Çevik Kuvvet'in imajı sorunlu

Haber Giriş : 09 Mart 2005 07:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle pazar günü İstanbul'da düzenlenen izinsiz eyleme Çevik Kuvvet, sert müdahalede bulundu.

Birkaç polisin yerde yatan bir kadına vurması AB'nin tepkisini çekti. İnsan hakları alanında önemli yasal reformlara imza atan Türkiye, bu olayla birlikte tekrar Avrupa'nın odağına yerleşti. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, Çevik Kuvvet'in sorunlarını belirlemek amacıyla yaptığı bir araştırma, polisin aşırı güç kullanımının ardındaki nedenlere ışık tutuyor. 4 büyük ildeki Çevik Kuvvet'in yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının da görüşlerine başvurulan çalışma, ?Nasıl Bir Çevik Kuvvet İstiyorsunuz?' başlığı ile raporlaştırıldı. Ancak 2 bin adet basılan rapor, bürokrasiye takılınca Emniyet'in tozlu raflarına kaldırıldı.

Rapora göre toplumsal olaylarda polisin kalabalıklara verdiği tepki ve tepkinin şekli olayların seyrini önemli oranda değiştirebiliyor. Çevik polisi karşısında gören kalabalık, hırçınlaşıyor ve agrasifleşiyor. Çevik polisler de kamuoyundaki imajlarından şikayetçi. Kendilerini gerekli gereksiz her yere sevk edilen amele sınıf gibi görüyorlar. ?Sürekli bariyer taşımaktan bıktık. Saatler öncesinden göreve gitmek istemiyoruz.? diyen çevik kuvvet, kıyafetleri nedeniyle eleştirildiklerini, zavallı insanlar ve kan bankası gibi görüldüklerini dile getiriyor. Rapora göre polis yöneticilerinin sivil toplum kuruluşlarıyla diyalog kurması tansiyonu düşürecek ve tarafların birbirini tanımasına imkan sağlayacak.

Zaman geçen yıl, İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya illerinde görev yapan Çevik Kuvvet polisleri ile Halkevleri, İHD, KESK, ATO, TİSK gibi sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine dayanarak hazırlanan rapora ulaştı. Roparda gerek imaj, gerek algılamada çevik polisin statüsünün düşük göründüğüne dikkat çekilerek, öncelikle bu sorunun çözülmesi isteniyor. Raporda, polisin kullandığı cop, köpek, at ve gaz gibi lojistik araç ve gereçler de ele alınıyor. Köpeklerin toplumsal olaylara müdahale sırasında kullanılmasının tehlikeli durumlara yol açabildiğine işaret ediliyor. Çevik Kuvvet personelinin büyük bölümü kalabalıkların dağıtımında panzer kullanımının gereksiz olduğunu savunuyor. Polisler, panzerin her olayda öne sürülmesinin caydırıcı etkiyi azalttığını belirtiyor. Raporda, "Panzerler yalnızca silahlı bir saldırı olabilecek yerde kullanılmalı.? deniliyor.

İnsan Hakları Derneği Başkanı Hüsnü Öndül, Çevik Kuvvet'in zor kullanmasına meydan verilmemesini istiyor. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da Öndül ile aynı görüşte: ?Toplumsal olaylarda zor kullanılmaması gerekir.?

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, copu ?en itici şey' diye tabir ediyor. Eylemde copun ardından panzer ve gaz gibi başka tedbirlerin geleceğine dikkat çeken Bilgin bu materyallerin kullanılmamasını diliyor. Halkevleri Derneği Başkanı Rıza Ilıman da polisten olayları yatıştırmak için daha insancıl yollar bulmasını istiyor. Türk-İş Genel Sekreteri Hüseyin Karakuş da polisin cop ve köpek kullanmaya en son başvurulması gerektiğini ifade ediyor.

TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Refik Baydur ise biraz farklı düşünüyor. Yasal eylem ile yasal davranışın karşılıklı olması gerektiğine vurgu yapan Baydur şu görüşleri ortaya koyuyor: ?Eğer esnaf derneği müsaade almadan sokağa dökülüp vurup kırıyorsa, polis de aynı muameleyi yapmak zorundadır. Aksi takdirde ezilir.? Raporda yer alan bazı tespitler şöyle:

-Çevik Kuvvet amele ve joker birliktir. Angarya işlerini yapan sürgün personelden oluşur.

-Halk bize iyi bakmıyor, araçlarına almıyor, selam bile vermiyor.

-Kadınların şiddetle kaçınması gereken, bekar ve zampara erkekler olarak görülüyoruz.

-Bizi üç yıllığına hapse atılmış zavallı insanlar olarak görüyorlar.

-Sürekli bariyer taşımaktan bıktık. Hatırlı kişilere "yalakalık olsun" diye savcının veya bir futbolcunun düğününe gidiyoruz.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber