Kamu-Sen'e göre yoksulluk sınırı bin 537 lira

- Türkiye Kamu-Sen, temmuz ayı için tek kişinin yoksulluk sınırını bin 537 lira 29 kuruş, 4 kişilik bir ailenin asgari geçim sınırını ise 3 bin 82 lira olarak hesapladı.

Konfederasyondan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi'nce hazırlanan ''asgari geçim endeksi''ne yer verildi.

Buna göre, dört kişilik bir ailenin asgari geçim sınırı bir önceki aya göre yüzde 0,02 azalırken, çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre yüzde 0,09 artarak bin 173 lira 60 kuruşa çıktı.

Dört kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise Temmuz ayında bin 215 lira 21 kuruş, aylık gıda harcaması toplamı da 714 lira 54 kuruş belirlendi.

Temmuz 2011 itibarıyla ortalama bin 606 lira 84 kuruş ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının yüzde 44,47'sini oluşturuyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde bulunan konut gideri ise Temmuz 2011 ortalama maaşın yüzde 31,16'sına denk geliyor. Buna göre, bir memur, ortalama maaşının yüzde 75,63'ünü yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalırken, diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının yüzde 24,37'sini kullanıyor.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, araştırma sonuçlarıyla ilgili açıklamasında, memurların temmuz ayında zamlı maaş almalarına rağmen, sefaletten kurtulamadıklarını öne sürdü.

Enflasyonun düştüğü aylarda bile yoksulluk sınırının düşmediğini ifade eden Koncuk, şu görüşleri dile getirdi:

''Bu nedenle son 9 yılda açlık sınırı enflasyondan yüzde 30 daha fazla artmıştır. Ramazan ayıyla birlikte özellikle gıda fiyatlarında fahiş artışlar olmuştur. Memurlarımızın iftar sofraları geleneksel tatlardan yoksun olarak kuruluyor. Kamu çalışanları bu kutsal ayda iftar sofralarının coşkusunu yaşayamıyor. Önümüzdeki aylarda yapılacak toplu pazarlıklarda memurların mağduriyetlerini gidermek adına refah payı uygulamasına geçilme zorunluluğu bulunduğunu vurgulayarak Türkiye Kamu-Sen olarak birinci hedefimiz ülkede adil bir gelir dağılımı sağlanmasıdır. Bu noktada, nimette de külfette de adalet anlayışıyla ekonomik dalgalanmalarda en ağır yükü çeken çalışanlara mutlak suretle refah payı verilmelidir.''