Ceza infazındaki kadına pozitif ayrımcılık
Anayasa Mahkemesi, hapis cezasının konutta çektirilmesine karar verilebilmesi için aranan koşullardaki kadınlar lehine düzenlemenin iptaline yönelik başvuruyu reddetti.
Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararına göre, Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un, 110. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ''Kadın veya...'' ibaresinin, Anayasa'nın 10. ve 11. maddelerine aykırılığı iddiasıyla iptali talebiyle başvuruda bulundu.
''Kadın veya 65 yaşını bitirmiş hükümlülerin mahkum oldukları 6 ay veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine hüküm veren mahkeme veya hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemece karar verilebilir'' şeklindeki hükme yönelik başvuru kararında, 6 ay ve daha az süreli hapis cezasının konutta çektirilmesine karar verilebilmesi için yaş koşulunun yalnızca erkek hükümlüler için aranmasına, kadın hükümlüler için bu koşulun aranmamasına ilişkin itiraz konusu kuralın, hukuki eylem ve durumları aynı olan kişileri cinsiyet farklılığı nedeniyle ayrı statüye tabi tutmak suretiyle Anayasa'nın 10. ve 11. maddelerine aykırı olduğu ileri sürüldü.
Anayasa Mahkemesi kararında, itiraz konusu kuralda, hapis cezasının konutta çektirilmesine karar verilebilmesi için hükümlünün kadın olması ve 6 ay veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olması koşullarının varlığı yeterli olup, maddede erkek mahkûmlar için öngörülen yaşa ilişkin koşulun kadın mahkumlar için aranmadığı belirildi. Kararda şöyle denildi:
''Yasa koyucu, ceza siyasetinin gereği olarak Anayasa'nın ve ceza hukukunun temel ilkelerine bağlı kalmak koşuluyla, soruşturma ve yargılamaya ilişkin olarak hangi yöntemlerin uygulanacağı, toplumda hangi eylemlerin suç sayılacağı, suç sayıldıkları takdirde hangi çeşit ve ölçüde ceza yaptırımlarıyla karşılanmaları gerektiği, hangi hal ve hareketlerin ağırlaştırıcı ya da hafifletici öge olarak kabul edileceği ve cezaların ne şekilde bireyselleştirilerek hangi yükümlülüklerin yerine getirileceğinin belirlenmesi gibi konularda takdir yetkisine sahiptir.
İtiraz konusu kuralda yasa koyucunun, toplumsal yarar gözetilerek cezaların infaz biçimine ilişkin, hükümlülerin, cinsiyet, yaş ve mahkum oldukları yıla göre mahkeme tarafından farklı uygulamalar yapılmasına imkan tanıması, takdir yetkisi içinde bulunduğundan Anayasa'nın hukuk devleti ilkesi ile suç ve cezalara ilişkin genel ilkelere aykırılık yoktur.
Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural Anayasa'nın 2. ve 38. maddelerine aykırı değildir. İptal talebinin reddi gerekir. Konunun Anayasa'nın 10. ve 11. maddeleri ile ilgisi görülmemiştir.''
Anayasa Mahkemesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 110. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer alan ''Kadın veya ...'' ibaresinin Anayasa'ya aykırılık iddiasını oy çokluğuyla reddetti.
Üyeler, Fulya Kantarcıoğlu ile Celal Mümtaz Akıncı, karara katılmadı. Kantarcıoğlu ve Akıncı, karşı oylarının gerekçesinde, ''Kadın hükümlülere tanınan bir hakkın aralarında suç tipi ve hukuki durumları bakımından fark bulunmayan erkek hükümlülere de tanınmaması, cinsiyete dayalı ayırımcılık yarattığından itiraz konusu ibarenin, Anayasa'nın 10. maddesine aykırı olduğu ve iptali gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz'' ifadelerine yer verdi.