YÖK Başkanı Özcan: Öğretim üyelerinin kaybettikleri farklar geri verilecek/ Video

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 11 Şubat 2011 16:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, tam gün yasasından sonra öğretim üyelerinin fark adı altında aldıkları yüzde 20'lik bir meblağın ortadan kalktığına dikkat çekerek, ?Zannediyorum yakın zamanda kaybedilen farklar, öğretim üyelerimize geri verilecek.? dedi. Özcan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dün gerçekleştirdiği görüşmede sözleşmeli statüye geçilmesi önerisinde bulunduğunu aktardı.

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dün gerçekleştirdiği görüşmenin nedeninin tam gün konusu olduğunu belirten Özcan, ?Başka hiçbir gündem yoktu.? dedi. Konuyla ilgili son gelişmeler hakkında Başbakan'a bilgi verdiğini aktaran Özcan, ?Tam günden sonra üniversitelerimizde öğretim üyelerimizin fark adı altında aldıkları yüzde 20'lik meblağ kayboldu. Yeni bir sistem getiriyorsunuz ama bundan bazı öğretim üyeleri zarar görüyor. Bu hoş bir şey değildi.? diye konuştu. Özcan, durumun telafisi için çalışmaların devam ettiğini aktardı.

Başbakan Erdoğan'a bu problemi daha önce duyurduklarını, kendisinin talimatı ile 4 bakandan oluşan bir komisyonun konuyu çalıştığını belirten Özcan, ?Zannediyorum yakın zamanda kaybedilen farklar, öğretim üyelerimize geri verilecek.? dedi.

Dünkü görüşmede kendisinin başka bir öneri getirdiğini dile getiren Özcan, şöyle devam etti: ?Öğretim üyelerinin para ile iç içe olması ve paranın üniversite ortamında bu kadar çok konuşulması rahatsız edici bir durumdur. Onun için mesela sözleşmeli statü gibi bir statüye geçilmesi, belki öğretim üyelerimizi ve bizleri de paranın çok konuşulduğu durumdan kurtarır diye düşündük. Böyle bir öneri ile geldim. Kendisi de öneriyi çalışalım dedi.?

Özcan, bir dahaki hafta içerisinde Başbakan, Sağlık Bakanı ve kendisinin bir araya gelerek bu meseleleri tekrar masaya yatıracaklarını söyledi. Özcan, ?Ben kendilerinden haber bekleyeceğim. Toplantıya çağırdıklarında üniversiteye ait olan görüşleri kendilerine ileteceğim.? dedi.

Başkan Özcan, konuyla ilgili başka bir soru üzerine, ?Sözleşmeli statüde çalışmalarını tavsiye ettim. Bu çok iyi bir sistem.? cevabını verdi. Özcan, sistemin nasıl başlayabileceği konusunda ise şanları dile getirdi: ?Geçen sene üniversitede çalışan hocalarımız, döner sermaye artı maaş ne kadar ücret aldılarsa, bunun aylık ortalaması hesaplanabilir ve önümüzdeki sene, onu takip eden sene bu ücret kendilerine ödenebilir. Böylece onların döner sermaye ya da herhangi başka bir para ile ilgili meseleyle ilişkileri kesilebilir. Kendileri eğitim öğretimde ve araştırmaları ile çalışmalarını devam edebilirler? Bu öğretim üyelerini para ile ilgili meselelerden uzak tutmak için güzel bir husus. Bir avantajı da eğer öğretim üyesi o yıl içerisinde performansında bir artış kaydederse, bir daha ki yıl, önümüzdeki yıl o verdiğiniz maaş artı döner sermayede biraz daha artış yapabilirsiniz. Eğer performansında bir düşüklük olduysa, bu miktardan biraz azaltma yapabilirsiniz. Bu da öğretim üyelerimizi daha çok çalışmaya, üretmeye teşvik edecek bir sistemdir.?


YÖK Başkanı Özcan: Başörtüsünün 'tanınmayı engellediği' argümanı komik

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, başörtüsünün 'tanınmayı engellediği' şeklindeki argümanı komik bulduğunu belirterek, ?Ben sizi tanıyorum, başörtüsü taksanız yine tanırım.? dedi. Özcan, Başkent Üniversitesi ile ilgili Ergenekon davasını soruşturan savcıdan YÖK'e bilgi geldiğini doğrulayarak, ?O bilgide de Başkent Üniversitesi ile ilgili bazı iddialar yer alıyordu. Biz de o iddiaları Denetleme Kurulu'na sevk ettik.? diye konuştu. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, terörden ceza almış hiçbir öğrencinin af kapsamına dahil olmayacağını hatırlatarak, ?O zaten daha önce çıkan 12 afta da öyleydi. Bu sefer de dahil edilmeyecek.? dedi.

Sınavlarda, güvenlik tedbirleri kapsamında parmak izi ve göz taraması konusunda görüşleri sorulan Özcan, "O konu yine karşımıza çıktı. Gerçekten komik. Yani bazı insanların herhangi bir iddiayı ortaya koyabilmesi için argümanlarının çok güçlü olması lazım. Ben sizin hepinizi tanıyorum. Başınıza birer örtü koysanız, başörtüsü taksanız da ben sizi yine tanırım. Eğer bir şahsı gerçekten tanımak söz konusu ise, çok daha başka metotları var. ÖSYM Başkanı'nın dediği gibi parmak izinden faydalanılabilir, göz bebeği analizleri yapılabilir. Çok başka çeşitli yollar bulabiliriz.? diye konuştu. Özcan, başını örten birini tanımamak gibi bir bahanenin olamayacağının altını çizerek, ?Bu gerçekten bir bahanedir, bir neden değildir.? dedi.

Bu görüşü dile getirenlere şaşırdığını söyleyen Özcan, ?Tek korku şu olabilir. Başını örten bir şahıs, kulağını da örttüğü için, o arada belki küpelerinde bluetooth ile iletişim sağlayacak bir cihazı saklamış gibi düşünebilirsiniz. Ama biliyorsunuz onlarda bayan güvenlik memurları tarafından kulakları açılarak kimsenin görmediği bir mahalde kontrolden geçiriliyorlar. Onun için öyle bir korku da, endişe de geçerli değil. Bu argüman gerçekten komik bir argüman. Onun için ben bunu dikkate almadım. Biz bu kontrol mekanizmalarını daha bilimsel hale getirmek için, ÖSYM uğraşıyor. Ama başörtüsünün tanınmayı engellediği şeklindeki bir argümana hiçbir zaman kredi verdiğimi söyleyemem.? şeklinde konuştu.

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ İLE İLGİLİ ERGENEKON DAVASINI SORUŞTURAN SAVCIDAN BİZE BİLGİ GELDİ

Başkent Üniversitesi'nin devredileceği, konuyla ilgili YÖK'ün geçen sene İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen bir yazıya yanıt verdiği yönündeki haberler de Özcan'a hatırlatıldı. Özcan, ?Biz kimseye bu hususta bir yazı yollamadık. Ama İstanbul'da Ergenekon davasını soruşturan savcıdan bize bir bilgi geldi. O bilgide de Başkent Üniversitesi ile ilgili bazı iddialar yer alıyordu. Biz de o iddiaları Denetleme Kurulu'na sevk ettik. Arkadaşlarımız bu iddiaları inceliyorlar. İnceleme bittikten sonra size daha kesin bir şey söyleyebilirim.? dedi.

Özcan, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz hakkında HSYK'ya şikayette bulunduğunu da belirtti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber