20 Haziran'da başlayacak KPSS tercihleri için ÖSYM'ye öneriler

Bilindiği üzere, KPSS kadrolarının hazırlığı Devlet Personel başkanlığınca, yerleştirme programı işleri ise ÖSYM tarafından yapılmaktadır. DPB'nin değiştirdiği yeni takvime göre yerleştirmelere başvurular 20 Haziran ? 1 Temmuz tarihleri arasında alınacaktır. Bu yerleştirme işlemlerinde toplam 17 bin kadro ve pozisyon yer alacaktır. Yerleştirme işlemleri başlamadan önce, ÖSYM'nin daha önce sorun yaşadığı alanlarda düzenleme yapması uygun olacaktır.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 14 Haziran 2011 00:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

SORUNLAR

1- 2010/2 KPSS tercih işlemlerinde ÖSYM lise mezunları için alan kontrolünü uygulamamıştır. Hiçbir kontrol olmadığı için hem kadrolar boş kalmış hem de yanlışlıkla tercih yapanlar mağdur olmuştur. ÖSYM daha önceki yerleştirmelerde yaptığı gibi, lise mezunlarının tercih edeceği kadrolarda da "alan kontrolü" yapmalıdır.

2- ÖSYM aynı düzeyde iki öğrenim mezunu olanların sorunlarını hala çözememiştir. Adaylar hala aynı düzeyde olmasına rağmen tek bir öğrenim mezuniyetinden tercih yapabilmektedir. Oysaki bir kişi örneğin lisans düzeyinde, hem mühendislik hem iktisat okumuş olabilir. Bu kişinin en doğal hakkıdır ve bilgisayar programcıları bu kişilerin durumlarını gözeterek çözüm üretmelidir.

3- Tercihlerde 15 adet sınırlaması bulunmaktadır. Bu sayının arttırılması talep edilmektedir. Kadroların boş kalmaması adına bu yöndeki talepler değerlendirilmelidir.

4- Tercih işlemi sırasında, adaylar tercih programına kadro kodlarını girerken, bilgisayar programı "alan kontrolünü" uygulamalı ve daha en başta adaya bu kadroyu tercih edemeyeceği uyarısı çıkartılmalıdır. Adayın bu bilgiyi yerleştirme sonrasında öğrenmesi, sadece mağduriyet yaratmaktadır.

Bir diğer husus ise ÖSYM'nin biraz daha kendini geliştirmesidir. ÖSYM bazı bilgilere kendisi sahiptir. Örneğin KPDS dil puanı seviyesi gibi.. ÖSYM, eğer KPSS yerleştirme işlemlerini yapmaya devam edecekse aday hakkında daha fazla bilgi edinmeli ve daha en başta boş kadro kalmasına neden olacak durumları asgariye indirmelidir. ÖSYM 2002 yılında bu yana kendini geliştirmemiş olup, "bu durum böyle gelmiş böyle gidecek" şeklinde içselleştirilmemelidir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber