İşte yeni TCK'nın getirdikleri... (2)

Haber Giriş : 30 Mart 2005 12:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yeni TCK, uyuşturucu madde kullanımı ve ticaretine ağır cezalar getiriyor.
Kullanmak için uyuşturucu madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, bir yıldan 2 yıla kadar hapis cezası istenecek. Kendisi için uyuşturucu madde üreten kişi için de aynı ceza talep edilecek.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı imal, ithal veya ihraç eden kişi, 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak. Bunları ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi de 5 yıldan 15 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezasına mahkum edilecek.
Uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya baz morfin olması halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından bu hükümler uygulanacak.
Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, 4 yıldan az olmamak üzere hapis ve 20 güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Bu suçlar, tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişiye, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi 1 yıldan 2 yıla hapis cezasıyla cezalandırılacak.

DENETİMLİ SERBESTLİK
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında, tedaviye ve ''denetimli serbestlik'' tedbirine hükmolunacak.
Hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen kişiye, bir uzman rehberlik edecek. Kişiyi uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kullanılmasının etki ve sonuçları hakkında bilgilendirecek olan uzman, kişinin gelişimi ve davranışları hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hakime verecek.
Tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdiği tarihten itibaren 1 yıl süreyle devam edilecek. Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanma süresinin uzatılmasına karar verilebilecek. Ancak, bu durumda süre 3 yıldan fazla olamayacak.
Kişinin cezası ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması halinde infaz edilecek.

ETKİN PİŞMANLIK
Uyuşturucu madde imal ve ticareti suçlarına katılan kişiye, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde ceza verilmeyecek.
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişiye, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa ceza verilmeyecek.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara başvurarak tedavi ettirilmesini isterse cezaya hükmolunmayacak.

ZEHİRLİ MADDE TİCARETİ
İçeriğinde zehir bulunan ve üretilmesi, bulundurulması veya satılması izne bağlı olan maddeyi izinsiz olarak üreten, bulunduran, satan veya nakleden kişi, 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeleri çocuklara, akıl hastalarına veya uçucu madde kullananlara veren veya tüketimine sunan kişiye, 6 aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Ölü gömülmesine ayrılan yerlerden başka yerlere ölü gömen veya gömdüren kişi, 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.

SAHTECİLİK
Parada sahtecilik yapanlara 2 yıldan 12 yıla kadar hapis, kıymetli damgada sahtecilik yapanlara da bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı ve Başbakanlık tarafından kullanılan mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, 2 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
Resmi belgede sahtecilik yapmanın cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis, özel belgede sahteciliğin cezası ise bir yıldan 3 yıla kadar hapis olarak uygulanacak.
Suçların kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılacak.

ENDİŞE, KORKU...
Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunan kişi hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
Suçun silahla işlenmesi halinde, verilecek ceza, kullanılan silahın niteliğine göre yarı oranına kadar artırılabilecek.
Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, birbirini öldürmeye tahrik eden kişi, 15 yıldan 24 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak. Tahrik konusu suçların işlenmesi halinde, tahrik eden kişi, bu suçlara azmettiren sıfatıyla cezalandırılacak.
İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse hakkında 2 yıla kadar hapis cezası istenecek.

312. MADDENİN YERİNE 216
TCK'nın 312. maddesinin karşılığı olan 216. madde, ''halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır'' şeklinde düzenlendi.
Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişiye, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik eden kişi, tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, 6 aydan 2 yıla kadar hapse mahkum edilecek.
Bu suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazifesi sırasında alenen hükümet idaresini, devlet kanunlarını ve hükümet icraatını takbih ve tezyif ederse 1 aydan 1 yıla kadar hapis ve adli para cezasıyla cezalandırılacak veya bunlardan birine hükmolunabilecek.

ÖRGÜT KURMA
TCK'nın 313. maddesine denk gelen 220. maddeye göre, kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek. Örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekecek.
Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Örgütün silahlı olması halinde ceza dörtte birden yarıya kadar artırılacak.
Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılacak.
Örgütün veya amacının propagandasını yapan kişiye, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılacak.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında ceza verilmeyecek.
Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını bildirmesi halinde ceza verilmeyecek.

ŞAPKA VE TÜRK HARFLERİ
671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun ile 13 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanunun koyduğu yasaklara veya yükümlülüklere aykırı hareket edenlere 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilecek.

UÇAK KAÇIRMAK
Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halinde iken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması halinde, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla hava ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişiye, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek.

MÜSTEHCENLİK
Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi hakkında, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren, bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten; bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten; bu ürünleri içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arzeden; bu ürünleri satışına mahsus alışveriş yerleri dışında satan veya kiraya veren; bu ürünleri sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan, reklamını yapan kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezası istenecek.
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak.
Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullanan kişi hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek.
Bu ürünlerin içeriğini basın ve yayın yoluyla yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi hakkında, 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Bu düzenlemeler, bilimsel eserler ile çocukların pornografide kullanılması hariç olmak üzere sanatsal ve edebi eserler için uygulanmayacak.

FUHUŞ
Çocukların fuhşa teşvik edilmesine de ağır yaptırımlar getirildi. Çocuğu fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran kişiye 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu suçun işlenişine yönelik hazırlık hareketleri de ''tamamlanmış suç'' gibi cezalandırılacak.
Bir kimseyi fuhşa teşvik eden ve bunun yolunu kolaylaştıran kişi hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istenecek. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılacak.
Fuhuş amacıyla ülkeye insan sokan veya insanların ülke dışına çıkmasını sağlayan kişi de aynı cezayı alacak.
Bu suçların, eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılacak.
Fuhşa sürüklenen kişi, tedavi veya terapiye tabi tutulacak.

DİLENCİLİK
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişi hakkında bir yıla kadar hapis cezası istenecek. Çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlayan kişi hakkında verilecek ceza, bir katı oranında artırılacak.
Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Bu suç 3. derece kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından işlenirse, verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması halinde, verilecek ceza bir kat artırılacak.
''Tefecilik'' fiilini suç olarak tanımlayan yeni TCK'ya göre, tefecilik yapanlar 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istenecek. Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi yaptıran kişi de aynı cezaya çarptırılacak.
Gerçek kimliğini saklayarak bir başkasıyla evlenen kişi hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilecek. Ancak, medeni nikah yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacak.

ÇOCUĞUNU DÖVEN ANNE VE BABAYA DA CEZA
Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede bulunan kimse hakkında, 2 aydan bir yıla kadar hapis cezası istenecek.
İdaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, korumak veya bir meslek veya sanat öğretmekle yükümlü olduğu kişi üzerinde disiplin yetkisini kötüye kullanan kimseye, bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, 3 aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Velayet hakları kaldırılmış olsa da itiyadı sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketler sonucu maddi ve manevi özen noksanlığı nedeniyle çocukların ahlaki, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan anne veya baba, 3 aydan bir yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA
Kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalarına ilişkin ihalelere fesat karıştıran kişi hakkında 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istenecek.
İhaleye fesat karıştırma sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana gelmiş olması halinde ceza yarı oranında artırılacak.
Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen edimin ifasına fesat karıştıran kişi hakkında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
İşçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin artıp eksilmesi sonucunu doğurabilecek bir şekilde ve bu maksatla yalan haber veya havadis yayan veya sair hileli yollara başvuran kimseye 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Yasada, ''tefecilik'' fiili ilk kez suç olarak tanımlandı. Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.

BİLİŞİM SUÇLARI
Bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek. Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi hakkında, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek. Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılacak.

KREDİ KARTI HIRSIZLIĞI
Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına mahkum olacak.
Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi hakkında, 4 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.

ZİMMET
765 sayılı TCK'da 202. maddede düzenlenen ''zimmet'' suçu, yeni kanunda 247. maddeye denk geliyor. Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, ceza yarı oranına kadar indirilebilecek.
Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilecek.

İRTİKAP
Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi hakkında, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulacak.
Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi hakkında, 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.

RÜŞVET
Rüşvet alan kamu görevlisi, 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Rüşvet veren kişi de kamu görevlisi gibi cezalandırılacak. Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacak.
Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılacak.

YARAR SAĞLAMA
Görevine girmeyen ve yetkili olmadığı bir işi yapabileceği veya yaptırabileceği kanaatini uyandırarak yarar sağlayan kamu görevlisi hakkında, bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
Zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması halinde, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanacak.

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA
TCK'daki 240. maddenin yerini alan ve ''görevi kötüye kullanma'' fiilini düzenleyen 257. maddeye göre, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi hakkında, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi hakkında da 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.
Görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı açıklayan veya yayınlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştıran kamu görevlisine, bir yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak, bir başkasına mal veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, 6 aya kadar hapis cezasına mahkum olacak.

KAMU GÖREVİNİN TERKİ VEYA YAPILMAMASI
Hukuka aykırı olarak ve toplu biçimde, görevlerini terk eden, görevlerine gelmeyen, görevlerini geçici de olsa kısmen veya tamamen yapmayan veya yavaşlatan kamu görevlilerinin her biri hakkında 3 aydan bir yıla kadar hapis cezası istenecek. Kamu görevlisi sayısının 3'ten fazla olmaması halinde cezaya hükmolunmayacak.
Kamu görevlilerinin mesleki ve sosyal hakları ile ilgili olarak, hizmeti aksatmayacak biçimde, geçici ve kısa süreli iş bırakmaları veya yavaşlatmaları halinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza da verilmeyebilecek.
Kanuna aykırı olarak eğitim kurumu açanlara, bunları çalıştıranlara ve bu kurumlarda kanuna aykırı olarak açıldığını bildiği halde öğretmenlik yapanlara, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu yerlerin kapatılmasına da karar verilebilecek.

ADLİYEYE KARŞI SUÇLAR
Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi hakkında, bir yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Fiilin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılacak.
İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlayacak.
Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkumiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunacak. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilecek.

SUÇ UYDURMA
İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, 4 aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Hukuk davalarında yalan yere yemin eden davacı veya davalıya bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde ceza verilmeyecek.
Gerçeğe aykırı mütalaada bulunan bilirkişi hakkında, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.

YARGI GÖREVİ YAPANI ETKİLEME
Bir davanın taraflarından birinin veya bir kaçının veya sanıkların veya davaya katılanların, mağdurların leh veya aleyhinde, yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimseye 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek. Teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek ceza altı aydan iki yıla kadar olacak.
İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi hakkında, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilecek.

SUÇTAN KAYNAKLANAN MALVARLIĞI
Alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurtdışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek ve meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tabi tutan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.

GİZLİLİĞİN İHLALİ
Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Ancak, soruşturma aşamasında alınan ve kanun hükmü gereğince gizli tutulması gereken kararların ve bunların gereği olarak yapılan işlemlerin gizliliğinin ihlali açısından aleniyetin gerçekleşmesi aranmayacak.
Kanuna göre kapalı yapılması gereken veya kapalı yapılmasına karar verilen duruşmadaki açıklama veya görüntülerin gizliliğini alenen ihlal eden kişi hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Bu suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, ceza yarı oranında artırılacak.
Soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak damgalanmalarını sağlayacak şekilde görüntülerinin yayınlanması halinde, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasındaki ses veya görüntüleri yetkisiz olarak kayda alan veya nakleden kişi, 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.

GENİTAL MUAYENE
Hukuka aykırı biçimde yapılan genital muayene yapılmasını, bağımsız bir suç olarak tanımlayan yasaya göre, yetkili hakim ve savcı kararı olmaksızın, kişiyi genital muayeneye gönderen veya bu muayeneyi yapan fail hakkında 3 aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek.
Bulaşıcı hastalıklar dolayısıyla kamu sağlığını korumak amacıyla kanun ve tüzüklerde öngörülen hükümlere uygun olarak yapılan muayenelerde bu hüküm uygulanmayacak.
Yeni TCK'ya göre, terör ve örgütlü suçların işlenmesi sırasında başka suçlar da işlenmişse bunlar da ayrıca cezalandırılacak.
Yasaya göre, soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılacak.
Kendisini, bir hükümlünün veya tutuklunun yerine koyarak ceza infaz kurumuna veya tutukevine giren kimseye 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Gözaltına alınanın veya tutuklunun kaçmasını sağlayan kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Hükümlünün kaçmasını sağlayan kişi, çekilecek olan hapis cezasının süresine göre cezalandırılacak.
Kaçması sağlanan kişi sayısının birden fazla olması halinde, bu sayı göz önünde bulundurularak, verilecek ceza üçte birden bir katına kadar artırılacak.
Hükümlü veya tutukluların toplu olarak ayaklanması halinde, her biri hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek. Hükümlü veya tutuklu sayısının üçten fazla olmaması halinde, bu suçtan dolayı cezaya hükmedilmeyecek.

CEZAEVİNE TELEFON SOKMA
Cezaevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde, elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Hükümlü ve tutukluların haberleşmelerini, ziyaretçileriyle görüşmelerini, iyileştirme ve eğitim programları çerçevesinde eğitim ve spor, meslek kazandırma ve işyurdu çalışmaları ile diğer sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmalarını, kurum tabibince muayene ve tedavi edilmelerini, müdafi veya avukat tayin etmelerini, bunlarla görüşmelerini, mahkemelere veya Cumhuriyet başsavcılıklarına gitmelerini, kurum görevlileri ile görüşmelerini, salıverilenlerin kurum dışına çıkmalarını her ne suretle olursa olsun engelleyenler, hükümlü ve tutukluları bu fiillere teşvik edenler bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla mahkum olacak.
Hükümlü ve tutukluların beslenmesini engelleyenler hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek. Hükümlü ve tutukluların açlık grevine veya ölüm orucuna teşvik veya ikna edilmeleri ya da bu yolda kendilerine talimat verilmesi de beslenmenin engellenmesi sayılacak.

CUMHURBAŞKANI'NA HAKARET
Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi hakkında, bir yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilecek. Ceza, suçun alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, üçte biri oranında artırılacak. Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanı'nın iznine bağlı tutuldu.
Türk Bayrağı'nı yırtarak, yakarak veya sair surette ve alenen aşağılayan kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Bu hüküm, Anayasa'da belirlenen beyaz ay yıldızlı al bayrak özelliklerini taşıyan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin egemenlik alameti olarak kullanılan her türlü işaret hakkında uygulanacak.
İstiklal Marşı'nı alenen aşağılayan kişi hakkında, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Bu suçların yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılacak.
Türklüğü, Cumhuriyeti veya TBMM'yi alenen aşağılayan kişi, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni, devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilecek. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılacak. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmayacak.

DEVLETİN GÜVENLİĞİNE KARŞI SUÇLAR
Mevcut TCK'daki 125. maddeyi düzenleyen yeni 302. maddeye göre, devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak, devletin birliğini bozmak, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak, devletin bağımsızlığını zayıflatmak amacına yönelik elverişli bir fiil işleyen kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilecek. Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunacak.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaş halinde olan devletin ordusunda hizmet kabul eden, düşman devletin yanında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı silahlı mücadeleye giren vatandaşa, müebbet hapis cezası verilecek.

SAVAŞA TAHRİK
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik eden veya bu amaca yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapan kişi, 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Tahrik fiilinin basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılacak.
Temel milli yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa, 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezası verilecek. Yarar sağlayan veya vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunacak. Suç savaş hali dışında işlendiği takdirde, bu nedenle kovuşturma yapılması Adalet Bakanı'nın iznine bağlı olacak. Temel milli yararlar deyiminden; bağımsızlık, toprak bütünlüğü, milli güvenlik ve Cumhuriyet'in Anayasa'da belirtilen temel nitelikleri anlaşılacak.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde, yetkisiz olarak, yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde bulunan kimseye 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek.

ANAYASAL DÜZENE KARŞI SUÇLAR
TCK'nın 146. maddesine karşılık gelen 309. madde, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenlere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörüyor. Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre ceza verilecek. Örneğin, bu kapsamda adam öldürme veya gasp da varsa ayrıca bunlardan da hüküm kurulacak.
Cumhurbaşkanına suikastte bulunan kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacak. Bu fiile teşebbüs edilmesi halinde de suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacak.
Cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla mahkum olacak.
Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı silahlı bir isyana tahrik eden kimseye 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilecek. İsyan gerçekleştiğinde, tahrik eden kişi hakkında 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı silahlı isyanı idare eden kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacak. İsyana katılan diğer kişilere 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek.

SİLAHLI ÖRGÜT
TCK'nın 168, 169 ve 170. maddelerine karşılık gelen 314. maddeye göre, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişiye, 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilecek. Örgüte üye olanlara, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanacak.
Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde ayrıca bu suçlardan dolayı da ceza verilecek.

HALKI ASKERLİKTEN SOĞUTMA
Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunanlara veya propaganda yapanlara 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarı oranında artırılacak.
Savaş zamanında devletin yetkili makam ve mercilerinin emir veya kararlarına bilerek aykırı harekette bulunan kimseye bir yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Savaş sırasında kamunun endişe ve heyecan duymasına neden olacak, halkın maneviyatını sarsacak, düşman karşısında ülkenin direncini azaltacak şekilde asılsız veya abartılmış veya özel maksada dayalı haber yayan veya temel milli yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunan kimse hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istenecek.
Sulh zamanında seferberlikle ilgili görevlerini ihmal eden veya geciktiren kamu görevlisine 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek.

DEVLETİN GÜVENLİĞİ
Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken belgeleri temin eden kimseye 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin eden kimse 15 yıldan 20 yıla kadar hapis, açıklayan kimse müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Devletin askeri yararı gereği girilmesi yasaklanmış olan yerlere, gizlice veya hile ile girenlere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Görevi dolayısıyla öğrendiği ve devletin güvenliğinin gizli kalmasını gerektirdiği bilgileri kendisi veya başkası yararına kullanan kişi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.
Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin eden kimseye 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Resmen çekilmiş olan yabancı devlet bayrağını veya diğer egemenlik alametlerini alenen tahkir eden kimseye 3 aydan bir yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, ilgili devletin şikayetine bağlı olacak.

DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ
TBMM Genel Kurul gündeminde bulunan, yeni TCK'da değişiklik yapılmasını öngören teklifle, TCK'nın 85. maddesinde düzenlenen taksirle ölüm ve yaralamaya neden olma suçunun alt cezasının, 3 yıldan 2 yıla çekilmesi öngörülüyor.
Teklifle TCK'nın ''kasten yaralama'' başlıklı 86. maddesindeki ''2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur'' ibaresi, ''şikayet aranmaksızın verilecek ceza yarı oranında artırılır'' şeklinde düzenleniyor.
Teklifte, çocuklar üzerinde bilimsel deneyin hiçbir surette yapılamayacağını öngören hüküm değiştirildi. Buna göre, yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların çocuklar üzerinde yapılmasının gerekli olması şartı aranacak. Ayrıca, rıza açıklama yeteneğine sahip çocuğun kendi rızasının yanı sıra ana ve babasının veya vasisinin yazılı muvafakatının alınması gerekecek. Deneye izin verecek kurullarda çocuk hastalıkları uzmanı bulunacak.
TCK'nın konut dokunulmazlığının ihlali ile ilgili 116. maddesinin kapsamına işyeri de alınırken, bu fiilin şikayete bağlı olması hükmü getiriliyor.
TCK'nın 165. maddesinde yapılan değişiklikle bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı bilerek satın alan veya kabul eden kişiye 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası verilmesi benimseniyor.
TCK'nın ''imar kirliliğine neden olma''yı düzenleyen 184. maddesinde yapılan değişiklikle yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişinin, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasına izin veren hüküm ise maddeden çıkarıldı.
TCK'nın ''ihaleye fesat karıştırma'' başlıklı 235. maddesinde yer alan ihalelerle ilgili suçları düzenleyen hükümlere ''yapım ihaleleri'' de eklendi.
Yağma, irtikap, resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili davalara da ağır ceza mahkemelerinin bakması öngörüldü.
Taksirli suçlarda ölüm ve yaralama suçlarındaki cezanın alt sınırı 3 yerine 2 yıla çekildi.

TCK UYGULAMA KANUNU
TCK Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun, TCK dışındaki 280'den fazla yasada öngörülen cezalardan nispi nitelikteki vergi ve resim cezaları, nispi para cezaları ve tazminat niteliğinde orana bağlı bulunan para cezaları dışında kalanları artırıyor.
Yasa, yeni TCK'nın 1 Nisan 2005'te yürürlüğe girecek olması nedeniyle ''lehe olan hükümlerin'' uygulanmasına açıklık getiriyor. Buna göre, l Nisan 2005 tarihinden önce kesinleşmiş hükümlerle ilgili olarak, TCK'nın lehe olan hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde, duruşma yapılmaksızın da karar verilebilecek. Bu hüküm, 1 Nisan 2005 tarihinden önce verilip de Yargıtay tarafından lehe olan hükümlerin uygulanması hususunda değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle bozularak mahkemesine gönderilen kararlar hakkında da uygulanacak.
Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenecek.
1 Nisan 2005 tarihinden önce kesinleşmiş olan mahkumiyet kararları hakkında yeni TCK'nın lehe olan hükümleri öncelikle dikkate alınarak, infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilecek.
Bu arada, yeni TCK dışında tutulan Kabahatler Yasa Tasarısı dün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kabahatlere, para cezası ve idari tedbir uygulanacak.
Yürürlüğe 1 Nisan 2005'te girecek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), ceza yargılaması usulünde önemli değişiklikler getiriyor.
CMK'ya göre, ülke içinde deniz, hava veya demiryolu taşıtlarında ya da bu taşıtlarda işlenen suçlarda, bunların ilk ulaştığı yer mahkemesi yetkili olacak.
Yetkisizlik kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilecek. Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hakim, aynı işte görev alamayacak.
Hakim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, mercii çekinmenin uygun olup olmadığına karar verecek. Çekinmenin uygun bulunması halinde davaya bakmakla bir başka hakim veya mahkeme görevlendirilecek.
Tanıklar, davetiye, telefon, telgraf, faks, elektronik posta aracılığıyla tanıklık yapmaya çağrılacak.
Cumhurbaşkanı, kendi takdiriyle tanıklıktan çekinebilecek. Cumhurbaşkanı tanıklık etmek isterse beyanı konutunda alınabilecek, yazılı olarak da gönderebilecek.
Çocuklar ve akıl hastaları görüşlerini ifade edebildikleri takdirde tanıklık yapabilecek.

DEVLET SIRRININ SINIRI
Bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, ''devlet sırrı'' olarak mahkemeye karşı gizli tutulamayacak. Açıklanması, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, Anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler, ''devlet sırrı'' sayılacak.
Tanıklık konusu bilgilerin devlet sırrı niteliğini taşıması halinde, tanık, sadece mahkeme hakimi veya heyeti tarafından zabıt katibi dahi olmaksızın dinlenecek. Hakim veya mahkeme başkanı, daha sonra bu tanık açıklamalarından, sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirecek. ''Devlet sırrı'' niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hakimi veya heyeti tarafından incelenebilecek. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hakim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilecek.

ÖRGÜT SUÇLARINDA TANIK KORUMA
Tanığa görevinin önemi anlatılacak. Tanığa, dinlemeden önce gerçeği söylemesinin önemi, gerçeği söylememesi halinde yalan tanıklık suçundan dolayı cezalandırılacağı, doğruyu söyleyeceği hususunda yemin edeceği ve duruşmada mahkeme başkanı veya hakimin açık izni olmadan mahkeme salonunu terk etmeyeceği anlatılacak.
Örgüt suçlarında tanık koruma uygulaması getirilecek. Buna göre, tanık olarak dinlenecek kişilerin kimliklerinin ortaya çıkması kendileri veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturacaksa; kimliklerin saklı tutulması için gerekli önlem alınacak. Kimliğin saklı tutulması için tanığa ait kişisel bilgiler, Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme tarafından korunacak.
Hazır bulunanların huzurunda dinlenilmesi tanık için ağır bir tehlike oluşturacak ve bu tehlike başka türü önlenemeyecekse, hakim, hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan da tanığı dinleyebilecek. Tanığın dinlenilmesi sırasında ses ve görüntülü aktarma yapılacak, soru sorma hakkı da saklı olacak.
Tanıklık görevinin yapılmasından sonra, kişinin kimliğinin saklı tutulması veya güvenliğinin sağlanması için önlem alınacak.
Yasal sebep olmaksızın tanıklıktan veya yeminden çekinen tanık hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilmekle beraber, yemininin veya tanıklığının gerçekleştirilmesi için dava hakkında hüküm verilinceye kadar 3 ayı geçmemek üzere disiplin hapsi verilebilecek. Kişi, tanıklığa ilişkin yükümlülüğüne uygun davranması halinde derhal serbest bırakılacak.

BİLİRKİŞİ DURUŞMAYA ÇAĞRILABİLECEK

Kamu görevlileri, bağlı bulundukları kurumla ilgili davalarda bilirkişi olarak atanamayacak.
Gerekli olması halinde bilirkişi, şüpheli veya sanığa mahkeme başkanı, hakim veya Cumhuriyet savcısı aracılığıyla soru sorabilecek. Ancak mahkeme başkanı, hakim veya Cumhuriyet savcısı, bilirkişinin doğrudan soru sormasına da izin verebilecek.
Bilirkişi raporunda, bir suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı veya suç nedeniyle failin kusurluluğu hakkında değerlendirme yapılmayacak. Bilirkişi, raporunda hakim tarafından yapılması gereken hukuki değerlendirmelerde bulunamayacak.
Mahkeme, her zaman bilirkişinin duruşmada dinlenilmesine karar verebileceği gibi ilgililerden birinin istemesi üzerine açıklamalarda bulunmak üzere bilirkişiyi duruşmaya çağırabilecek.

TIBBİ MUAYENE

Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanığın bedeni üzerinde tıbbi muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan, saç, tükürük, tırnak, cinsel salgı gibi örnekler alınabilmesine Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da resen hakim veya mahkeme tarafından karar verilebilecek.
Bu müdahaleler, ancak doktor tarafından ya da doktor gözetiminde sağlık mensubu diğer kişilerce yapılabilecek. Şüpheli veya sanığın vücudundan saç, tükürük ve tırnak örneği alınmasına Cumhuriyet savcısı da karar verebilecek. Cumhuriyet savcısının kararı, 24 saat içinde hakim veya mahkemenin onayına sunulacak. Hakim veya mahkeme, 24 saat içinde kararını verecek. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalacak ve elde edilen deliller kullanılamayacak.
Tıbbi muayenenin yapılabilmesi veya vücuttan örnek alınabilmesi için müdahalenin kişinin sağlığına zarar verme tehlikesinin bulunmaması gerekecek.
Üst sınırı 2 yıldan daha az hapis cezası gerektiren suçlarda kişi üzerinde beden muayenesi yapılmayacak, kişiden kan, saç, tükürük, tırnak, cinsel salgı gibi örnek alınamayacak.

MOLEKÜLER İNCELEME

Kadının muayenesi, istemi halinde ve olanaklar elverdiğinde bir kadın doktor tarafından yapılacak.
Kişilerden alınan örnekler üzerinde soybağının veya elde edilen bulgunun şüpheli veya sanığa ya da mağdura ait olup olmadığının tespiti için zorunlu olması halinde moleküller genetik inceleme yapılabilecek. Alınan örnek üzerinde, bu amaçlar dışında tespitler yapılmasına yönelik incelemeler ise yasak olacak.
Moleküler inceleme, bulunan ve kime ait olduğu belli olmayan beden parçaları üzerinde de yapılabilecek.
Şüpheli ve sanığın beden muayenesi, vücudundan örnek alınması moleküler inceleme sonuçları, kişisel veri niteliğinde olup başka bir amaçla kullanılamayacak, dosya içeriğini öğrenme yetkisine sahip bulunan kişiler tarafından bir başkasına verilemeyecek. Bu bilgiler, kovuşturmaya yer olmadığına kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, veya hükmün kesinleşmesi hallerinde en geç 10 gün içinde cumhuriyet savcısının huzurunda yok edilecek.

PARMAK İZİ ALMA
Üst sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde Cumhuriyet savcısı veya hakim kararıyla fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak veya ayak izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulacak. Kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararı verilmesi hallerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhal yok edilecek ve bu husus tutanağa geçirilecek.
Keşif ve yer gösterme, hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından yapılacak.
Keşif ve yer göstermede, şüpheli, sanık, mağdur ve bunların müdafii ve vekili hazır bulunabilecekler.

OTOPSİ KAYDA ALINACAK
Otopsi, Cumhuriyet savcısının huzurunda biri adli tıp, diğeri patoloji uzmanı veya diğer dallardan birisinin mensubu veya biri pratisyen iki hekim tarafından yapılacak. Müdafi veya vekil tarafından getirilen hekim de otopside hazır bulunabilecek. Zorunluluk bulunduğunda otopsi işlemi bir hekim tarafından da yapılabilecek.
Otopsi yapılırken, cesedin görüntüleri kayda alınacak.

HAKLARI BİLDİRİLECEK

Kolluk görevlileri, tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde; Cumhuriyet savcısına veya amirlerine derhal başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, yakalama yetkisine sahip olacak. Kolluk güçleri, yakalanan kişiye haklarını derhal bildirecek.
Gözaltı süresi, yakalama anından itibaren 24 saati geçmeyecek.
Toplu olarak işlenen suçlarda delilerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle Cumhuriyet savcısı, gözaltı süresinin her defasında 1 günü geçmemek üzere 3 gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilecek.
Şüpheli veya sanık gözaltına alındığında veya gözaltı süresi uzatıldığında Cumhuriyet savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği kişiye gecikmeksizin haber verilecek.

TUTUKLAMA
Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilecek. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemeyecek.
Sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemeyecek.
Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok 6 ay olacak. Ancak, bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek 4 ay daha uzatılabilecek.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok 2 yıl olacak. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilecek, uzatma süresi toplam 3 yılı geçemeyecek.
Bu maddede öngörülen uzatma kararları, Cumhuriyet savcısının, şüpheli veya sanık ile müdafiinin görüşleri alındıktan sonra verilir.
Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere, kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hallerinde kelepçe takılabilecek.
Tutuklamadan ve tutuklamanın uzatılmasına ilişkin her karardan tutuklunun bir yakınına veya belirlediği bir kişiye haber verilecek.

ADLİ KONTROL

Üst sınırı 3 yıla kadar (3 yıl dahil) hapis cezasını gerektiren bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada şüphelinin tutuklanması yerine, adli kontrol altına alınması mümkün olacak. Tutuklama yasağı öngörülen hallerde de adli kontrol kararı verilebilecek.
Adli kontrol kararı verilmesi halinde hükümlüye şu tedbirler uygulanabilecek:
''Yurtdışına çıkamamak; hakim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak; hakimin belirttiği mercii veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde mesleki uğraşlarına ilişkin veya eğitime devam konularındaki kontrol tedbirlerine uymak; her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde kaleme makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek; özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmak dahil tedavi veya muayene tedbirlerine tabi olmak ve belirlenecek bir güvence miktarını yatırmak; silah bulundurmamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek; Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim tarafından miktarı ve ödeme süresi belirlenecek parayı suç mağdurunun haklarını güvence altına almak üzere ayni veya kişisel güvenceye bağlamak; aile yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermek.
Adli kontrol altında geçen süre, kişisel hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak cezadan mahsup edilemeyecek.
Salıverilme işlemleri üzerinde merciince Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık veya müdafii dinlendikten sonra istemin kabulüne, reddine veya adli kontrol uygulanmasına karar verilebilecek. Bu kararlara itiraz edilebilecek.

GECE ARAMA YAPILAMAYACAK-
Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceğinin umulması halinde, şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek.
Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamayacak. Bu hüküm, suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan haller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi, tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda ise uygulanmayacak.
Kişinin avukatının aramada hazır bulunmasına engel olunamayacak.
Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle kolluk görevlileri tarafından arama yapılabilecek.
Askeri mahallerde yapılacak arama, hakim ve Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askeri makamlar tarafından yerine getirilecek.
Arama işlemi uygulanan kimsenin belge ve kağıtlarını inceleme yetkisi hakim ve Cumhuriyet savcısına ait olacak. Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle kolluk görevlileri el koyma işlemini gerçekleştirecek.
Soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda öncelikle ''adli kolluğa'' yaptırılacak.
Soruşturmada, başka surette failin belirlenememesi veya delil elde etme imkanı bulunmaması halinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, kamu kurum ve kuruluşları veya özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerine ait bilgisayar sistemlerinde kayıtlı veriler taranabilecek ve çözülebilecek.
Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine el koyma sırasında sistemdeki bütün bilgilerin yedeklemesi yapılabilecek, isterse bir kopya şüpheliye veya vekiline verilecek. Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine el konulmaksızın da sistemdeki verilerin tamamının veya bir kısmının kopyası alınabilecek.

TELEFON DİNLEME
Soruşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka surette delil elde etme imkanının bulunmaması durumunda hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise savcının kararıyla şüpheli ya da sanığın telefonları tespit edilip dinlenilebilecek, kayda alınabilecek.
Telefon dinleme; kasten öldürme, işkence, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, parada sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt veya bu örgütlere silah sağlama, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, silah kaçakçılığı, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 68. ve 74. maddelerinde tanımlanan suçlarda yapılabilecek. Bu suçlar dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemeyecek ve kayda alamayacak.
Kayda almanın gerçekleştirildiğinin anlaşılmasından sonra alınan kayıtlar derhal yok edilecek.

TEKNİK ARAÇLARLA İZLEME
Bazı suçların işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebepleri bulunması ve başka suretle delil elde edilememesi halinde şüpheli veya sanığın kamuya açık yerlerdeki faaliyetleri ile işyeri teknik araçlarla izlenebilecek, ses ve görüntü kaydı yapılabilecek. Teknik araçlarla izleme, kasten öldürme, parada sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, silahlı örgüt, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarında yapılabilecek. Teknik araçlarla izleme, kişinin konutunda yapılamayacak.
Arama veya el koyma tedbirinin uygulanması veya telefonla dinleme sırasında yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse, bu delil koruma altına alınacak ve durum Cumhuriyet savcılığına bildirilecek.

GİZLİ SORUŞTURMACI
Uyuşturucu imal ve ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, silahlı örgüt ve bu örgütlere silah sağlama, silah kaçakçılığı ile tarihi eser kaçakçılığına ilişkin suçlarda, ''gizli soruşturmacı'' görevlendirilebilecek.
Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilmemesi halinde hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı kararıyla gizli soruşturmacı görevlendirilecek. Bir kamu görevlisi olan gizli soruşturmacının kimliği değiştirilebilecek. Bu kimlikle hukuki işlemler yapılabilecek. Kimliğin oluşturulması ve devam ettirilmesi için zorunlu olması halinde gerekli belgeler hazırlanıp, değiştirilip kullanılabilecek.
Gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ilişkin karar ve diğer belgeler, ilgili Cumhuriyet başsavcılığında korunacak. Bu görevlinin kimliği, görevinin sona ermesinden sonra da gizli tutulacak. Gizli soruşturmacı, görevini yerine getirirken suç işleyemeyecek ve görevlendirildiği örgütün işlemekte olduğu suçlardan sorumlu tutulamayacak.

İFADE ALMA KOŞULLARI
Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebilecek.
Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanacak. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamayacak. Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemeyecek. Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemeyecek. Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hakim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamayacak.

İHBAR VE ŞİKAYET
Şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilecek. Soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukuki yardımda bulunma hakkı engellenmeyecek, kısıtlanamayacak.
Şüpheli veya sanık, vekaletname aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilecek. Bu kişilerin müdafii ile yazışmaları denetime tabi tutulamayacak.
Suça ilişkin ihbar veya şikayet, Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilecek. Valilik, kaymakamlık ya da mahkemeye yapılanlar, ilgili Cumhuriyet başsavcılığına gönderilecek. İhbar veya şikayet, yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilecek.

ADLİ KOLLUK

Soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda öncelikle adli kolluğa yaptırılacak. Adli kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısının adli görevlerine ilişkin emirlerini yerine getirecek. Adli kolluk, adli görevler haricindeki hizmetlerde üstlerinin emrinde olacak.
Cumhuriyet başsavcıları, her yılın sonunda o yerdeki adli kolluğun sorumluları hakkında değerlendirme raporları düzenleyerek mülki idare amirlerine gönderecek.
Adli kolluk görevlilerinin nitelikleri ve bunların hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimi, diğer hizmet birimleri ile ilişkileri, değerlendirme raporlarının düzenlenmesi, uzmanlık dallarına göre hangi bölümlerde çalıştırılacakları ve diğer hususlar, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde Adalet ve İçişleri bakanlıklarınca ortaklaşa çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek.
Olay yerinde görevine ait işlemlere başlayan adli kolluk görevlisi, bunların yapılmasına engel olan veya yetkisi içinde aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri, işlemleri sonuçlanıncaya kadar ve gerektiğinde zor kullanarak bundan men edecek.

SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ
Kanunun başka hüküm koyduğu haller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizli kalacak.
Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığıyla her türlü araştırmayı yapabilecek. Cumhuriyet savcısı bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilecek. Cumhuriyet savcısı, adli görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını isteyecek.
Adli kolluk görevlileri, el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan önlemleri emrinde çalıştıkları Cumhuriyet savcısına derhal bildirmek ve bu Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlü olacak.
Cumhuriyet savcısı, adli kolluk görevlilerine emirleri yazılı, acele hallerde sözlü olarak verecek.

KAMU DAVASI AÇMA YETKİSİ
Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilecek.
Mahkeme dosyayı inceledikten sonra eksik veya hatalı noktalarını belirterek, iddianamenin Cumhuriyet başsavcılığına iadesine karar verecek. Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra yeniden iddianame düzenleyerek, dosyayı mahkemeye verecek. İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilecek.
Sanık 18 yaşını doldurmamış ise duruşma kapalı yapılacak, hüküm de kapalı duruşmada açıklanacak. Sanık duruşmaya bağsız olarak alınacak.
Kanunun ayrık tuttuğu haller saklı kalmak üzere hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmayacak. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilecek. Mahkemeye gelen sanığın duruşmanın devamı süresince hazır bulunması sağlanacak ve savuşmasının önüne geçmek için mahkeme gereken önemleri alacak.
Sanığın sorgusunun yapılmasında görüntülü ve sesli iletişim teknikleri kullanılabilecek.

DURUŞMADA FOTOĞRAF ÇEKİLEBİLECEK
Adliye binası içerisinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonunda her türlü sesli veya görüntülü kayıt veya nakil olanağı sağlayan aletler kullanılamayacak. Bu hüküm, adliye binası içerisinde ve dışındaki diğer adli işlemlerin icrasında da uygulanacak. Madde gerekçesinde, keşif ve yer gösterme işlemlerinde de ses ve görüntü alıcı aletlerin kullanılmasının yasaklandığı belirtildi.
Gerekçede, her türlü sesli ve görüntülü kayıt ve nakil olanağı sağlayan aletlerin yasaklandığı, ancak fotoğraf çekilmesine engel bulunmadığı belirtildi. Gerekçede, mahkeme başkanı veya hakimin, duruşmanın amacını ihlal edecek surette abartılı biçimde fotoğraf cihazlarının kullanılmasını, yargılamanın düzenini sağlamak konusundaki yetkisine dayanarak men edebileceği kaydedildi. Gerekçede, ''Adliye binası içerisindeki söz konusu aletler mutlak olarak kullanılamayacak, duruşma salonunda ise duruşma başladıktan sonra söz konusu aletlerle görüntü alınması yasaklanmaktadır'' denildi.

ÇAPRAZ SORGU SİSTEMİ
Yargılamalarda çapraz sorgu sistemi getiriliyor. Cumhuriyet savcısı, müdafii veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilecek.
Sanık veya mağdur, meramını anlatacak ölçüde Türkçe bilmiyorsa, mahkeme tarafından atanan tercüman aracılığıyla iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar tercüme edilecek.
Engelli sanığa veya mağdura, duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar anlayabilecekleri biçimde anlatılacak.
Kaçak sanığın duruşmaya gelmesini sağlamak amacıyla Türkiye'de bulunan mallarına, hak ve alacaklarına, amaçla orantılı olarak mahkeme kararıyla el konulabilecek ve gerektiğinde idaresi için kayyım atanacak. Bu hükmün uygulanacağı suçlar arasında; hırsızlık, yağma, dolandırıcılık, hileli iflas, zimmet, irtikap, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, silahlı örgüt, silah sağlama, Bankalar Kanunu'nda belirtilen zimmet suçuna yer verildi.

ÖRGÜTLÜ SUÇLARA ÖZEL MAHKEME
Başka yasalarda yapılan düzenlemelere paralel olarak itiraz, istinaf, temyiz, yargının yenilenmesi ve adli tatil ile ilgili olarak CMK'da da değişiklik yapıldı.
4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nun kapsamı, bu yasa içine alınıyor. TCK'da yer alan örgüt faaliyeti kapsamında işlenen uyuşturucu imal ve ticareti suçu, haksız ekonomik çıkar elde etmek amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti kapsamında cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar ve devletin güvenliğine karşı işlenen suçlarla ilgili davalar, Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine HSYK tarafından yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülecek.
Örgütlü suçlarda tutuklamanın kısa sürede gerçekleşmemesi gerekçe gösterilerek bu suçlarda tutuklama süresi, diğer suçlarda öngörülen sürenin 2 katı olarak uygulanacak.
Hükmün gerekçesinde, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin yanı sıra hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller de gösterilecek. Hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliler, temyiz dilekçesi ve beyanında gösterilmemiş olsa da hukuka kesin aykırılık nedeni olarak kabul edilecek.
AİHM kararı, hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi nedeni sayılacak. Bu halde yargılamanın yenilenmesi, AİHM kararının kesinleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde istenebilecek. Bu hüküm, 4 Şubat 2003 tarihinde AİHM'in kesinleşmiş kararları ile bu tarihten sonra AİHM'e yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında uygulanacak.

-CMK UYGULAMA KANUNU-

TBMM'de kabul edilen ancak henüz onaylanmayan 20 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun, CMK'nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, kesin hükme bağlanmış olanlar hariç, görülmekte olan bütün soruşturma ve kovuşturmalarda uygulanacak.
CMK'nın ''Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat'' hükümlerini düzenleyen hükümleri, 1 Nisan 2005 tarihinden itibaren yapılan işlemler hakkında uygulanacak. Bu tarihten önceki işlemler hakkında 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilecek.
Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk derece mahkemelerince karar verilmiş olup, temyiz edilmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiş bulunan dava dosyalarından, lehe kanun hükümlerinin uygulanması yönünde mahkemesince değerlendirme yapılması gerektiği açıkça anlaşılanlar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca doğrudan ilgili mahkemesine iade edilebilecek. Bu halde, mahkemesince duruşma yapılarak karar verilecek.
CMK'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce Yargıtay'ca incelenip kesinleşen hükümler hakkında, başvuru süresi dolmamış olması kaydıyla karar düzeltme yoluna gidilebilecek.
Birden fazla mahkumiyeti olan kişi bu mahkumiyetlerden birine ilişkin cezayı infaz kurumunda çektiği sürece, diğer cezaları açısından ceza zamanaşımı işlemeyecek. Cezanın infazının ertelenmesi veya durdurulması halinde, bu cezaya ilişkin zamanaşımı işlemeyecek. Bu hüküm, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte yürürlüğe girecek.
CMK'nın ''mağdur çocuklar ile duruşmaya gelemeyecekler'' ile ''görüntülü ifade ve tanıklık'' ile ilgili düzenlemelerinin yürürlük tarihi, teknik altyapının oluşturulması için 1 Temmuz 2006 tarihine ertelendi.
CMK'nın öngördüğü yönetmelikler, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde çıkarılacak.
Kanunun 1 Nisan'da yürürlüğe girmesiyle 1412 sayılı CMUK, 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu, 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu yürürlükten kalkacak.
Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında hiç kimseye ayrıcalık tanınmayacak.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a göre, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamayacak.
Yasa, hükümlünün yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmeyi, toplumu suça karşı korumayı, hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik etmeyi, üretken ve yasalara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumlarını kolaylaştırmayı öngörüyor.
Hükümlüler, ceza infaz kurumlarında güvenli bir biçimde ve kaçmalarını önleyecek tedbirler alınarak düzen, güvenlik ve disiplin çerçevesinde tutulacak.
Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin düzenli bir yaşam sürdürmeleri sağlanacak. İyileştirmeye gereksinimleri olmadığı saptanan hükümlülere ilişkin infaz rejiminde, bu hükümlülerin kişilikleriyle orantılı bireyselleştirilmiş programlara yer verilmesine özen gösterilecek.

-İYİLEŞTİRMENİN ÖLÇÜTÜ-

Hapis cezalarının infazında hükümlülerin iyileştirilmeleri amacını güden programların başarısı, hükümlülerin elde ettikleri yeni tutum ve becerilerle orantılı olarak ölçülecek. Bunun için iyileştirme çabalarına yönelik olarak hükümlünün istekli olması teşvik edilecek.
İyileştirme araçları, hükümlünün sağlığını ve kişiliğine olan saygısını korumasını sağlayacak usul ve esaslara göre uygulanacak.

CEZA İNFAZ KURUMLARININ TÜRLERİ

Yasa ile ceza infaz kurumları, ''Kapalı ceza infaz kurumları'', ''Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları'', ''Kadın kapalı ceza infaz kurumları, ''Çocuk kapalı ceza infaz kurumları'', ''Gençlik kapalı ceza infaz kurumları'', ''Gözlem ve sınıflandırma merkezleri'', ''Açık ceza infaz kurumları'' ve ''Çocuk eğitim evleri'' olarak sınıflandırıldı.
''Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarında, ''Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar ile süresine bakılmaksızın, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek veya bu örgütün faaliyeti çerçevesinde, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan, insanlığa karşı suçlardan, kasten öldürme suçundan, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan, devletin güvenliğine karşı suçlardan, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan mahkum olanlar'' kalacak.
Eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli durumda bulunan ve özel gözetim ve denetim altında bulundurulmaları gerekli olduğu saptananlar ile bulundukları kurumlarda düzen ve disiplini bozanlar veya iyileştirme tedbir, araç ve usullerine ısrarla karşı koyanlar da bu kurumlara gönderilecek.
Toplam cezasının üçte birini bu kurumlarda geçirerek iyi hal gösteren hükümlüler, diğer ceza infaz kurumlarına gönderilebilecek.

İNFAZIN GERİ BIRAKILACAĞI HALLER
Hapis cezasının infazı akıl hastalığı nedeniyle geriye bırakılacak, diğer hastalıklarda resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde tedavi sürdürülecek. Ancak, bu durumda bile cezanın infazı mahkumun hayatı için kesin bir tehlike oluşturuyorsa mahkumun cezasının infazı, iyileşinceye kadar geri bırakılacak.
Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren 6 ay geçmemiş bulunan kadınlar için de geri bırakılacak. Çocuk ölmüş veya annesinden başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren 2 ay geçince ceza infaz olunacak.
Mahkumun 3 yıl ve daha az süreli cezasının derhal infazının hükümlü veya ailesi için mahkumiyetin amacı dışında ağır bir zarara neden olacağı anlaşılırsa, hükümlünün istemi üzerine infazı Cumhuriyet başsavcılığınca 6 aya kadar ertelenebilecek.
Üç yıl ve daha az süreli hapis cezaları, hükümlünün yüksek öğrenimini bitirebilmesi, birinci derece yakınlarının ölümü, bunların hastalık ve malullükleri nedeniyle ailenin tarım topraklarının işlenebilmesinin olanaksız hale gelmesi veya hükümlünün hastalığının sürekli bir tedaviyi gerektirmesi gibi durumlarda, 6 ayı geçmeyen sürelerle infaza ara verilebilecek. Ancak bu ara verme iki defadan fazla olamayacak.
Hapsedilme veya diğer nedenlerden kaynaklanan akıl hastalığı dışında ruhsal rahatsızlıkları bulunup da ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde tutulmaları gerekli görülmeyerek infaz kurumlarına geri gönderilenler, infaz kurumlarının özel bölümlerinde kalacak.
Hükümlünün, hapis cezası veya güvenlik tedbirinin infazı için gönderilen davetiyenin tebliği üzerine 10 gün içinde gelmemesi, kaçması ya da kaçacağına dair şüphe uyandırması durumunda savcı yakalama emri çıkaracak. Ancak, 3 yıldan fazla hapis cezalarının infazı için doğrudan yakalama emri çıkarılacak.
Hükümlülerin ceza infaz kurumlarına konulmalarında, başka kuruma nakillerinde ve hastaneye yatırılmalarında istekleri üzerine ailelerine veya gösterdikleri kişilere durumları bildirilecek.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETİN İNFAZI

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan hükümlü tek kişilik odada barındırılacak. Hükümlüyü eşi, altsoy ve üstsoyu, kardeşleri ve vasisi, belirlenen gün, saat ve koşullar içinde 15 günlük aralıklarla ve günde bir saati geçmemek üzere ziyaret edebilecek. Bu hükümlülere 15 günde bir 10 dakika telefonla görüşme hakkı verilecek. Hükümlü, kurum iç yönetmeliğinde belirtilenlerin dışında hiçbir spor faaliyetine katılamayacak. Hükümlünün cezasının infazına hiçbir surette ara verilemeyecek.

HABERSİZ ARAMA
Hükümlülerin çalıştırılma koşullarını da düzenleyen yasaya göre, infaz kurumlarında habersiz arama gerçekleştirilebilecek. Arama ayda bir kez mutlaka yapılacak. Disiplin cezalarının, ''Kınama, bazı etkinliklerden alıkoyma, ücret karşılığı çalışılan işten yoksun bırakma, haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma veya kısıtlama, ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma, hücreye koyma'' olarak sıralandığı yasaya göre, toplu, bedensel, zalimane, insanlık dışı veya küçültücü disiplin cezası verilemeyecek.
Hücreye koyma cezası, eylemin niteliği ve ağırlığına göre bir günden yirmi güne kadar açık havaya çıkma hakkı saklı kalmak üzere uygulanabilecek.

ÇOCUĞA KELEPÇE YOK
Yasaya göre, hükümlülere hiçbir durumda zincire ve demire vurmak gibi tedbir uygulanamayacak, kelepçe ve bedensel hareketleri kısıtlayıcı araçlar ise belirli koşullarda kullanılabilecek. Ancak, çocuk hükümlülere kelepçe ya da bedensel hareketleri kısıtlayıcı araçlar takılmayacak.
Tehlikeli hali bulunan hükümlü ancak 1 veya 3 kişilik odalarda, diğer hükümlüler ise cezaevi yönetimi tarafından belirlenecek sayıda mahkumun kalabileceği odalarda barındırılacak.
Muhtaç hükümlülere talepleri halinde idare tarafından iklime ve sağlığa uygun giysiler verilecek. Ancak giysiler, iç ve dış güvenlik personelinin giysi ve üniformalarına benzer şekil ve renkte olmayacak.

ÇOCUKLARIN DURUMU
Anneleri hükümlü olup da dışarıda korumasına bırakılacak kimsesi bulunmayan 0-6 yaş grubundaki çocuklar, annelerinin yanında kalabilecek. Bu çocuklar gündüzleri ceza infaz kurumu bünyesindeki veya Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu veya diğer kurum ve kuruluşlara ait kreş ve gündüz bakımevlerinde barındırılacak. Annelerinin yanında kalan çocuklara, yaş ve durumlarına ve ihtiyaçlarına göre yiyecek ve içecek verilecek. 3 yaşını dolduran çocuklar, hakim kararıyla çocuk yuvalarına veya yetiştirme yurtlarına yerleştirilebilecek. Bu çocukların, belirlenecek bir program ve usule göre zaman zaman anneleriyle temasları sağlanacak.

İNTERNET KULLANIMI

Kapalı ceza infaz kurumlarındaki hükümlüler, belirli esas ve usullere göre idarenin kontrolündeki ücretli telefonlarla görüşme yapabilecek. Telefon görüşmesi idarece dinlenilecek ve kayıt altına alınacak. Bu hak, hükümlülere tanınan diğer haklarda olduğu gibi tehlikeli halde bulunan ve örgüt mensubu hükümlüler bakımından kısıtlanabilecek.
Açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitim evlerindeki hükümlüler, ücretli telefonlarla serbestçe görüşme yapabilecek.
Hükümlüler açık ve kapalı ceza infaz kurumlarında, çocuk eğitim evlerinde araç telefonu, telsiz telefon veya cep telefonu ve benzeri iletişim araçlarını bulunduramayacak ve kullanamayacak.
Kapalı ve açık ceza infaz kurumları ile çocuk ve küçük eğitim evlerinde, eğitim amacıyla radyo, televizyon ve internet kullanımına izin verilebilecek. Adalet Bakanlığı'nın uygun görmesi durumunda eğitim ve kültürel amaçlı olarak cezaevlerine bilgisayar alınmasına izin verilecek.
Hükümlülere dini bayram, yılbaşı veya kendi doğum günlerinde hediye gönderilebilecek.
Yasa, hükümlülerin topluma kazandırılması amacıyla iyileştirme programları uygulanmasını, ceza infaz kurumlarında bu amaçla eğitim ve psiko-sosyal hizmet servisleri kurulmasını öngörüyor. Ayrıca, açık infaz kurumları ile çocuk eğitim evlerinde bulunan hükümlülerin örgün ve yaygın, kapalı infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin yaygın öğretimden yararlanmaları sağlanacak.

AÇLIK GREVİ VE ÖLÜM ORUCU

Hükümlünün sağlığının korunmasına ilişkin düzenlemeler de getiren yasaya göre, hangi nedenle olursa olsun kendilerine verilen yiyecek ve içecekleri sürekli reddeden hükümlüler, bu hareketlerinin kötü sonuçları ile bırakacağı bedensel ve ruhsal hasarlar konusunda doktor tarafından bilgilendirilecek. Psiko-sosyal hizmet birimince de bu hareketlerinden vazgeçmeleri yolunda çalışmalar yapılacak ve sonuç alınamaması halinde, beslenmelerine kurum tabibince belirlenen rejime göre uygun ortamda başlanacak.
Beslenmeyi reddederek açlık grevi veya ölüm orucunda bulunan hükümlülerden, alınan tedbirlere ve yapılan çalışmalara rağmen hayati tehlikeye girdiği veya bilincinin bozulduğu doktor tarafından belirlenenler hakkında, isteklerine bakılmaksızın kurumda, olanak bulunmadığı takdirde derhal hastaneye kaldırılmak suretiyle muayene ve teşhise yönelik tıbbi araştırma, tedavi ve beslenme gibi tedbirler, sağlık ve hayatları için tehlike oluşturmamak şartıyla uygulanacak.
Sağlık sorunu olup da muayene ve tedaviyi reddeden hükümlülerin sağlık veya hayatlarının ciddi tehlike içinde olması veya ceza infaz kurumunda bulunanların sağlık veya hayatları için tehlike oluşturan bir durumun varlığı halinde de aynı tedbirler alınacak. Ancak, hükümlülerin sağlıklarının korunması ve tedavilerine yönelik zorlayıcı tedbirler, onur kırıcı nitelikte olmamak şartıyla uygulanacak.
Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Yasa'ya göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan hükümlüler 30 yıl, müebbet hapse mahkum edilenler 24 yıl ceza çektikten, diğer hükümlüler ise cezalarının üçte ikisi infaz edildikten sonra koşullu salıverilme hakkından yararlanabilecek.
Koşullu salıverilmeden, infaz süresini iyi halli olarak geçiren mahkumlar yararlanacak.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar 30 yılını, müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar 24 yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilecek.
Koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süreler şöyle belirlendi:
''Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkumiyette 36 yıl, Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkumiyette 30 yıl, Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 36 yıl, Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 30 yıl, Birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 28 yıl.''

DAHA UZUN SÜRELER

Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkumiyette ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar 36 yıl, müebbet hapis cezasına mahkum olanlar 30 yıl, süreli hapis cezasına mahkum olanlar cezalarının dörtte üçünü çekmeleri şartıyla koşullu salıverilmeden yararlanabilecek. Ancak, bu süreler birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkumiyette 40 yıl, birden fazla müebbet hapis cezasına mahkumiyette 34 yıl, bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 40 yıl, bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 34, birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyette en fazla 32 yıl olacak.
Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün 18 yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınacak.
Koşullu salıverilen hükümlü, infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar denetim altında olacak. 18 yaşından küçük olan hükümlüler, denetim süresinde eğitimlerine, gerektiğinde barınma olanağı da bulunan bir kurumda devam edecek.
Hakim, denetim süresinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilecek.

KOŞULLU SALIVERMENİN GERİ ALINMASI
Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına karşın uymamakta ısrar etmesi durumunda, koşullu salıverilme kararı geri alınacak.
Koşullu salıverilme kararının geri alınması durumunda hükümlünün, sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen çekilmesine karar verilecek. Yükümlülüklerine aykırı davranan hükümlüler ise koşullu salıverilme kararının geri alınmasının kesinleştiği tarih ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla belirlenecek bir süre cezaevinde tutulacak.
Hakim, koşullu salıverilen hükümlünün kişiliğini ve topluma uyumdaki başarısını göz önünde bulundurarak, denetim süresinin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadan veya herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine karar verebilecek veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını veya belirlenen yükümlülükleri, denetim süresi içinde kaldırabilecek.
Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde ceza infaz edilmiş sayılacak.
Yasa, tekrar suç işlenmesi durumunda koşullu salıverilmeden yararlanmak için aranan infaz sürelerini artırırken, ikinci kez tekrar durumunda bu haktan yararlanılamayacağını da öngörüyor.
Hakim, suçun tekrarı durumunda, infazın tamamlanmasından sonra başlamak üzere 5 yıla kadar denetim süresi belirleyebilecek.

KISA SÜRELİ HAPİS CEZALARI
Yasa, kısa süreli hapis cezasının infazında seçenekli yaptırımlar da öngörüyor.
İnfaz hakimi, 6 ay ve daha az süreli hapis cezasının sadece hafta sonlarında, geceleri çektirilmesine karar verebilecek. Kadın veya 65 yaşını bitirmiş hükümlüler, 6 ay veya daha az süreli hapis cezasını hakim kararı ile konutlarında çekebilecek. 75 yaşını bitiren, 3 yıl ve daha az süreli hapis cezasına mahkum olanlar, ceza infaz kurumlarında kalmalarına sağlık durumlarının elverişli olmadığı yönünde tam teşekküllü devlet veya üniversite hastanelerinden rapor almaları durumunda cezalarını konutlarında çekebilecekler. Ancak, mahkumiyete neden olan suç nedeniyle herhangi bir zarar doğması durumunda bu zararı, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin yoluyla tamamen giderecekler.
Kısa süreli hapis cezasına çarptırılan yükümlünün kamu kurumu veya kamu yararına hizmet veren özel bir kuruluşun belirli hizmetlerinde çalıştırılmasına karar verilebilecek. Hükümlü, bunu reddedebilecek. Ayrıca, kısa süreli hapse mahkum olanlar ile 2 yıl cezaya hüküm giyenlerden mahkumiyetlerinin yarısını iyi halle geçirenlerin istemeleri durumunda, hükümlülüklerinin geriye kalan kısmında kamuya yararlı bir işte çalışmalarına karar verilebilecek.
Yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında bulunanlar dışındaki hükümlülere mazeret izni, özel izin veya iş arama izni verilebilecek ve izinde geçen süreler hükümlülükte geçmiş sayılacak.
Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsız sayılacak ve varlıklarını ayrı koruyacak. Ancak bir kişi hakkında başka kesinleşmiş hükümler bulunması durumunda mahkemeden toplama kararı istenebilecek.
Hükümlüye, salıverilme öncesi ve sonrasında kişisel zorluklarını aşmalarını, iyileştirilmelerini ve dışarıdaki yaşama uyumlarını sağlamak üzere kamu tarafından destek ve hizmet verilmesini hüküm altına alan yasa uyarınca, meslek ve sanatlarında becerili olan hükümlüler diğer hükümlülerle yardımlaşabilecek.

ADLİ PARA CEZASI
Adli para cezasını bir ay içinde ödemeyenler Cumhuriyet savcısının kararı ile hapsedilecek. Adli para cezası yerine çektirilen hapis süresi 3 yılı, birden fazla adli para cezasına mahkumiyet halinde ise 5 yılı geçemeyecek.
Çocuklar hakkında verilen adli para cezaları ile kısa süreli hapisten çevrilen para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu cezalar hapse dönüştürülmeyecek.

KISITLAYICI TEDBİRLER

Belirli durumlarda Cumhuriyet savcısı, hakim veya mahkeme, tutuklunun sıkı güvenlik altında tutulması, tutulduğu odanın kamerayla izlenmesi, ziyaretçi ve telefon görüşmelerinin kısıtlanması, kendisine ya da başka birine zarar vermesini önleyecek şekilde düzenlenmiş özel odada barındırılması, belirli süreyle kelepçelenmesi veya hareketlerinin engellenmesi ve yüksek güvenlikli bir kuruma nakledilmesi gibi tedbirler uygulayabilecek.
Cezanın kesinleşmesinden sonra askere alınan kişiler hakkında hapis cezasının infazı ve geri bırakılması konusunda Askerlik Yasası hükümleri uygulanacak.
Askeri suçlar ve askeri disiplin suçları dışında, askere alınmadan önce ve askerlikleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı er ve erbaşlar ile yedek subaylar hakkında, kısa süreli hapis cezası yerine hükmedilen tedbirler askerlik hizmetinin sonuna bırakılacak.
Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda yer alan para cezalarının ödenmemesi halinde 1 gün, 100 Türk Lirası hesabı ile hapis cezasına çevrilecek.
Ölüm cezaları, müebbet ağır hapis cezasına dönüştürülen veya ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasına mahkum olan terör suçluları, koşullu salıverme hükümlerinden yararlanamayacak. Bunlar hakkında ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası ''hayatı boyunca'' devam edecek.

İSTİNAF MAHKEMELERİ 2 YIL İÇİNDE KURULACAK

Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun da 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girecek. Yargıtay'ın temyiz mahkemesi niteliğine kavuşması ve dava dosyasının azaltılması amacıyla çıkarılan yasa, bölge adliye mahkemelerinin 2 yıl içinde kurulmasını öngörüyor.
Bu mahkemelerin nerelerde kurulacağına Adalet Bakanlığı'nın önerisi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca karar verecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber