Çağlayan: Türkiye 2011'de parmak ısırttı
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 2011 yılının Türk ekonomisi açısından dünyada parmak ısırtan, adeta tez konusu olan bir başarıya sahne olduğunu belirtti.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Evet 2012, 2011 gibi kolay olmayacak. Bugün dünden zordur. Ama yarın bugünden daha zor olacak. Sebebi, dünyadaki pastanın küçülüyor olması. Avrupa'nın lider bulamayışıdır'' dedi.
Bakan Çağlayan, Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen MÜSİAD Mersin Şübesi'nin 15. Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, MÜSİAD'ın Türkiye için çok önemli olduğunu, derneğin kuruluşunda kendisinin de emeğinin geçtiğini söyledi.
İşadamlarının geçmiş yıllarda yaşadığı en önemli sıkıntının siyasi istikrarsızlık olduğunu, işadamlarının bu sorun nedeniyle çok önemli bedeller ödediğini ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti:
''Sırf bu yüzden Türkiye'de 80 yılda gelen doğrudan yabancı yatırımı 14 milyon dolardı. Şükürler olsun, bu rakamı artık senede alıyoruz. Bunlar direkt yatırım. Yatırımın büyük çoğunluğu Avrupa'dan gelmiştir. Gelmeye de devam edecektir. Yaş ortalaması yüksek, işini devredecek bir genç bulamayan Avrupa'nın akciğeri, nefes borusu Türkiye olmuştur. Geçmişte bize 'hasta' diyenler, şimdi oksijen çadırında. Allah onları kurtarsın.
Avrupa bölgesinin veya hiç bir ülkenin ekonomisinin kötüye gitmesi bizi mutlu etmez. Türkiye siyasi istikrara ve özel sektörünün önünü açan bir yapıya kavuştuğu zaman neler yapabileceğini çok net bir şekilde gösterdi. Çok önemli dönemlerden geçiyoruz. Çukurova bugünlerde tarihin çok önemli günlerine tanıklık etmiştir. Şimdi milli mücadelenin başka bir boyutundayız. Bugün, istiklalimizi ve cumhuriyetimizi bize armağan eden, bu milli mücadeleyi başlatan başta Mustafa Kemal olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. O tarihlerde milli mücadele topla tüfekle yapılmıştır. Ama artık savaşın tekniği değişti. Artık top tüfek değil, yatırımla, ekonomiyle, ihracatla yapılıyor. Biz de bunu 2023 yıllında hakkıyla yapacağız. Bunun şimdi bir bir temellerini atıyoruz. Bunları yapar mıyız? Bal gibi yaparız.''
Kendisinin sanayicilik yaptığı dönemde en büyük rakibinin devlet olduğunu belirten Çağlayan, ''Ama biz şimdi alanı özel sektöre bıraktık. Devletin görevi denetlemek, özel sektörün önündeki çeri çöpü kaldırmak, onların hız yapabileceği otobanları yapmaktadır. Bugün de bunları yaptığımız için bu rekorları kırıyoruz. Bunları, özel sektör büyüme sistemiyle başardık. 'Bu ülkede taş üstüne taş koyanların başımızın üstünde yeri var' diyen bir başbakanın bakanı olarak, ben de her zaman yanınızdayım. Çünkü Türkiye'yi büyütecek olan, istihdam yaratacak olan sizlersiniz'' dedi.
Türkiye'nin 2011 yılını çok ciddi başarılarla geride bıraktığını vurgulayan Çağlayan, ''2011 yılı Türk ekonomisi açısından dünyada parmak ısırtan, adeta tez konusu olan bir başarıya sahne olmuştur. Bugünleri, bu rakamları rüyasında bile hayal edemeyenler, bunlara çeşitli kulplar takmaya çalıştılar. Önce dediler ki, 'işsizlik rakamları hep artıyor.' Ama en güzel cevabı TÜİK verdi. Evet 2012, 2011 gibi kolay olmayacak. Bugün dünden zordur. Ama yarın bugünden daha zor olacak. Sebebi, dünyadaki pastanın küçülüyor olması, Avrupa'nın lider bulamayışıdır. Sıkıntının uzun süre devam edecek olmasıdır. Bakmayın siz Sarkozy'nin Ermeni meselesini gündeme getirdiğine. Bunun sebebinin birisi cambazlık, diğeri ise Ermeniler'in oyunu almaya çalışmasıdır. Yani bir anlamda 'cambaza bak cambaza' diyerek, kendi ekonomisindeki sıkıntıları saklamaya çalışmasıdır. Sıkıntıları halkına anlatmak yerine, halkını başka konularla oyalamaya çalışmaktadır'' diye konuştu.
-Teşvik sistemi ve İslam ülkeleriyle ticaret-
2011 yılındaki ihracat rakamlarının bazı kesimler tarafından yanlış yorumlandığını aktaran Çağlayan, şunları söyledi:
''Onlara en büyük cevabı ümit ediyorum ki, ihracatçılarımız 150 milyar dolarlık ihracatı yakalayarak verecek, güzel bir şamar vuracaktır. Çünkü onlar 2 kere 2'yi 4 değil, 3 ediyormuş gibi göstermeye çalışıyor. Kimsenin Türk ihracatçısının moralini bozmaya hakkı yoktur. Türk ihracatçısı nice zorluklara rağmen büyük başarılara imza atıyor.
Türkiye'de cari açığı artık kader olmaktan çıkaracağız. Teşvik sistemimizi de buna yönelik olarak geliştiriyoruz. Öyle bir sistem hazırlıyoruz ki, Türkiye'nin dışarıdan ithal etmek zorunda kaldığı kalemleri içeride üretmek için teşvik edeceğiz. İnşallah ay sonuna kadar çıkaracağımız yeni teşvik sistemiyle, önemli gelişmelere imza atacağız ve cari açığın belini kıracağız.''
AB üyesi ülkelerin, ticaretlerinin yaklaşık yüzde 80'ini AB üyesi diğer ülkelerle yaptığını belirten Çağlayan, ''Gelin görün ki İslam İşbirliği bünyesinde 57 ülkenin kendi aralarında yaptıkları ticaretleri ise yüzde 16'lar mertebesinde. Bizim ciddi şekilde bunun üzerinde düşünmemiz gerekir. Ama Türkiye İslam İşbirliği ülkeleriyle ihracat oranını yüzde 25'e çıkararak, tüm üye ülkelere örnek olmuştur. Bu konuda MÜSİAD'a teşekkür ederim. MÜSİAD İslam İşbirliği üyeleri arasındaki ilişkiyi güçlendirmiştir'' dedi.
Çevredeki her türlü sıkıntıya rağmen, Türkiye ekonomisini büyütmeye devam edeceklerini ifade eden Çağlayan, ''Bu treni durdurmaya kimsenin gücü yetmez. Türkiye'nin bu büyümesinden Mersin de elbette ki payını alacaktır'' diye konuştu.
MÜSİAD Şube Başkanı Servet Özkaya da, hakkın ve hukukun, barışın ve kardeşliğin sağlanması için sürekli gelişip büyümeye özen gösterdiklerini, bugün artık uluslararası bir dernek haline geldiklerini vurguladı.
2011 yılında Türkiye'nin yakaladığı büyüme ve gelişmeyi, 2012 yılında da sürdüreceğine inandığını anlatan Özkaya, ''Bugünümüz dünden daha iyi durumda. Yarınımız da bugünden iyi olmak zorunda. Bu yüzden biz elimizden geleni her zaman yapmaya çalışacağız'' diye konuştu.
Genel Kurula, Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, AK Parti Mersin milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun, Nebi Bozkurt, Çiğdem Münevver Ökten ve eski devlet bakanlarından Kürşad Tüzmen ile çok sayıda işadamı katıldı.
Toplantıda, Ekonomi Bakanı Çağlayan, dernekte 15 yılını dolduranlara plaket verirken, protokol üyeleri de derneğe üye olan işadamlarına rozetlerini taktı.