TSK, naklen geçmek isteyen sivil memurlara artık muvafakat verecek

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Ocak 2012 07:44, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

MİLLİ Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çalışan sivil memurlardan başka kuruma geçmek isteyenlere artık izin vereceklerini açıkladı.Meclis Genel Kurulu'nda dün MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz TSK'daki sivil memurların sorunlarını gündeme getirdi. Yılmaz ise şunları söyledi: ?Adı üstünde bunların statüsü nedir; sivil memur. Kişi o statüyü bilerek o kuruma giriyor. Girdikten sonra ?Bu bana uymuyor' demesi de demokrasidir, ama girerken biliyor. Herkesin alternatifi vardır düşüncesiyle, kendisi gitmek istiyorsa, kurumumuzdan ayrılmak isteyenlere muvafakat vereceğiz.?


4 Ocak 2102 tarihli Meclis zabıtları

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, ülkemizin bütünlüğü, milletimizin birliği için fedakârca görev yapan, terörle mücadelede şehitler veren gazi ordumuzun erinden komutanlarına, asker, sivil tüm personeline en derin şükranlarımı, sevgilerimi sunuyorum.

Hakikaten, "Pardon"u olmayan bir coğrafyada yaşıyoruz değerli arkadaşlar. Tutunamamış kavimlerin bir bir yok olduğu coğrafyanın, toprakların adıdır Anadolu. Bu coğrafyadaki en büyük gücümüz, dayanağımız ordumuz. Ordu üzerinden politika yapmamak, istismara tevessül etmemek herkesin kırmızı çizgisi olmalıdır diye düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, bir süreden beri seslerini Meclisimize duyurmak için gayret gösteren Silahlı Kuvvetler içerisindeki sivil memurlar, onurlu, medeni bir çalışma ortamında askerî personel ile birlikte çalışmak ve hak ettikleri düzeyli yaşamı sağlayan özlük haklarına kavuşmak istemektedirler.

Önce, statülerinin doğru tanımlanmasını arzu ediyorlar değerli milletvekilleri. Bu arkadaşlarımız asker mi sivil mi? Şayet askerî statüde iseler tüm askerî personelin sahip olduğu nimete de külfete de ortak edeceksiniz. Yok, sivil ise statüleri, zaten bunun arkasına gizlenip birtakım özlük haklarını vermiyorsunuz, o zaman külfet de kusura bakmayın, kaderleri, yazgıları olmamalı.

"Sivil" diye hem yeterli ücret vermeyeceksin hem terfi imkânlarını ortadan kaldırıp iş tatminini asgari düzeye indireceksin hem aynı kurumda sanki hizmet bir bütün değilmiş gibi onları asli unsur görmeyeceksin, üstüne üstlük de askermiş gibi 926 sayılı askerî kanuna tabi kılıp cezalandıracaksın. Bunun bu çağda kabul edilmesi mümkün değil. Kurumdaki ilişkilerin medeni bir çizgiye çekilmesi, çalışma şartlarının ve ücretlerinin iyileştirilmesi eminim sadece sivil memurların değil tüm kurumun motivasyonunu artıracak, iş verimini yükseltecektir. Bunu sanıyorum en iyi bilenler uzmanlık alanları motivasyon, sevk ve idare olan komutanlarımız olsa gerek.

Değerli milletvekilleri, bütçe görüşmeleri esnasında Sayın Bakana sorduğum sualler maalesef cevapsız kalmıştır. Bu sualleri tekrarlayıp cevaplarını Sayın Bakandan istirham ettiğimi belirtmek istiyorum:

1) Sivil personel tıpkı askerî personel gibi fiilî hizmet hakkından, mesai ücreti uygulamasından faydalanmak istiyor. Hükûmetiniz bu konuda ne düşünüyor, bu hakları vermek için Bakanlığınızda herhangi bir çalışma yürütülüyor mu?

2) Aynı ortamda iş yapan askerî ve sivil memurlar var -"eşit işe eşit ücret" diyordunuz ya- farklı özlük haklarına sahipler. Bu ücretleri eşitlemek üzere bir çalışmanız var mı? Yok ise neden nimeti değil de sadece külfeti paylaştırıyorsunuz? Bu personel asker olmadığı hâlde neden 926 sayılı Kanun'a ve bir türlü netice alamadıkları askerî yargıya tabi? Hatta bazı birliklerde uygulamalar o kadar kişiselleşmiş ki askerlerle birlikte içtimaya çıkarma uygulamasına bile başvurulmaktadır, neden?

3) Lojmanların sadece yüzde 5'i sivil memurlara tahsisli. Bunu önemli-önemsiz personel ayrımı diye de açıklayamazsınız. Bakın, öyle sivil memurlar var ki son derece stratejik yerlerde ve hayati, tehdit altında görev yapıyorlar. Bu lojmanların bir kısmının daha sivil memurlara verilmesi için bir çalışmanız var mı? Servis araçlarında karşılaştıkları haksızlıklara, sosyal tesisler ve kampların kullanımında koyulan engellere, hatta kanunun belirlediği mesai saatlerini, dinlenme sürelerini ve tatillerini şahısların insafına terk etmek keyfîliğine ne zaman bir son vereceksiniz?

4) Çalışırken sınavlarla kazandıkları kadroların emeklilikte hiçbir karşılığı yoktur, düz memur gibi emekli olurlar. Ayrıca, kadro tahsisi yapılmadığı için görevde yükselme şansları da bulunmamaktadır. Bir başka kuruma geçiş imkânı muvafakatname verilmediği için âdeta imkânsızdır. Bu sıkıntıları ortadan kaldırmaya yönelik bir çalışmanız var mı?

5) Bu memurların örgütlenme özgürlüğü hakkında ne düşünüyorsunuz? Sivil personel Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç işleyişi ve disiplinini bozacak bir şey istemiyor. Kendi mesleki gelişimlerine katkı sunmak ve birtakım platformlarda da kendilerinin temsil edilmesi amacıyla örgütlenme özgürlüğü istiyorlar. Hani siz diyordunuz ya "ileri demokrasi" diye, işte, imtihan saati. Ne kadar samimisiniz, bir görelim bakalım.

6) 2009-2010 yıllarında uzmanlık sınavını kazanan ve sayıları 350'yi bulan sivil memurların uzman olarak atanması ne zaman gerçekleştirilecektir?

Bu soruların cevabının 52 bin sivil memur, 250 bin ailesiyle birlikte beklendiğini ve çözüm için Hükûmetin getireceği öneriye de Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek vereceğimizi ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Korkmaz.

Evet, Millî Savunma Bakanımız?

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ (Sivas) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; gündem dışı söz hakkında açıklama yapmak üzere söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Süleyman Nevzat Korkmaz Beyefendi'nin, Sayın Milletvekilimizin sivil memurlarla ilgili açıklamaları vardı. Süremiz elverdiği ölçüde bunlara cevap vermeye çalışacağım.

Öncelikle -adı üstünde- bunların statüsü nedir? Sivil memur. Askerî memur değil, sivil memur. Dolayısıyla da sivil memurun girerken de koşulu da belli, statüleri de belli. Kişi o statüyü bilerek o kuruma giriyor. Dolayısıyla girdikten sonra "Bu statü bana uymuyor." diyebilmesi? Muhakkak denir. O da bir demokrasinin gereğidir ancak girerken bildiği bir hukuki şartlar var. Bunları daha iyileştirmek gerekir mi? Kesinlikle daha iyileştirmek gerekir. Biz de bunun için çalışıyoruz.

Asli unsuru mudur? Silahlı kuvvetlerimizin erinden, sivil memurundan en üst, Genelkurmay Başkanımıza kadar herkes silahlı kuvvetlerimizin asli unsurudur. Hiç kimseyi bir tali unsur olarak nitelendirmiyoruz.

Yine, "Bir başka kuruma geçiş imkânı yok." diye bir açıklama vardı. Daha önceki uygulamalarda, bunlar yetişmiş, nitelikli personel, dolayısıyla izin verirsek bizim kadrolarımızda aksama olur, hizmetlerimizde aksama olur diye izin verilmiyordu ancak bu dönemde herkesin alternatifi vardır; dolayısıyla kendisi, gönül rahatlığıyla, bir başka kurumda çalışmak istiyorsa, orayı da bulmuşsa, biz, bundan sonra gitmek isteyen arkadaşlarımıza -ancak bazı yerlerde tek bir memurumuz oluyor, o giderse iş kalıyor, dolayısıyla yerine bir alternatifini bulmak kaydıyla da-kurumumuzdan ayrılmak isteyenlere muvafakat vereceğiz.

"Örgütlenme özgürlü yok." deniliyor. Sonuçta biz, silahlı kuvvetlerin içerisinde, silahlı kuvvetlerin bir ailesi içerisinde bir hizmet görüyoruz ve bunların da sivil toplum örgütleri var, dernekleri var, ziyaret ettiler. Kendileriyle ilgili ne gibi yasal düzenlemeler veya hangi düzenlemeler yapılırsa daha iyi bir duruma gelir? Dolayısıyla bir bilgi alışverişimiz de var, inşallah onu da gerçekleştireceğiz.

Bir başka, lojman. Doğrudur. Bizim henüz daha asker olarak görev yapan personelimize dahi yeterli lojman yok. Dolayısıyla da herkesin bir kıdemi, herkesin bir derecesi var. Bu dereceye, bu kıdeme göre bir lojman tahsis etmeye çalışıyoruz. İnşallah, Türkiye'nin bugünü dünden çok daha iyi. Türkiye'nin yarını da bugünden daha iyi olacaktır. Bundan hiç şüphe yok. Dolayısıyla Türkiye'nin imkânları iyi oldukça, inşallah, biz, hem sivil memurlarımıza hem de asker olan personelimize de lojmanları sağlayacağız.

Biz hep şunu söylüyoruz: "Nimet-külfet dengesini sağlayacağız." diyoruz. İnşallah, geçmişe bakılınca, enflasyona bakın, 2002 yılından bu zamana kadar enflasyon oranına bakın, hangi oran olursa olsun, buna emekli memurlar dâhil, BAĞ-KUR memurları dâhil, SSK memurları dâhil, her türlü emekliye bakın, herkese şu sözümüz vardı: "Hiçbir vatandaşımızı, hiçbir kamu görevlisini enflasyona ezdirmeyeceğiz." diye. Dolayısıyla biz, bu zamana kadar enflasyona ezdirmedik. Refah payından Türkiye kalkındı, gelişti, dolayısıyla da bu refah payından da inşallah bu insanlarımıza cevap, karşılık vereceğiz. Mevcut statülerini de özlük haklarını da daha da iyileştireceğiz diyoruz.

Yine bir başka sayın milletvekilimiz "Uzman memurlar sınava girdiler, atamaları ne zaman yapılacak?" diyordu. 2012 yılında bu atamaların hepsini gerçekleştireceğiz. Dolayısıyla bir kazanılmış hakkın zayi olması söz konusu olmaz.

Şunu söyleyebilirim ki: Türkiye'nin ekonomisi, demokrasi standartları geçmişe kıyasla kesinlikle çok daha iyi bir durumdadır. Şüpheniz olmasın ki bundan sonra da gerek ekonomik durumda gerekse demokratik kriterleri sağlama konusunda Türkiye'nin yarını da bugünden daha iyi olacaktır.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber