'Enflasyon, %5'in altına indirilecek, Gelir İdaresi yarı bağımsız olacak...'

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 12 Mayıs 2005 12:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylanan Niyet Mektubu'nda, IMF'nin mali desteğinden çıkmaya hazırlık olarak ve dış şoklara karşı dayanıklılığı artırmak için uluslararası rezerv pozisyonunun güçlendirilmeye devam edileceği kaydedildi.

IMF'ye, 26 Nisan 2005 tarihinde gönderilen ve Devlet Bakanı Ali Babacan ile Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin imzalarını taşıyan Niyet Mektubu, iki buçuk sayfası ön bildiri olmak üzere toplam 31 sayfadan oluşuyor.

Kurul tarafından onaylanan Niyet Mektubu'nda, IMF'nin mali desteğinden çıkmaya hazırlık olarak, uluslararası rezerv pozisyonunun güçlendirilmesinin sürdürüleceği vurgulandı.

Niyet Mektubu'nda, son iki yılda, ekonomik büyüme önemli bir oranda artarken, enflasyonun tek hanelere indirildiği, yatırımcı güveninin yeniden tesis edildiği, faiz oranlarının da iyice gerilediği bildirildi.

Türkiye ekonomisinin, Avrupa Birliği'ne (AB) uyum sağlamasının temel hedef olarak vurgulandığı mektupta, program sürecinde, düşük enflasyon, güçlü ve sürdürülebilir büyüme ile istihdamın artırılmasının hedeflendiği ifade edildi.

Üç yıllık stand-by düzenlemesi sürecinde, sıkı kamu maliye politikasına devam edileceği, borçların azaltılacağı, program sonuna kadar da, Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH)'nin yüzde 6.5'i oranındaki faiz dışı fazla oranı hedefinin devam ettirileceği, net kamu borç rasyosunun da, program sonuna kadar GSMH'nin yüzde 5'ine indirilmesinin hedeflendiği ifade edildi.

Niyet Mektubu'nda, enflasyonun tek hanelerde düşürülmesi ve AB standartlarına indirilmesi çabasının, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı korunarak, mali disiplin sağlanarak gerçekleştirileceği, bu çerçevede de, Ocak 2006'ya kadar resmi enflasyon hedeflemesine geçileceği belirtildi.
Mektupta, enflasyonun, programın sonuna kadar yüzde 5'in altına indirileceği de ifade edildi.

Mektupta, program sürecinde, yatırım ortamının daha da geliştirileceği, yeni bankacılık yasasıyla, düzenleme ve denetleme sisteminin daha da güçlendirileceği, kamu bankalarının yeniden yapılandırılacağı kaydedildi.

DAHA FAZLA KAYNAK KULLANILMAYACAK

iyet Mektubu'nda bu konuda, "koşulların, halihazırda öngörülenden çok daha uygun bir seyir izlemesi durumunda, daha fazla kaynak kullanımına gidilmeyerek, erişim hakkımızın ihtiyati bazda saklı tutulması öngörülmektedir" denildi.

Mektuba göre KİT'lerde, atıl istihdamın giderilmesinde belirlenen hedefleri aşan işletmeler ile uzman kadrolara ilişkin sınırlı istisnalar hariç her bir işletmede, bir önceki yılda işten ayrılanların "en fazla yüzde 10'u kadar" yeni personel alımı yapılabilecek.

Niyet Mektubu'nda, Ekonomik ve Finansal Politikalara İlişkin Belge'de ortaya konulan politikaların, programın hedeflerine ulaşmak için yeterli olmakla birlikte, ihtiyaç duyulması halinde hedeflere ulaşmak için gerek duyulabilecek diğer tedbirlerin alınacağı da kaydedildi. Hedeflere ulaşabilmek için uygulanacak önlemler şöyle:

UYGULANACAK ÖNLEMLER

"Kamu borcunda, orta vadeli borç azaltma stratejisi çerçevesinde faiz dışı fazla vermeye devam ederek, daha fazla düşüş temin edilecek, açık enflasyon hedeflemesine geçilerek ve Merkez Bankası'nın bağımsızlığı korunarak, enflasyonun düşük tek haneli seviyelere gerilemesi sağlanacak, finansal sistemin istikrarı korunurken, sistem daha güçlü bir yapıya kavuşturulacak.

Sosyal güvenlik sistemini sağlam temeller üzerine oturtacak, kayıtdışı ekonominin hacmini küçültecek, işsizliği azaltacak ve yatırım ortamını iyileştirecek yapısal reformlar yürürlüğe konulacak ve IMF'den kaynak kullamını sona erdirmeye hazırlanmak amacıyla uluslararası rezerv konumumuz güçlendirilecek."

"ENFLASYONDA YÜZDE 8'LİK HEDEFE RAHATÇA ULAŞILACAK"

Mektup'ta, mücadelede yakın zamanda kaydedilen başarı, güçlü Türk Lirası ve enflasyon beklentilerindeki gerileme dikkate alındığında, enflasyonda bu yıl için yüzde 8 olarak belirlenen hedefe rahatça ulaşacağı belirtiliyor.

TCMB'ye ilave döviz satabilme imkanının tanındığı hatırlatılan Mektuba göre, ihale mekanizmasını daha tahmin edilebilir kılmak için, günlük asgari döviz alım tutarlarında yıl boyunca değişikliğe gidilmeyecek, ancak aşırılık görülen durumlarda ihalelerin geçici olarak durdurulmasına imkan tanıyan düzenlemelere yer verilecek.

KAMU SEKTÖR GENEL AÇIĞI...

Ayrıca 2005 yılında, maktu vergiler ve KİT fiyatlarının 2005 yılı program varsayımlarıyla uyumlu olması, oranlarının giderek düşmesiyle birlikte, kamu sektörü genel açığının 2004 yılında yüzde 6'nın üzerindeki seviyesinden 2005 yılında yaklaşık yüzde 4.5'ler seviyesine inmesi öngörülüyor.

Program süresince, borç ve faiz oranlarının düşürülmesini desteklemek amacıyla, GSMH'nın yüzde 6.5'i oranındaki faiz dışı fazla hedefinin korunması amaçlanıyor. Bu çerçeve içinde, özellikle cari harcamalar, sosyal güvenlik kuruluşlarına, KİT'lere ve diğer kurumlara yapılan transferler ve sübvansiyonların rasyonelleştirilmesi suretiyle, harcama kompozisyonunun iyileştirilmesine çalışılacak.

Vergi politikasında yapılacak değişiklikler faiz dışı fazla hedefiyle uyumlu olacak, diğer yandan da ekonomide önemli yer tutan kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasını sağlayacak güçlendirilmiş vergi idaresi daha yüksek gelir tahsilatının yolunu açacak.
Bu tedbirler neticesinde, kamu sektörü genel açığının 2007 yılına kadar sıfıra yaklaşması bekleniyor.

SOSYAL GÜVENLİK

Mektupta, sosyal güvenlik reformunun uzun dönemde tasarruf sağlamaya odaklanmış olmasından hareketle, üç sosyal güvenlik kuruluşunun (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) genel dengesine (transferlerden önce), program süresince 2004 yılındaki seviyesi olan GSMH'nın yüzde 4.5'i oranında bir tavan getirilerek, kısa dönemdeki baskılara karşı önlem alınmakta olduğu da vurgulandı.

EMEKLİLİK SİSTEMİ AÇIĞI...

Öte yandan Emeklilik sisteminin açığının, uzun vadede GSMH'nin yüzde 1'inin altına indirilmesini amaçlanıyor.
Öngörülen tasarruflar, tüm emeklilik aylıklarını çalışma hayatı boyunca elde edilen kazançlar bazına oturtan birleştirilmiş emeklilik aylığı formülünün kullanılması, ana emeklilik parametrelerinin değiştirilmesi, prim tabanının genişletilmesi ve kanuni emeklilik yaşının uzayan yaşam süresine göre ayarlanması ile sağlanacak.
Yıllık olarak sağlanacak tasarrufların, zaman içerisinde aşamalı olarak artması ve tasarruf miktarının 10 yıllık bir sürede GSMH'nın yüzde 1'i civarına ulaşması bekleniyor.

Mektup'ta, emeklilik reformuna ilişkin kanunun Haziran ayı sonuna kadar TBMM'den geçmesinin beklendiği belirtildi.
Mektuba göre Sosyal güvenlik reformuna ilişkin idari yapılanma kanununun da 2005 yılı Haziran sonuna kadar geçmesi beklenirken, 2006 yılından itibaren genel sağlık sigortası uygulamasına başlanması tasarlanıyor.

VERGİ REFORMLARI ÖNEMLİ

Mektup'ta verimliliğin arttırılması, kayıt dışı ekonomide kalmaya yönelik özendirici unsurların azaltılması ve faiz oranları ile finansal aracılık hizmetlerinden alınan vergi gelirlerinin düşmesiyle, vergi gelirlerinde beklenen yapısal daralmanın telafi edilebilmesi açısından ilave vergi reformlarının önemine dikkat çekildi.

Kapsam ve uyumun iyileştirilmesi ve gelirlerin artırılması amacıyla, gelir vergisini reforma tabi tutacak yasanın, 2005 yılı Eylül ayına kadar Meclis'e sunulacağı ifade edilen Mektuba göre, gelir vergisi tabanının genişletilmesi, ücret ve ücret dışı tarifelerin birleştirilmesi, gelir dilimi sayısının azaltılması ile vergi mükellefleri ve gelir idaresinin üzerindeki uyum yükünü azaltmak için, "gider indirimi sistemi" yeniden yapılandırılacak.

KDV ORANLARI VEYA KAPSAMI DEĞİŞTİRİLMEYECEK

Niyet Mektubu'nda program dönemi boyunca "KDV oranları veya kapsamının değiştirilmeyeceği" kaydedilirken, kurumlar vergisi rejiminde basitleştirme, verimlilik artışı sağlama ve tabana yayma amaçlı gözden geçirmeler Eylül ayına kadar tamamlanacak ve AB uygulamalarıyla daha fazla uyumlu hale getirilecek.

Mektuba göre finansal aracılık hizmetlerinden alınan vergiler, program döneminde aşamalı olarak kaldırılacak. Bu kapsamda Banka Sigorta Muameleleri Vergisi'nin (BSMV) 2006 yılına kadar ve koşullar elverdiği takdirde, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) kesintisinin de program dönemi içerisinde kaldırılması öngörülüyor.

IMF tarafından dün onaylanan Niyet Mektubu uyarınca, vergi sistemdeki bozuklukları azaltmak ve finansal enstrümanlar arasındaki vergilendirmeyi uyumlaştırmak amacıyla, gerçek kişilerin diğer menkul kıymetler ve kamu menkul kıymetlerinden, banka mevduatları ve diğer finansal varlıklardan elde ettikleri kazançlar için "tek bir vergi oranı" uygulanmasına, 2006 yılından itibaren başlanacak.

GELİR İDARESİ, YARI BAĞIMSIZ ÇALIŞACAK

Mektup'ta TBMM tarafından onaylanan Gelir İdaresinin yeniden yapılandırılması ve güçlendirilmesine yönelik yasa ile oluşturulan Gelir İdaresi'nin, Maliye Bakanlığı altında yarı bağımsız bir birim olarak çalışacağı vurgulanırken, Başkanlık içinde 2005 yılı sonuna kadar, "Büyük Vergi Mükellefleri Birimi'nin kurulacağı" kayıt altına alınıyor.

Bu kapsamda orta vadede denetim görevlilerinin sayısı, Gelirler Genel Müdürlüğü personeli sayısının yüzde 5'i seviyesinden, uluslararası standart olan yüzde 20'ye veya daha yüksek bir seviyeye çıkartılacak.

Bir önceki programda da yer aldığı üzere, kamu kesimi alacakları için af getirilmesi uygulamasından kaçınılmaya devam edileceğinin altı çizilen Niyet Mektubu'nda, Kamu Mali Yönetim ve Kontrol (KMYK) Kanunu'nun 2006 yılına kadar tam olarak yürürlüğe gireceği ve böylece harcama yönetiminde daha fazla iyileştirme için bir çerçeve sağlanacağı ifade edildi.

Mektuba göre il özel idareleri ve belediyelerin yeni harcama yetkilerinin, yerel gelir enstrümanları ve gelir yaratma kapasiteleri ile yeterince uyumlu olması ve gelir paylaşımında istikrarlı ve şeffaf bir sistemle desteklenmesini sağlayacak yasa taslağı TBMM'ye sunulacak.

YEREL YÖNETİMLERİN BORÇLANMALARINA SINIRLAMA

Ayrıca İl özel idareleri ve belediyelere, sıkı borçlanma ve borç miktarı sınırları getirilecek.
Bu durumda il özel idareleri ve belediyelerin borç stoku yıllık gelirlerini aşamazken, büyükşehir belediyelerinin borç stokları ise yıllık gelirlerinin 1.5 katı ile sınırlandırılacak.

Mektup ayrıca, tüm yerel yönetim birimlerinin yıllık gelirlerinin "yüzde 10'unu aşan" yeni iç borçlanmalarını, merkezi hükümetin iznine bağlı olmasını öngörüyor.
Niyet Mektubu, kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) için kurumsal yönetişimin güçlendirilmesine yönelik ve mali şeffaflığın artırılmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin, Eylül sonuna kadar TBMM'ye sunulmasını da kayıt altına alıyor.

Mektupta yer alan 'Borç Yönetimi' başlığı altında, uygulanacak stratejiyle kamu borcunun kırılganlığının azaltılacağı vurgusu dikkat çekiyor.
Bu kapsamda iç borçlanmanın vade yapısını daha da uzatmak ve Hazine'nin nakit pozisyonunu artırmak suretiyle, kamu borç stokunun çevrilmesi riskinin azaltılması planlanıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber