Sütteki asıl tehlike merdiven altında
DERYA COŞKUN
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in, piyasadaki sütlerde karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma riskini artıran antiyobik kalıntısı ve aflatoksin M1 olduğunu söylemesi üzerine gözler süt ve süt mamulleri üretimi ve bunlardaki kayıt dışılık oranına çevrildi. Türkiye'de yılda üretilen 12 milyon ton sütün yaklaşık yüzde 30'u büyük süt işletmeleri tarafından işlenirken, üretilen çiğ sütün yüzde 20'si sokakta satılıyor. Dolayısıyla üretilen sütün yüzde 50'si hala kayıt dışı durumda.
MAYA TUTUYORSA İYİDİR
Son dönemde ortaya atılan iddialarla ilgili olarak, özellikle üreticilerden süt toplayan fabrikaların da analizlerini iyi yapmalarını hatta antibiyotik kalıntısı olan sütleri kesinlikle geri çevirmeleri gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özer Ergün "Üretici ve fabrikalar tüketiciyi koruyacak yoksa tüketicinin bundan korunma olasılığı çok az" dedi. Ergün, "Satın aldıktan sonra süte yoğurt katın ve 40 derece sıcaklıkta bekletin. Yoğurt tutarsa aldığınız süt kaliteli bir süttür" diye konuştu.
TEHLİKE MERDİVENALTINDA
Tartışmalarla ilgili başvurduğumuz Doktor Ender Saraç ise, sütte kanser ve siroza yol açan aflatoksin kalıntıları olduğuna dair haberlerin halkı ürküttüğünü söyleyerek, "Aflatoksin, gıda ve yemlerde bazı küf türlerinin ürettiği bir toksindir. Uygun olmayan koşullarda depolanan ve küflenen yemlerle beslenen ineklerin bünyesine giren aflatoksin, metabolize olarak süte salgılanabilir; bu toksine süt kaynaklı toksin denir. Esas tehlike, kalitesiz ve iyi korunmayan yemlerle nemli ve iyi koşullarda saklanmayarak aflatoksin oluşturabilecek küfleri, süt veren hayvanlara yediren iyi kontrol edilmeyen tezgah altı üretimlerdedir" dedi.
Antibiyotik verilenler 5 gün sağılmamalı
Prof. Dr. Özer Ergün, "Sütte metal var, kanserojen madde var demek yanlış. Sütteki en büyük sorun antibiyotik kalıntıları. Bu konuda Bakanlık denetim yapıyor ama üreticinin de dikkat etmesi gerekiyor. Hayvanlar rahatsızlanınca antibiyotik kullanımı kaçınılmaz ancak son antibiyotik kullanımından sonra en az 5 gün beklemek gerekiyor. Bu konuda üreticinin 'zarar ederim' mantığından uzaklaşıp dikkatli olması gerekiyor" şeklinde konuştu.