PKK ile görüşme olmaması devletin zekâsına ve istihbarat gücüne aykırı

Kaynak : Hürriyet
Haber Giriş : 21 Eylül 2010 07:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Fatih ÇEKİRGE

PKK ile görüşme

SORU 1: BDP'ye Meclis'te grubu kim kurdurdu?

Partileri kapatılınca milletvekilleri Diyarbakır'da ?sine-i millete? dönme kararı almışlardı.

İmralı'dan bir mesaj gitti:

?Meclis'e dönün grup kurun!?

Ahmet Türk açıkladı:

?Abdullah Öcalan istediği için Meclis'e dönüyoruz.?

Meclis'teki Anayasa görüşmelerine katılacak olan BDP işte böyle kuruldu. Türkiye'yi yurtdışındaki parlamentolarda temsil eden BDP grubu böyle oluştu.

Yani Öcalan'ın talimatıyla.

SORU 2: Geçmiş dönemlerde PKK ile görüşmeler oldu mu?

Evet oldu. Avrupa'daki merkeziyle, Kandil'le, İmralı'yla, MİT elemanları görüşmeler yaptı.

Ve böylece ?dağdan indirme projesi? oluşturuldu. Habur'a kadar böyle gelindi.

Temas hâlâ var mı?

Elbette var. Olmaması devletin zekâsına ve istihbarat gücüne aykırı.

SORU 3: 20 Eylül'e kadar eylemsizlik kararı için devlet aracı oldu mu?

Dolaylı olarak evet. Öcalan eylemsizlik kararını Adalet Bakanlığı'nın kiraladığı botla avukatlarına iletebildi.

SORU 4: Peki bu süreçte muhalefet ne yapar?

CHP'nin söylemi değişmeye başladı. Umut Oran, Sencer Ayata, Gürsel Tekin, Gülsüm Bilgehan, Hurşit Güneş, Mehmet Faraş gibi isimlerin girmesiyle parti içindeki o ?aşırı ulusalcı kemik yapı? değişiyor. Parti daha Batı'ya açık sol-liberal bir çizgiye geçiyor.

Bunda Kılıçdaroğlu'nun Güneydoğu gezisinin çok büyük etkisi var.

Ankara'dan ?kuru milliyetçilik? yaparak bu meselenin çözülmeyeceği orada bütün çıplaklığıyla görüldü. Van'da, Bingöl'de, Batman'da gözlerinin içine baktığı halkın kendisine söyledikleri, hissettirdikleri belirleyici oldu.

ASIL SORU: Peki bundan sonra ne olacak?

- Öcalan'ın kurdurttuğu BDP grubu her fırsatta ?Öcalan muhatabınızdır? demiyor mu?

Diyor.

- Bu durumda BDP ile yapılan Anayasa görüşmeleri dolaylı olarak Apo ile yapılan görüşmeler anlamına gelmez mi?

- Evet gelir.

Aslında BDP ile PKK arasında bir ?kan bağı? olduğu açık.

Hem kan bağı, hem de ?kanlı bir bağ?dır bu.

Ölen her PKK'lı ailesiyle, akrabalarıyla daha büyük bir BDP sempatizanı kitleye ekleniyor. ?Kanlı bağ? işte budur.

Ve bu gerçek artık Ankara tarafından bilinmelidir.

Vurarak, kırarak, daha gelişmiş silahlar alarak, insani sorunlara, insansız uçaklar göndererek bu mesele bitmiyor.

Askerlik yaşının bir korku takvimi gibi anaların önüne dikilmeyeceği, babaların tabut başlarında yaşlı gözlerle oğullarının resimlerini taşımayacağı bir Türkiye için devlet elbette çözüm yolunda herkesle görüşebilir.

Bu bir taviz değildir. Bu bir ?devlet zekâsı?dır.

Bu nedenle ?PKK'yla görüşülmesi ihanettir, pazarlıktır? gibi saldırılar anlamsızdır.

Bu kanı elbette siyasetin ve devletin zekâsı durduracaktır.

Ama önce siyasetin buna ortak bir çözüm üretmesi gerekmektedir.

Meclis'te geniş tabanlı bir yeni anayasa hazırlığı bu çözümün en büyük adımıdır.

CHP'deki değişim de işte bu geniş tabanlı arayış için çok önemlidir.

Çünkü toplumu öfke kamplarına ayırmadan bir yeni anayasa hazırlığı demektir bu.

Bu yüzden şimdiki ya da yeni seçilecek olan Meclis'in en önemli görevi bu yeni anayasa hazırlığı olmalıdır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber