'Seyyar öğretmenler' diploma yaktı
Adana'da eğitim fakültesinden mezun olmalarına rağmen KPSS'yi kazanamadıkları için bir türlü atanamayan ve kaldırımlarda boyunlarına diplomalarını asıp seyyar satıcılık yapan 2 öğretmen, duruma tepki göstererek diplomalarını yaktı.
2001'de Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Talaş Üretim Öğretmenliği bölümünden mezun olan Süleyman Küçükdallar (37) ve 2004'te Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Mobilya Dekorasyon Öğretmenliği bölümünden mezun olan Ahmet Özmen (30), Öğretmeler Günü'ne buruk girdi. Biri 10 yıldır, diğeri ise 7 yıldır atanmayı bekleyen öğretmenler bir türlü atanmayınca çareyi seyyar satıcılık yapmakta buldular.
D-400 kara yolu üzerindeki kaldırımda tezgahlarını kuran Özmen ve Küçükdallar, boyunlarına taktıkları öğretmenlik diplomalarıyla bağırarak satış yapıyor. Özmen, 5 liraya telli zımba satarken Küçükdallar, eşinin evde yaptığı el işleri patik ve bebek hırkalarını 5 liraya satmaya çalıştı. Küçükdallar ve Özmen, "Öğretmenler Günü'nde seyyar öğretmenden indirimli malzemeler", "KPSS mağdurlarından özel fiyatta ürünler" diye bağırarak vatandaşları etkilemeye çalıştı.
Evli ve 1 çocuk babası olan Süleyman Küçükdallar diplomalı işsiz olduğunu belirterek, "Diplomalı işsizim, onun için seyyar satıcılık yapıyorum. Bizi bu hallere düşürenler utansın. Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi'nden mezun oldum. 10 yıl oldu okulu bitireli, bu zamana kadar atama yapmadılar, bundan sonra da yapacaklarını sanmıyorum. Bize atama vermiyorlar. KPSS yapıyorlar ama Türkiye genelinde bizim branşta en fazla 50 kişi alıyorlar. KPSS'de çok yüksek alan giriyor, bense yüksek puan alamadım.
KPSS bence mantıksız. Ben eğitim fakültesini bitirip öğretmen olma hakkını kazanmışım, beni bir sınava daha tabi tutuyorlar. Öğretmen içinden öğretmen seçiyorlar, böyle bir saçmalık olabilir mi?" dedi.
Küçükdallar, Öğretmenler Günü'nde kaldırımda eşinin yaptığı ürünleri satmak zorunda kaldığın altını çizerek şöyle devam etti: "Benim Öğretmenler Günüm yok. Ben bu ülkede diplomayla öğretmen değil hamal bile olamadım. Okumuş diye hamallığa bile almıyorlar. Bu adam öğretmen, hamal olmaz diyorlar. Diplomam var ama iş yok, güç yok. Mecbur seyyar satıcılık yapıyorum. Ben evliyim ve 1 kızım var. Eşimin yaptığı el işlerini kaldırımlarda satarak evimi geçindiriyorum. Öğretmenliği ayak altına düşürenler utansın.
En değerli meslek öğretmenlik diyorlar ama onu da ayak altına düşürdüler. Öğretmenlerin bu ülkede değeri yok mu?"
Atanamadığı için bir türlü evlenemediğini, kız istemeye giden anne ve babasına kimsenin kız vermediğini anlatan Ahmet Özmen de, "Öğretmenlik diplomasını aldık ama hiç işime yaramadı. Sadece askerliği kısa dönem yaptım. Başka işime yaramadı. İş başvurularına gidiyorum, daha önce askere gitmemi istiyorlardı, askerliğimi yaptım geldim bu kez de deneyim istiyorlar, birçok yere gittim deneyimim olmadığı için almadılar. KPSS'ye girdim ama kısmet olmuyor, bir türlü kazanamadım. Devlet daha önce bizim bölümden
hiç öğretmen almıyordu ama şimdi 50 kişi alıyor. Bu olumlu bir gelişme ancak yine de Türkiye geneli için çok az. Zaten bizim bölüm yılda 200 kişi mezun veriyor. Ben mezun olalı 7 yıl olmuş. Artık siz gerisini hesap edin" diye konuştu.
Öğretmenler Gününün kendisi için bir anlamı olmadığını vurgulayan Özmen, "Çünkü eğitim fakültesini bitirdim ama öğretmenliği tadamadım. Gönül isterdi ki öğretmen olarak röportaj yapalım ama olmadı" dedi.
Özmen ve Küçükdallar daha sonra boyunlarındaki diplomaları çıkartarak "Bu diploma bir işe yaramıyor. Bu ülke için bir şey ifade etmiyor. Bu nedenle bu diplomayı yakıyorum. Bu zamana kadar boşuna okumuşum" diyerek diplomalarını yaktılar.