direncini anlatarak karşılık verdim.

Uuzun tutukluluk halinini cezaya dönüştürülmemesi konusunda yetkililerin özenli davranacağını umuyorum. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 220. maddesi ile kurulan Özel Yetkili Mahkemeleri'nin tekrar gözden geçirilmesi gerek.

Zor bir dönemde Genelkurmay Başkanlığı yaptım. Doğru olduğuna inandığım şeyleri yaparak görevimi teslim ediyorum.

TSK yaşamakta olduğu bu süreçten daha güçlü çıkar. Fırıtnalı denizlerden gemisini kurtaran kaptanların tarihi ile gemisini bırakanların tarihi ayrı yazılmaktadır.

TSK kolordu çapında bir kuvveti, çok kısa bir ikaz süresi içinde müşterek bir hareket içinde görevlendirebilmekte. Bir tugayı ise uzun mesafelere hızla taşıyabilmektedir. Başta terör ile mücadele olmak üzere 6 komando tugayının tamamı profesyonel hale getirilmiştir. Hava kuvvetleri ve topçu atışının terör ile mücadelede etkin kullanımı için gelişmeler yapılmıştır. Bu esnada sivil kayıp olmaması gelişmenin kanıtıdır.

Uçaklarımız havada yakıt ikmali sayesinde uzak mesafelere gidebilmekte, Atlantiği aşıp ABD'ye gidebilmektedir. Bunun ne demek olduğunu bazıları anlar sanırsam.

Günümüzde sorunlar askeri güçle çözülemeyecek kadar karmaşıktır. Biz Türk askerleri vatan görev ve şeref için yaşarız. Türkiye Cumhuriyeti'nin temel felsefesi ulus devlet, üniter devlettir.

Türkiye'yi bulunduğu bölgede farklı ve güçlü konuma getiren özellikle laik ve demokratik ülke olmasıdır. Türkiye bölgesinde benzeri olmayan lider bir ülkedir. Türkiye demokrasi rejimine saygılıdır. Aksi düşünülemez.

Hayat bir bitişler ve başlangıçlar zincirinden oluşur. Önemli olan kendimizden pişmanlıklar olmamasıdır. Geriye bakınca kendimden kaynaklı pişmanlıklar olmayan bir hayat görüyorum. İç huzur ve rahatlıkla görevimi bırakıyorum. Görevimi büyük bir iç rahatlığı ve güvenle devrettiğim değerli silah arkadaşımız, yeni Genelkurmay Başkanımız Işık Koşaner, dünyanın en büyük ordularından birinin komutanısınız. Yeni görevinizin hayırlı olmasını dilerim."

Başbuğ konuşmasının sonunda gözyaşlarına hakim olamadı.

MHP'YE VEDA ZİYARETİ

Başbuğ, bugün son olarak MHP lideri Devlet Bahçeli'yi MHP Gene Merkezi'nde ziyaret etti. Bu ziyaret aynı zamanda bir ilk oldu zira Genelkurmay başkanları veda ziyaretlerinde daha önce sadece iktidar ve ana muhalefet partilerini ziyaret ediyordu. Başbuğ Meclis'te grubu bulunan BDP'yi ise ziyaret etmedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber