Milli Eğitim'de görevlendirme sorunları

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 14 Kasım 2011 00:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MEB'de adeta kangren olan ama kangrenli bölgeyi kesmeye cesarete edilmeyen bir konu oldu geçici görevlendirmeler. Bu konuya İstanbul Örneğinden hareketle açıklık getirmekte fayda var.

İstanbul Valisi Sayın Hüseyin Avni MUTLU 31.10.2011 günü yayımladığı geçici görevlendirme yapılmayacağına ilişkin emrin ardından ortalık karıştı.

En çok ses ise tabir caizse torpilli olup şu anda İl'de, İlçe'de ve istedikleri okullarda görevlendirilenler oldu.

Bunların sesi daha tok olarak çıkmaktaydı çünkü bunlar adına konuşanlar da vardı.

Bu işin asıl mağdurları ise fedakarlıkla çalışmak isteyen keyfiyete göre değil ihtiyaca göre görev yapanlar ve yapmak isteyenle oldu.

Diğerleri ihtiyaç değil mi evet olmayan kadrolara yapılan şube müdürü görevlendirmelerinde de ihtiyaç gerekçesi yer almaktaydı. Bunlar keyfi ihtiyaçlardı.

İstanbul büyük bir kent. Şu anda boş bulunan 700 ün üzerinde müdür yardımcılığı kadrosu var. Evet 700. Bu sayı norm kadrosu açık olanların sayısı. Bir de bir okulda müdür yardımcısı olup baka yerlere görevlendirilenler var ki bunlar asıl iptal edilmesi gerekenler olduğundan bunları saymıyoruz.

Sayın bakan ve bakan talimatlarına bağlı olarak hareket eden sayın vali bu işe çözüm bulacaksa asil atama yapılamıyorsa çözüm bellidir.

Çözüm okulunu ve görevini beğenmeyip kendini bir yerlere getirenlerin görevlendirmelerinin iptali ile başlar. Örneklerle söyleyelim.

- Bir okulun müdürü yada müdür yardımcısı bir yerde şube müdürü, ilçe müdürü ise bu görevlendirmeyi okuluna geri göndermek lazımdır.

- Bir okulun müdürü yada müdür yardımcısı başka bir okula müdür yada müdür yardımcısı yapılmışsa bunu da iptal etmek gerekir.

- Bir okulda müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı bulunduğu halde başka okul yada ilçeden müdür vekili getirilmişse bunu da iptal etmek lazım.

Geçici görevlendirme yada vekalet bizim kamu sistemimizde geçmişten beri var olan bir husustur. Fakat son yıllarda bu durum çokça kullanılmaya başlanmış ve asaleten atamalar yıllarca geçiştirilerek siyasal yada sendikal rant kapısı haline dönüştürülmüştür.

Bakan sayın Ömer DİNÇER'in bu konuya el attığı bilinen bir gerçek fakat çözüm de tıkanıklıklar var. Birileri direnmeye devam etmektedirler.

İstanbul Valisi Sayın Hüseyin Avni MUTLU'ya bir hatırlatma: Şu anda okullarda geçici görevlendirme ile çalışan özellikle müdür yardımcılarının neredeyse tamamının 6 aylık süreleri dolmuştur. Süre uzatımı öğretim yılı başında yapılması gerekirken yapılmamıştır. Şimdi yayımladığınız emre göre bu öğretmenlerin de görevlerine dönmeleri gerekir. Fakat bu konuda bir çalışma yoktur.

Bunlar içerisinde keyfi olmayan yani gerçek anlamda zorunluluktan yapılan görevlendirmeler vardır. Bunların iptali çok da yerinde olmayacaktır fakat sayın valinin emri bunu gerektirmektedir.

Geçici görevlendirme yapılmalı mı?

Eğer Asaleten atama yapılamıyorsa, amaç adam kayırmacılık değilse, keyfiyet değil ve işin özü olan ihtiyaç gereği ise yapılması kaçınılmaz.

İstanbul'da 700 boş müdür yardımcılığı kadrosu olduğunu söylemiştik. Bu kadrolara geçici görevlendirme yapılmalıdır. Çünkü okullar eğitimde esastır. Yönetici eksikliği aksamalara ve sorunlara yol açar. Şu anda hiç müdür yardımcısı olmayıp yüzlerce öğrencisi bulunan okullarımız var.

Konunun asıl mağdurları bunlar. Yani kaş yaparken göz çıkarılmaya çalışılıyor. Buna son verilmelidir.

Buralara yapılacak görevlendirmelerde (sadece normu boş bulunan kadrolara) keyfiyetten kaçılırsa öncelikle kurum içinden bulunamadığı taktirde kurum dışından görevlendirmeye dikkat edilirse sorun olmayacaktır.

Sadece normu boş bulunan kadrolara dedik çünkü normu boş değil yani kadro dolu dolduran kişi de keyfiyetle başka bir kurumda ise bu kişi geri döndürülmelidir

Geçici görevlendirme için herkesin can atmadığı da bilinmelidir.

Bugün boş kadrolara yapılacak geçici görevlendirmeler için çokça talep yoktur çünkü herkes bilmektedir ki en geç yarıyılda asaleten atamalar yapılacaktır. Bu atamalarda kadrolar dolacak ve bu geçici görevlendirmeler son bulacaktır. Bu nedenle kişiler çok istekli değiller fakat işin kimyasını bozan daha önce de belirttiğimiz gibi keyfi olarak yapılan görevlendirmelerdir. Bu konuda kimin eli kimin cebinde belli değildir.

S İlçesindeki okul müdürü A ilçesinde İlçe Müdürü olmuş, A ilçesinin İlçe Müdürü İl Müdürlüğünde, E ilçesine öğretmen İlçe müdürü yapılmış, bu ilçenin müdürü İl Milli Eğitimde, bir okulun müdür yardımcısı 50km ötedeki bir ilçede Şube Müdürü, G ilçesinin şube müdürü T ilçesinde şube müdürlüğü yapıyor. T ilçesinde B ilçesinin bir öğretmeni şube müdürü. G ilçesindeki bir müdür yardımcısı ve müdür başyardımcısı yine G ilçesinde olmayan kadrolarda Şube Müdürü? İnanın saymakla bitmez. İstanbul iline ait bu harflerin hepsi de doğru.

Aynı durumu bakanlık merkez teşkilatı için de yapmak mümkün.

İşte son verilmesi gereken görevlendirmeler bunlar? Okullar öğretmensizlikten kıvranıyor keyfi uygulamalara son veren yok?

Keyfiyetlere son verilirse zorunluluklar zaten kabul edilebilir olur?

Bunun çözümü;

1- AKP İktidarının ilk MEB Bakanı Sayın Erkan MUMCU'nun yayımladığı gibi geçici görevlendirmelerin tümünün asıl görevlerinde döndürmek.

2- Bakan Hüseyin ÇELİK'ÎN yayımladığı 2003/70 nolu Genelge de olduğu gibi geçici görevlendirmelerin sınırını çizmek.

3- Sayın ÇELİK sınırları çizdiği halde uygulamada bu sınırlara bağlı kalınamaması olanak vermemek.

4- İvedilikle mevzuat düzenlemesi yapıp okul, il ve ilçe yöneticiliklerine asaleten atamaları objektif kriterlere göre yapmak. Objektif diyoruz çünkü daha önce Danıştay tarafından iptal edilen fakat son düzenleme kanun hükmünde olduğundan iptali zorlaşan sözlü sınav hazırlıklarına dikkat çekmek istiyoruz?

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber