Sözleşmeli öğretmenlerin yolluk davaları Zaman aşımından reddedilebilir mi?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 04 Temmuz 2011 08:52, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Sözleşmeli Öğretmenlerin görev yerlerinin sözleşmeli özür gurubu yer değiştirme kapsamında 5 yıl içinde yer değiştirmeleri nedeniyle alamadığı taşınma ve ulaşım giderlerine karşılık yolluğun yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesi talepleri ile açılan davalarda bazı idari mahkemeleri, 6245 sayılı harcırah kanunun 59/3 maddesindeki; daimi memuriyetle bir yere gönderilenlerin gidecekleri mahalle varış tarihinden ve muvakkat vazife ile gönderilenlerin de memuriyetleri mahalline dönüş tarihinden itibaren bir ay zarfında harcırah beyannamelerini, evrakı müspiteleri ile birlikte dairesi amirine tevdi edecekleri hükmünden hareketle zaman aşımından red kararı vermektedirler.

6245 sayılı Harcırah Kanununun, "Harcırahın sureti tediye ve mahsubu" başlıklı 59 maddesinde; "Harcırah, memur ve hizmetlinin gidişinde ve ailenin nakli sırasında peşin olarak verilir. Harcırahın tam miktarının önceden tayin ve tespitinin mümkün olmadığı hallerde yetecek miktarda para avans olarak verilir. Harcırahını kati olarak veya avans suretiyle alanlardan zati sebepler yüzünden daimi veya muvakkat vazife mahallerine 15 gün içinde hareket etmeyenler aldıkları parayı derhal iade etmeye mecburdurlar.

Aile için harcırah itasında ilgililerin verecekleri beyan kağıtları esas tutulur. Bu beyan kağıdında harcırahın tahakkuk ettirilebilmesi için lüzumlu malümat gösterilir.

Daimi memuriyetle bir yere gönderilenler gidecekleri mahalle varış tarihinden ve muvakkat vazife ile gönderilenler de memuriyetleri mahalline dönüş tarihlerinden itibaren bir ay zarfında harcırah beyannamelerini, evrakı müspiteleri ile birlikte dairesi amirine tevdi ederler. Memurun kendisinden evvel veya sonra hareket eden ailesi için avans para verildiği takdirde bu bir aylık müddet, ailenin evvel gitmesi halinde memur veya hizmetlinin yeni vazifesi mahalline varış tarihinden ve sonra gitmesi halinde de bunların memur veya hizmetli nezdine muvasalatları tarihinden itibaren hesap olunur.

Beyannameyi alan daire amirleri bunu vize ettikten sonra taşrada mahallin en büyük malmemuruna ve merkezde de alakadar mali mercie vermekle mükelleftirler.
Vakı masraf verilen avans paradan ziyade ise fazlası tesviye ve az ise farkı re'sen istirdat olunur.

Evrakı müspite tedariki mümkün olmıyan hallerde bu imkansızlığın sebepleri ile vakı masrafın hesabı alakadar tarafından mensup olduğu daire amirine yazılı olarak bildirilir. İmkansızlık sebepleri dairesince varit ve muhik görüldüğü ve masrafın hesabında bir fazlalık bulunmadığı neticesine varıldığı takdirde avans bu hesaba göre mahsup olunur.

Alındıkları tarihten itibaren tahakkuk ettirilecek faizleri de dahil olmak üzere birinci fıkra gereğince derhal iade edilmiyen paralarla harcırahlarını avans olarak alıp da bu zimmetlerinin mahsubu için muktazi evrakı üçüncü fıkrada yazılı müddetler zarfında teslim etmiyenlerin bu borçları bu evrakı verdikleri zaman harcırah istihkakları ayrıca tahakkuk ettirilip ödenmek üzere aylık, ücret veya kabili haciz sair istihkaklarının yarısı bu borçları tamamen kapanıncaya kadar ve hüküm alınmaya hacet kalmaksızın re'sen istirdat olunmak suretiyle tahsil olunur.
Harcırah itası ve avansların mahsubu muamelelerinde aksi sabit oluncaya kadar memurun beyanına itibar olunur.
" Hükümleri bulunmaktadır.

Fakat 6245 Sayılı Harcırah Kanununun 59. Maddesinde Düzenlenen Süre Dava Süresi Olmayıp, Verilen Avansın Kapatılması Amacına Yönelik Bir Beyanname Verme Süresi Olarak Düzenlenmiş Olduğundan, Beyanname Verilmesi İçin Öngörülen Bu Bir Aylık Sürenin Hak Düşürücü Süre Olarak Nitelendirilemeyeceği Hakkında Danıştay 5. Dairesinin 1997/2699 Karar, 1996/520 Esas Sayılı ve 20.11.1997 Tarihli Kararı bulunmaktadır.

Tıklayınız.

Bu Danıştay kararında şu gerekçe yer almıştır:

"6245 sayılı Harcırah Kanununun "Harcırahın Sureti Tediye ve Mahsubu" başlıklı değişik 59. maddesinin 1. fıkrasında, harcırahın memurun ve hizmetlinin gidişinde ve ailenin nakli sırasında peşin olarak verileceği, harcırahın tam miktarının önceden tayin ve tespitinin mümkün olmadığı hallerde yetecek miktarda paranın avans olarak verileceği; aynı maddenin 3. ve takip eden fıkralarında da, daimi memuriyetle bir yere gönderilenlerin, gidecekleri mahalle varış tarihinden ve muvakkat vazife ile gönderilenlerin de memuriyet mahalline dönüş tarihlerinden itibaren bir ay zarfında harcırah beyannamelerini, evrakı müsbiteleri ile birlikte dairesi amirine tevdi edecekleri, beyannameyi alan daire amirlerinin, bunu vize ettikten sonra taşrada mahallin en büyük malmemuruna ve merkezde de alakadar mali mercie vermekle mükellef oldukları; vaki masrafın verilen avans paradan fazla olması durumunda, bu fazlalığın tesviye, az olması halinde ise bu farkın re'sen istirdat olunacağı; harcırah itası ve avansların mahsubu muamelelerinde aksi sabit oluncaya kadar memurun beyanına itibar olunacağı hükme bağlanmıştır.
Görüldüğü gibi anılan maddede düzenlenen süre dava süresi olmayıp, verilen avansın kapatılması amacına yönelik bir beyanname süresidir. Bu nedenle beyanname verilmesi için öngörülen bir aylık sürenin hak düşürücü bir süre olarak nitelendirilemeyeceği açıktır."

Danıştay 5. Dairesinin 1997/2699 Karar, 1996/520 Esas Sayılı ve 20.11.1997 Tarihli Kararında 6245 sayılı Harcırah Kanununun 59. maddesindeki hükümlerin zaman aşımı kapsamında kullanılamayacağına açıkça karar vermiştir.

6245 Sayılı Harcırah Kanununun 59. Maddesinde Düzenlenen Süre ile ilgili olarak Konya Bölge İdare Mahkemesi 2007/286E-2007/218K nolu kararında "?Aksaray ili merkez cumhuriyet ilköğretim okulunda Güzelyurt ilçesi Gaziemir yakacık ilköğretim okuluna matematik öğretmeni olarak naklen atanması nedeniyle kendisine harcırah ödenmeyen davacının 12/12/2005 tarihli dilekçesi ile hak ettiğini iddia etiği yolluğun yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun 2577 sayılı yasanın10. Maddesi kapsamında görülmesi gerekirken 6245 sayılı yasanın 59. maddesi kapsamında değerlendirilerek davanın süre yönünden reddine ilişkin mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Nitekim Danıştay 2. Dairesinin 23/12.2005 tarih ve 2004/7942E-2005/4297K sayılı kararı da bu doğrultudadır" şeklinde karar vermişlerdir.

Danıştay 2. Dairesinin 2005/4297 Karar, 2004/7942 Esas Sayılı ve 23/12/2005 Tarihli Kararında ise; Harcırahın hak sahibi bakımından kazanılmış bir hak teşkil ettiği ve bu bakımdan idareye yapılacak bir başvuru üzerine alınacak cevap doğrultusunda İdari Yargılama Usul Kanununda belirtilen süreler içerisinde dava açılabileceği hükmünü vermiş olup, 2577 Sayılı Yasa'da öngörülen zamanaşımı süresini kamu çalışanı lehine geniş yorumlamış ve Danıştay, bugüne kadar belirsizlik içeren zamanaşımı sorununu, ayrıntılı bir gerekçe ile çözümlemiştir.

Danıştay 2. Dairesinin 2005/4297 Karar, 2004/7942 Esas Sayılı ve 23/12/2005 Tarihli Kararına göre; yazılı istek üzerine atanmaları nedeniyle kendilerine harcırah ödemesi yapılmayan kamu çalışanları, 5 yıl içerisinde harcırah talebini içeren bir dilekçe ile kurumlarına başvurup gelecek cevaba göre idare mahkemelerinde 60 günlük süre içerisinde dava açma hakkına sahiptirler.

Bu nedenle davamızda süre aşımı konusunda yukarıda belirttiğimiz hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

Sözleşmeli Öğretmenlerin 5 yıl içindeki yolluk davası açmalarına neden olan Danıştay 5. Dairesinin 2010/683 Esas Sayılı 25.06.2010 Tarihli Yürütmeyi Durdurma Kararı 08/07/2010 tarihinde yazılmıştır. Bu Danıştay kararının davalı sendikaya ne zaman tebliğ edildiği bilinmese de davalı sendika bu kararı 22.08.2010 tarihinde internet sitesinde yayınlamıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması" başlıklı 13. maddesi 1. fıkrasında; "İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve herhalde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerinin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilir." hükümleri bulunmaktadır.

Sözleşmeli Öğretmenler bu Danıştay 5. Dairesinin 2010/683 Esas Sayılı 25.06.2010 Tarihli Yürütmeyi Durdurma kararına istinaden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 13/1 maddesindeki hükümlerde yer alan SÜRELER DOLMADAN görev yaptığı kuruma dilekçe ile başvurarak yolluğunu isteyebilmektedirler.

657 Sayılı Kanun'un 4. maddesinin (B) fıkrasına tabi olarak görev yapan bir Sözleşmeli Öğretmen adına bir yıl sonra açılan davada Sivas İdare Mahkemesinin 2011/322 Karar, 2010/1670 Esas sayılı ve 18/03/2011 tarihli iptal kararı bulunmaktadır.

Bu zaman aşımı konusu Sözleşmeli Öğretmenlerin görev yerlerinin sözleşmeli özür gurubu yer değiştirme kapsamında değişmesinden sonra 60 gün içinde idareye dilekçe ile başvurup yolluğunu istemeyenleri ilgilendirmektedir. Yer değiştirdikten sonra idareye başvurarak yolluğunu isteyenler idarenin red cevabı üzerine dava açmaları halinde davayı kazanmaktadırlar. (idare red cevabı vermezse dilekçe tarihinden itibaren 60 gün sonra dava açmalıdırlar)

Yer değiştirdikten sonra 5 yıl içinde başvuracaklar ise aynı yolu izlemelidirler ve yukarıda verdigimiz Danıştay kararlarını ve Sivas İdare Mahkemesinin kararını dava dilekçelerine eklemeleri gerekmektedir.

"Sözleşmeliye yolluk davasında bir karar da Adana'dan..."

Sözleşmeli öğretmenlere sürekli göreve ilişkin harcırah ödeneceğine dair "Sözleşmeli öğretmenin özür grubu tayinine harcırah ödenmesine dair Bursa İdare Mahkemesin kararı

"Sözleşmeli öğretmenin yolluk davaları kazanılıyor"

2009/1280 Esas sayılı Hatay İdari Mahkemesi için tıklayınız.

2009/1283 Esas sayılı Hatay İdari Mahkemesi için tıklayınız.

"Sözleşmeli iken kadrolu atanan, alamadığı yolluğunu mahkeme kararıyla aldı"

Ahmet Kandemir
Memurlar.net Öğretmenler Bölüm Sorumlusu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber