Sağlık Bakanlığı personel alım takvimini açıklamalı ve yerleştirmeleri ÖSYM'ye yaptırmamalıdır

Bir çok kamu kurumu, personel alımına ilişkin takvim yayımlamaktadır. Ancak, Sağlık Bakanlığı hala bir personel alım takvimi yayımlamamıştır. Sağlık personeli adayları, bu soruna ilişkin olarak Bakanlıktan bir açıklama beklemektedir. Ayrıca, adaylar, yayımlanacak olan bir sözleşmeli personel alımının, kesinlikle ÖSYM'ye yaptırılmamasını istemektedir. Zira, ÖSYM başvuran kişinin çalışıp çalışmadığını kontrol edememektedir.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 25 Şubat 2011 15:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Ülkemizde en çok personel barındıran ikinci bakanlık olan Sağlık Bakanlığı, personeline hak ettiği değeri vermemektedir. Bunun sonucu olarak da karşılaşılan bazı sıkıntılar mevcuttur. Bunları genel hatları ile şu şekilde ifade edebiliriz.

1 - Birçok kurum personel alım takvimini resmi olarak açıklarken Sağlık Bakanlığı bu konuda başvuruların başlayacağı döneme kadar hiçbir açıklama yapmamaktadır. Seçim öncesinde bulunduğumuz bu günlerde Sağlık Bakanlığı'nın nisan-mayıs gibi alım yapacağına dair söylentiler dolanmaktadır. Bu tarz spekülalif haberler adaylarda alım olacağı beklentisinin oluşmasına ve adayların umutları üzerinden beslenmelerine neden olmaktadır. Aksi bir durumun ortaya çıkaracağı ruhsal sıkıntıları engellemek için bakanlık resmi bir açıklama yaparak atama bekleyenleri bilgilendirmelidir. Çünkü adaylar, alacağı resmi haberlere göre hayatına yön vermeye çalışmaktadır. Bu nedenle dileğimiz bakanlığın bundan sonraki uygulamalarında "Personel Alım Takvimini" yayınlaması ve adaylarını bu konuda bilgilendirmesidir.

2 ? Sağlık Bakanlığı, diğer kurumlarda olduğu gibi KPSS sonucuna göre 4B'li personel alımı yapmaktadır. Kadrolu alım yerine Sözleşmeli (4B'li) alım yapmak Sağlık Bakanlığı'nın takdirinde bir durumdur. Ancak, yapılan sözleşmeli alımlara hem Sağlık Bakanlığında hem de üniversitelerde çalışmakta olan 4B'lilerin tekrar başvurması yeni atama bekleyenlerin yolunu tıkamaktadır. Her ne kadar Sağlık Bakanlığı çalıştığı halde tekrar başvuru yapanlar yerleşse bile göreve başlayamayacaklardır dese de bunun bir yaptırımı olmadığı için çalışan personel yeniden başvuru yapmaktadır. Bunun sonucu olarak mevzuat gereğince atama yapılan kadroların bazılarının boş kalması durumu ortaya çıkarmaktadır. Tekrar tercihlerden dolayı kadroların boş kalması tahmin edilebilecek basit bir ihtimal olmasına rağmen yetkililerin bu konuda gerekli düzenlemeyi yapmaması anlam verilemez bir durumdur. Zaten Sağlık Bakanlığı, yerleştirme işlemlerini yeterli bilgi birikimine sahip olmayan ve hiçbir alt yapısı bulunmayan ÖSYM'ye bırakmakla, kadroların boş kalmasını kabullenmiş durumdadır. Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı, geliştirdiği sistem sayesinde 4B'lilerin tekrar 4B'li alımlar için başvuru yapmasını engelleyen sistem kullanmaktadır. Bu şekilde kadroların boş kalmasının da önüne geçmiştir. Oysaki Sağlık Bakanlığı da, geliştireceği basit bir yazılımla başvuranların çalışıp çalışmadığı veya yönetmelikte yer alan 3 istisna kapsamına girip girmediğini kontrol edilebilir.

3 ? Bilindiği üzere, hastaneler temizlik, yazılım, yemekhane ile tamir ve bakım hizmetlerini taşeron firmalar üzerinden yapmaktadır. Bu ihalelerle istihdam edilen işçiler sadece temizlik, yemekhane ve güvenlik gibi ilgili alanlarda çalıştırılmaları gerekirken sanki hastane personeliymiş gibi tıbbi sekreter, laborant, hemşire gibi alanlarda görevlendirilmektedirler. Taşeronlaşma adı altında yapılan bu uygulamalar, zamanla kamuda yandaşlara kaynak aktarmanın yeni bir yolu olmuştur. 2002 yılından sonra Sağlık Bakanlığı bünyesinde taşeron çalıştırma oranı 10 kat artarak adeta norm haline getirilmiştir. 2002 yılında taşeron çalıştırılanların toplam personel içindeki oranı % 4 düzeyinde iken, 2010 yılında % 25 düzeyine yaklaşmıştır. Bu şekilde yapılan geçici ve niteliksiz personel istihdamının faydalı olmayacağı ve atama bekleyen sağlıkçıların önünü kapattığı bilinen bir gerçektir. Bu nedenle hastanelerde taşeronlaşmaya son verilerek o bölümlerde gerçekten o işin eğitimini almış kişilerin çalıştırılması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir.

4 ? 4B'li personel, ataması yapılan yerde sürekli olarak çalışmak durumundadır. Yani çakılıdır. 4924'lü personeli de bu kategoriye dâhil edebiliriz. Nakil ve özür durumu (özellikle eş durumu) tayin hakkı sağlıkçılara tanınmamıştır. Gerçi son dönemlerde bakanlıkça eş durumu tayini ve nakil hakkının verildiği/verileceği konusunda net olmasa da bazı açıklamalar gelmektedir. Anayasamızda ailenin korunması kanunu yer almasına rağmen eşlerin birbirinden ayrı çalıştırılmasına göz yumulması ve bu konuda dikkate değer bir çalışma yapılmaması bakanlığın aile yaşamına verdiği/vermediği değeri göstermektedir. Eş durumu tayinleri bakanlığın bütçesine yük getiren bir durum değildir. Bu konuda basit yasal düzenlemeler yaparak yılın belli dönemlerinde (yıl içinde iki dönem halinde olması en uygunudur) eş durumu için tayin hakkının verilmesi uygun olacaktır. Anlaşmalı evlilikle tayin olayını önlemek için de belli süre içinde ayrılan personelin eski görev yerine gönderilmesi gibi başka bir düzenleme yapılması bu sorunu da çözebilir niteliktedir. Nakil hakkı ile ilgili olarak da aynı kurumda belli süreyi tamamlayan sağlıkçılara da yine yılın belirli dönemlerinde nakil hakkı verilerek çakılı çalışmanın önüne geçilebilir. Hatta bu şekilde özellikle göreve başlamayanlardan dolayı bazı kadroların boş kalması sorunu da çözülmüş olur. Belli süre çalışıp nakil isteyebileceğini bilen personel atandığı takdirde gidip görevine başlar.

KPSS Sağlık Forumu adına _fachiku_

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber