Şişmanlık salgın bir hastalık halini aldı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Nisan 2011 10:26, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

- Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramis Çolak, "Şişmanlık, gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde en önemli sağlık problemlerinden biridir ve salgın bir hastalık halini almıştır" dedi.

Türkiye obezite (şişmanlık) ile mücadele ve kontrol programı çerçevesinde, OMÜ ile İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen "Obezite, Yeterli Dengeli Beslenme ve Fiziksel Aktivite" konulu paneller dizisinin ilki Kız Meslek Lisesi Konferans Salonu'nda yapıldı. Panele OMÜ Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ramis Çolak, OMÜ Yaşar Doğu Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman İmamoğlu ve Tıp Fakültesi Uzman

Diyetisyeni Güzin Tümer panelist olarak katıldı. Prof. Dr. Ramis Çolak konuşmasında, obezitenin hem dünyada hem de Türkiye'de giderek salgın halini alan önemli bir sağlık problemi olduğunu, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2006 yılında dünyada 400 milyonun üzerinde obez ve 1.6 milyar aşırı kilolu birey bulunduğunu ve 2015 yılında obez sayısının 700 milyona, aşırı kilolu insan sayısının da 2.3 milyara ulaşacağının öngörüldüğünü kaydetti. Prof. Dr. Çolak, "Şişmanlığın tıp dilindeki adı 'obezite'dir. Nedeni

tam olarak açıklığa kavuşturulamamış olmakla beraber, şişmanlığın oluşumunda anne ve babamızdan aldığımız genetik yük, yaktığımızdan fazla besin almak ve hareketsizlik önemli rol oynar. Şişmanlık, gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde en önemli sağlık problemlerinden biridir ve salgın bir hastalık halini almıştır. Şişmanlık, sadece şeker, kalp ve damar hastalıkları ve tansiyon yüksekliğine neden olmakla kalmaz, ömrümüzü de kısaltır" diye konuştu.

"Çocuklardaki şişmanlık sıklığında da son yıllarda çok hızlı bir artış, hatta patlama vardır" diyen Çolak, "Bu nedenle eskiden erişkin yaşlarda görülen tip 2 şeker hastalığı artık çocukluk veya ergenlik çağında da görülmeye başlamıştır. Fransa'da son 10 yılda çocuklarda şişmanlık sıklığı beş kat, ABD'de ise 1976 yılından bu yana iki kat artmıştır. Çocukluk çağındaki şişmanlık Türkiye'de de hızla artmaktadır. Çocuklarda şişmanlığın bu denli hızlı artmasından çevre faktörlerindeki değişiklikler sorumludur.

Hareketsiz bir yaşam biçiminin egemen olması; televizyon ve bilgisayar önünde fazla vakit geçirme, karbonhidratlar ve yağlı besinlerle aşırı beslenme, çocukların okullarda dar bir çevrede kalmaları, oyun ve egzersiz yapamamaları, televizyonlarda yapılan besin, şeker ve çikolata reklamları bu artışta başlıca etkenlerdir. Yapılan bir çalışmayla günde iki saatten fazla televizyon seyreden çocukların yüzde 52'sinde aşırı kilo ve yüzde 28'inde şişmanlık saptanmıştır. Eğer zamanında yeterli tedbirler alınmazsa

çok daha ciddi sağlık problemleri ile karşılaşılması kaçınılmazdır" şeklinde konuştu.

Erişkin yaşlarda kilo almaya veya şişmanlığa neden olan başlıca faktörlerin hareketsizlik ve aşırı beslenme olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çolak, "Bunun dışında yaşın ilerlemesiyle de kilo almaya başlarız. Kadınlar için kilo alımının en yüksek olduğu dönemler gebelik, emzirme ve menopoz dönemleridir. Şişmanlığın vücutta neredeyse bozmadığı organ yoktur. Bunlar içinde kalp, tansiyon ve şeker hastalığı yaşamı kısaltan önemli hastalıklardır. Kadınlarda 18 yaşından, erkeklerde ise 20 yaşından sonra kilo

alınması şeker hastalığı riskini artırmaktadır" ifadelerini kullandı.

Kilo alımı ile hipertansiyon arasında da kuvvetli bir ilişki olduğunu belirten Çolak, çoğunlukla şişmanlarda görülen hastalıkları şöyle sıraladı:

"Şişman hastaların yüzde 60'ında hipertansiyon vardır. Şişman kişilerde kalp ve damar hastalıklarından dolayı ölüm oranı şişman olmayan kişilere göre dört kat fazladır. Şişman hastalarda safra kesesi taşı, safra kesesi iltihabı, karaciğer yağlanması ve 'reflü özofajit' denen midedeki asidin yemek borusuna kaçması hastalığı daha sık görülür. Safra kesesi taşı, şişman hastalarda şişman olmayanlara göre üç kat daha fazla oluşur. Uykuda nefes durması da (apne) şişmanlarda sık görülür. Bu hastalarda uyku

sırasında üst solunum yollarındaki tıkanma nedeniyle nefes kesilir ve bu nedenle hasta gece uyuyamaz ve gündüz uykulu vaziyette dolaşır. Astım ve solunum yolu enfeksiyonları da şişmanlarda daha sık görülür. Bazı kanserler şişman kişilerde daha fazla görülür. Kadınlarda meme, rahim ve safra kesesi kanseri, erkeklerde ise kalınbağırsak, rektum ve prostat kanseri sıklığı fazladır. Şişman kadınlarda adetlerde düzensizlik ve yumurtlamada bozukluklar olur. Bu nedenle çocuk yapma şansı azalır. Yukarıda sözünü

ettiğimiz, yumurtalarda kistlerin ortaya çıktığı; polikistik over sendromu şişman kadınlarda daha sık ortaya çıkar. Erkeklerde ise cinsel istekte ve testosteron düzeylerinde azalma gözlenir. Kadınlarda ise kanda erkeklik hormonu olarak bilinen testosteron hormonunda artış ve buna bağlı olarak tüylenme görülebilir. Kilo verilmesiyle bu hastalıkların oluşumu belirgin şekilde azaltılabilmesi mümkündür."

Obezite ve yol açtığı hastalıklar konusunda halk arasında farkındalığı artırmaya yönelik olarak düzenlenecek paneller, Samsun'u ve ilçelerini kapsayacak şeklide devam edecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber