Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na hesap yanıtı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Aralık 2010 12:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisi'nde rektörlerle bir araya geldi. Erdoğan konuşması sırasında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Wikileaks belgeleriyle ilgili "İsviçre'deki bankalara başvurup, herhangi bir hesabının olmadığına dair yazı alsın" sözlerine cevap verdi.

OLMAYAN ŞEYİN BELGESİ OLMAZ

Bu yolla belli ülkeler arasındaki ilişkiler etkilenmeye mi çalışılıyor.

Kullandıkları semboller, meseleyi hiç analiz etmeden, üzerinde tartışmadan yayınlamak vizyonsuz siyasettir.

Dış politika diye bir derdi olan hiç kimse, hiçbir siyasetçi ortaya çıkan iddialara sevinç çığlığı ile sarılmaz. Başbakanı'na İsviçre'den belgeni al gel demez. Olmayan şeyin belgesi olmaz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üniversite rektörleriyle Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisinde biraraya geldi. Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, " Eğitime ve yüksek öğretime ayırdığımız bütçedeki yüksek oranlı bütçeler ar - ge için ayırdığımız paylar bunun yanında üniversitelerin siyasetten arındırılması için verdiğimiz çabaların etkilil oldupuna önümüzdeki dönemde bu etkinin katlanarak arrtacağına inanıyorum " dedi. Erdoğan, üniversitelerin değişime ayak uyduramamasının düşünelemez olduğunu da kaydetti.

" ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE ÇİFT HANEYE YAKIN BİR RAKAM YAKALAYACAĞIZ "

Türkiye'nin ekonomi konusunda önemli adımlar attığını ifade eden Erdoğan, " Sekiz yıl içinde dokuz basamak çıkan bir Türkiye inanıyorum ki bu kalan 13 yıl içinde ki hedefimiz 2023 yılında yani Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi araısına girebilmektir. Türkiye ekonomisinin 2010 yılının ilk iki çeyreğinde yüzde 11 gibi bir büyüme oranına ulaşmış oması üzerinde dikatli durulması gereken son derece önemli bir gelişmedir. İnşallah üçüncü çeyrek büyümenin de aynı şekilde devam edeceğine inanıyorum. Belki çift haneli olmayacak ama bu çift haneye yakın bir rakamı yakalayacağımıza inanıyorum. " dedi.

" BU İDDİALARA SARILMAZ SIUĞ, ÇAPSIZ, UFUKSUZ SİYASETİN GÖSTERGESİ "

Erdoğan Wikileaks ile ilgili de konuştu. Başbakan, " Amerika Birleşik Devletlerinin hariciyesinih gizli yazışmaları bir süredir ortalığa saçılıyor. ABD'nin diplomatları dedikodu, magazin iddia ve iftiralardan oluşan gayriciddi yazışmaları tüm dünyaya internet yoluyla yaydı yayılıyor. Şimdi biz bu yazışmalar yayınladığından itibaren devlet ciddiyetinin gerektirdiği soğukkanlılığın gerektirdiği bir tavır içinde gelişmelerin izlenmesi etekteki taşların tamamen dökülmesinin beklenmesini ifade ettik. Yapılnaın ne olduğunu tam olarak görmek istedik. Yaşanmış olayların bir kısım devlet sırlarının ifşaa edilmesi mi var ? Bu işin arkasında bir art niyet mi var ? Bunlar sitenin iddia ettiği gibi şeffaflaşma mı ? Birtakım operasyonların gerçekletirilmesi mi ? Örtülü bir kara propagandanın yürütülmesi mi? Bu yolla belli ülkeler arasındaki ilişkiler yönlendirilmeye mi çalışılıyor ? Bu yazışmaları yayınlayanların niyetleri sorgulanıyor . Böyle bir ortamda meseleyi hiç analiz etmeden istişare etmeden hemen ilk çıkan iddia ve iftiralara sarılmak sığ, çapsız, vizyonsuz ve ufuksuz bir siyasetin göstergesinden başka birşey olamaz. " diye konuştu.

" BAŞBAKAN'INA İSVİÇRE'DEN BUNUN BELGESİNİ AL GEL DEMEZ "

Erdoğan, bu iddialarla ilgili hükümete eleştiriler yönelten CHP G enel Başkanının da eleştirerek " Devlet ciddiyetine sahip, vizyonu olan, dış politika diye bir derdi olan hiçkimse özelikle de hiçbir siyasetçi ortaya çıkan iftiralara sevinç çığlığıyla sarılıp bunlardan medet ummaz; çare beklemez ve Başbakan'ına İsviçre'den bunun belgesini al gel demez. Olmayan şeyin belgesi olmaz. Hukuktaki kaide müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Biz muhalefet de dahil medya da dahil bu ülkenin tüm kurumlarının güçlü vizyon ve geniş bir ufukla geleceğe bakmalarını Türkiye kadar büyük düşünmelerini bu aziz milet kadar büyük ve itibarlı olmalarını istiyor ve bunun mücaedelesini veriyoruz. " diye konuştu.

Başbakan Erdoğan şöyle devam etti :

"Özellikle üniversitelerimizin Türikye'nin iddialarını sahiplenmelerini yol açmalarını istiyoruz. Açık söylüyorum değerli hocalarım. Biz asla ve asla üniversitelerin bizimli her konuda aynı düşünmelerini istemeyiz. Böyle bir beklenti üniversitenin de biliminde ruhuna aykırıdır. Elbette sorgulayıcıdır. Akademisyenler bağmsız hareket etmelidir. Ancak üniversitelerin gelişmesi aynı zamanda hükümetlerin bu meselelere el atmasıyla, yakın ilişki içerisinde olmayla ilişkilidir. Şu 8 yılda üniversiteler siyasetten arındırılmış en serbest dönemlerini yaşamışlardır. Bakın kız çocuklarını okutulmaması okula gönderilmemesi ile uğraşıyoruz. Ailelerin kız çocuklarını okula göndermemek konusunda cehalet önemliyse güvende etkilidir. Vatandaşla devlet arasındaki güven eksikliği oluşmasına neden olur. Ama şu an Batman Üniversitemizin yarısı kız öğrencilerden oluşuyor.

Ağırlıklı Batman'da yaşayan kızlarımızdı. 10 yıllardır kırılamayan direnç devlet millet kaynaşmasıyla kırılıyor. Batman'daki kızlarımız üniversitelere akın ederken İstanbul, Ankara ve İzmir'deki kızları kılık kıyafetten dolayı kapı dışarı edenlen bu ülkenin çocuklarına ne büyük haksızlık ettiklerini bu gelişmelerle fark eder. Bir yandan üniversite kapısına gelmiş kız çocuklarımızı umutsuzluğa ve geleceksizliği mahkum edenlen bir yandan da çıkıp kız çocuklarının okutulmamasından şikayet ediyoruz diyemezler. Kendi öğrencilerini yurt dışında okumak zorunda bırakanlar Türkiye'nin cazibe merkezi olması vizyonunu taşıyamazlar. Yurt dışında kılık kılafetle uğraşılmadığı çok açıkken kendi ülkesinde bu tür bariyer oluşturulması yani şairin dediği gibi "öz yurdunda garipsin öz vatanında parya" haline yavruları getirmenin hiçbir izahı olmaz. Sormayan sorgulamayan eleştirmeyen toplumla iletişim kuramayan kurumun sadece tabelasında üniversite yazar"

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber