Başbakan: 80 kişilik öğrenci yurtlarında kaldım
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kamplaşmanın, kutuplaşmanın, Türkiye'ye faturasının çok ağır olduğunu belirterek, "Yıllar önce birbirlerine silah çekenler, satırla birbirlerinin üzerine gidenler, şimdi arkadaş ve iş ortağı oldu. Biz onları şimdi yan yana görüyoruz. Şimdi oturup 'Biz ahmak mıyız ya?' diyorlar. Aynı hataya siz düşmeyin. Biz bedelini ödedik, siz ödemeyin" dedi.
Başbakan Erdoğan, Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından Kurtuluş'ta yaptırılan Mahmut Nedim Zapçı Öğrenci Yurdu'nun açılışını yaptı. Açılış törenine Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile milletvekilleri katıldı. Törende, Karadeniz yöresi halk oyunları ekibi ile Kars yöresi halk oyunları ekibi bir gösteri sundu.
Açılış konuşmasını yapan Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak, 6 bin 183 metrekare alana yaptırılan yurtların 4 yıldızlı olduğunu söyledi. Kız ve öğrenci bloğunun bulunduğu yurtların, 402 yatak kapasiteli olduğunu ve 7 trilyon 150 milyar liraya mal olduğunu açıklayan Albayrak, yurtların ahşap mobilya ile döşendiğini ve ranza sisteminin bulunmadığını kaydetti. Odalarda ahşap karyola, dolap, çalışma masası, televizyon, buzdolabı ve telefon olduğunu belirten Albayrak, öğrencilerin yaşadıkları mekandan memnuniyetlerinin hizmet anlayışlarının temeli olduğunu vurguladı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de törende yaptığı konuşmada, eğitim alanında çağdaş ülkelerin gerisinde olunduğunu belirterek, hükümetin bu açığı kapatmak için canla başla çalıştığını vurguladı. 2.5 yılda eğitim alanında önemli mesafeler kat ettiklerini anlatan Şahin, AK Parti iktidarı döneminde bütçeden en fazla eğitime pay ayrıldığını kaydetti.
"Kuşkusuz bunlar da yeterli değil" diyen Şahin, önceden 150 öğrenciye bir bilgisayar düştüğünü ancak kendi dönemlerinde 64 kişiye bir öğrenci düştüğünü açıkladı. Şahin, hükümetin bilgisayar atağından söz ederken, elektrikler kesildi. Konuşmasına bir süre devam edemeyen Şahin, Başbakan Erdoğan'dan yardım istedi. Konuşmasına bir süre mikrofonsuz devam eden ancak sesini duyuramayınca Başbakan Erdoğan'a dönen Şahin, "Sayın başbakanım, elektrikler kesildi, ne yapayım?" diye sordu. Şahin, Erdoğan'ın gülümsemesi üzerine, "Enerji bakanımız da burada yok" dedi.
GENÇLERE 'SATIR' UYARISI
Başbakan Erdoğan, konuşmasına 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlayarak başladı. 19 Mayıs 1919 tarihinin üzerinden 86 yıl geçtiğini belirten Erdoğan, "Emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesinin başladığı gündür. Çeşitli vesilelerle hep bağımsızlık mücadelesini kutlarız. Bu mücadeleyi başlatan Mustafa Kemal Atatürk, bu günü gençlere armağan etmiştir" şeklinde konuştu.
Gençlere özgüven sahibi olmaları konusunda tavsiyede bulunan Erdoğan, herkesin en çok ihtiyaç duyduğu şeyin özgüven olduğunu bildirdi. "Özgüven sahibi olun, kendinize güvenin, kendinize inanın. Asla tereddüde düşmeyin. Özgüven sahibi olmak, geleceği garanti altına almaktır" diyen Erdoğan, kendine güvenmeyen kişilerin geleceğe hep şüpheyle bakacağını söyledi.
Erdoğan, gençlerden yüreklerinin her zaman ahlak, ilim, irfan ve toplumsal sorumlulukla dolu olmasını da istedi. Konuşmasında 1980 öncesinde yaşanan öğrenci olaylarına da atıfta bulunan Başbakan Erdoğan, zaman zaman bu ülkede bedeller ödediklerini ancak gençlerin bu bedeli ödememesi gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, "Lütfen hiçbir zaman zihinlerinizi kolay reçetelere, sloganlara teslim etmeyin. Geçmişte bilgiye ulaşmak şimdiki kadar kolay olmadığı için gençler için hazır reçeteler, sloganlar üretilirdi. O standart sloganların Türkiye'ye faturası çok ağır oldu. Kamplaşma ve kutuplaşma sonucu aynı okulda, aynı sınıfta, aynı sırada oturanların karşılıklı sevgiyle yapacakları muhabbet kavgaya dönüştü. Satırlar havada uçuşuyordu. Şimdi yine uçuşmaya başladı" dedi. Erdoğan, gençlere aynı masada oturmalarını da tavsiye ederek, şunları söyledi:
"Farklı dünyanın insanları olabilirsiniz ama tartışın, konuşun, fikri alışverişinde bulunun. Tartışma yapmak, erdemli genç olmanın sırat köprüsüdür. Siz bunu başarınız. On yıllar önce kavga edenler şimdi arkadaş oldu, bunu görüyoruz. Birbirlerine silah çekenler, birbirlerinin üzerine satırla gidenler, şimdi birbirlerinin arkadaşı ve iş ortağı oldu. Şimdi oturup 'Biz ne yaptık, ne için yaptık. Ne ahmağız ya' diyorlar. Aynı hataya siz düşmeyin. Bedelini biz ödedik, siz ödemeyin."